A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bu kanunla bütün sular özelleşecek.

Kategori Kategori: Çevre | Yorumlar 0 Yorum | 24 Ocak 2013 12:58:23

TMMOB, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın hazırladığı 'Su Kanunu Tasarısı' konusunda kamuoyunu uyardı: "Bu, su kanunu değil, suyun tahsisi kanunu. Geleceğimizin satışı anlamına gelen bu tasarıdan bir an önce vazgeçilmeli!". Dünyada 'su kısıtı' çeken ülkelerin arasında anılan Türkiye'nin yakın zamanda su fakiri ülkelerden biri olacağı belirtiliyor.

Ancak bu gerçeğe rağmen Türkiye'nin sınırlı su kaynaklarının yönetimine ve kullanımına ilişkin yıllardır süregelen çok başlılık bu konudaki en büyük eksikliklerin başında geliyordu.
 


BAKANLIK 'SU KANUNU TASARISI' HAZIRLADI

Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve kamuoyunun görüşüne sunulan Su Kanunu Tasarısı, bu eksikliği gidermeyi amaçlıyor. Tasarının yasalaşması durumunda Türkiye'de su konusunda yetkiler tek elde toplanacak. Bir başka deyişle Türkiye'nin bütün suları Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na bağlanacak.
 
TMMOB, BAKANLIĞA GÖRÜŞÜNÜ İLETTİ

Ancak görüşlerini almak için bakanlıkça sivil toplum örgütleri ve meslek odalarına gönderilen tasarıya yönelik görüşlerle birlikte tepkiler de gelmeye başladı. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na ilettiği 'Su Kanunu Tasarısı'na ilişkin görüşünü kamuoyuyla paylaştı.
 
DEVLET KENDİ SULARI ÜZERİNDEKİ HAKLARINDAN VAZGEÇİYOR

Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın hazırladığı tasarının su için temel bir kanun değil, 'su tahsis kanunu' olduğu görüşü savunulan TMMOB metninde; "Su Kanunu Tasarısı, ekosistemin sürdürülebilirliğini, suyun kendini yenileyebilme kapasitesini göz ardı eden, suyu toprağın bütünleyici parçası olarak görmeyen; orman içi sular, akarsular, içmesuyu kaynakları, jeotermal sular gibi hiçbir ayrım gözetmeden; tarımsal kullanım, içmesuyu gibi farklı amaçları göz önüne almayan ve su kullanım haklarını ihlal ederek hiçbir koşul gözetmeksizin su kaynaklarının tahsisi için özelleşmesi temeline dayanan ülke su politikaları doğrultusunda ortaya konan bir belge olarak düzenlenmiştir. Devlet kendi suları üzerindeki kendi haklarından vazgeçmektedir" ifadelerine yer verildi.
 
IRMAK, GÖL VE YERALTI SULARI TEKELERE SATILACAK

Suyun ticari bir meta olarak piyasaya sunulmasının son adımı olarak özelleştirme amacına hizmet etmesi açısından yasa tasarısında suya bir 'kaynak' olarak yaklaşıldığı ve yalnızca kullanıma yönelik bir meta şeklinde ele alındığının altı çizilen metinde, "Tasarı ile 'yeraltında bulunan durgun veya hareket halindeki sular ile kaynak suyu, memba, çay, dere, nehir, ırmak, tabii ve suni göller ile geçiş ve kıyı suları' yani yeraltı sularını ve yüzeysel sularını kapsayan tüm su kaynaklarının 49 yıllığına devredilmesi, özelleştirilmesi, ulusötesi ve yerli tekellere satılması öngörülmektedir" denildi. 
 
'KANUN, SUYUN TAHSİSİNE ODAKLANMIŞ'

Tasarının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki topluma ait ülkenin tüm su varlığının en kısa yoldan özel sektöre devrini düzenleyen bir kanun tasarısı olduğu ileri sürülen TMMOB metninde, "Kanun temel olarak 'su tahsis'ine odaklanmış, diğer tüm düzenlemelerin tamamına yakını 'tahsisi' diğer bir ifade ile satışı kolaylaştırmak üzere; kıt bir kaynak olan su kaynaklarının arzı, kullanımı, dağıtımı ve kontrolü düzenlenmiştir. Suyun kullanımlar arasındaki tahsisinde sadece verimlilik standardı ölçüt olarak kabul edilmiştir. Suyun yönetiminde temel bilgi birikimini sağlayan ölçümlerin özel bilgi ve tecrübe isteyen bir iş olması ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nin kapatılması sonucu bu birikimin yok olması nedeniyle bu konudaki görev için 'Bakanlık yapar ya da yaptırır' ifadesi birikim ve alt yapı bakımından belirsizdir" görüşü savunuldu.
 
KURUMSAL YAPI DAHA KARMAŞIK HALE GETİRİLİYOR

Tasarıda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı  ve DSİ’nin görevleri arasındaki çakışmaların daha da arttırıldığı ve yetki ve sorumlulukların belirsizleştirildiği görüşü savunulan TMMOB metninde, taslağın su ile ilgili bütün yasa ve yönetmelikler gözetilmeden hazırlandığı vurgulanarak, mevcut parçalanmış kurumsal yapının daha da karmaşık hale getirildiği öne sürüldü.
 
SULAMAYA SAYAÇ TAKILMASI ÇİFTÇİYİ DAHA DA FAKİRLEŞTİRECEK

Kanun taslağında, "asgari su akışı" gibi ekolojik olarak doğru bir tanımlama olmadığı öne sürülen tartışmalı tanımlamalara yer verildiği kaydedilen metinde, "çevresel hedefler ve su kalitesi gibi suyun niteliğine ilişkin kavramlar geçiştirilmiştir. Söz konusu kanun ülkenin suyla ilgili tüm politikalarını yansıtması gerekirken, su hakları, atık sular, sınır aşan sular, doğal kaynak suları vb. pek çok konu 'kapsam' dışında bırakılmıştır. Sulama amaçlı su kuyularına otomatik sayaç okuma sisteminin takılması ile küçük çiftçinin daha da fakirleşmesine yol açılacaktır" denildi.
 
TASARI HAK TEMELİNDE YENİDEN DÜZENLENSİN

Su Kanunu Tasarısı'nın nasıl olması gerektiğine ilişkin TMMOB'un önerilerine de yer verilen metinde, "suyun gerçek ya da tüzel kişilere tahsis edilmesi, kamu denetiminden çıkarılması politik, ekonomik sorunların yanında toplum sağlığı açısından tehdit unsuru olacaktır. İleride telafisi mümkün olmayan, geleceğimizin satışı anlamına gelen bu tasarıdan bir an önce vazgeçilmeli, geleceğimiz için yaşamsal önemdeki su varlığımızın kullanımı toplum ve doğa için bir hak temelinde yeniden düzenlenmelidir" görüşüne yer verildi.

Yusuf Yavuz
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık

Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi

Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git