A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Su Testisi

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 19 Ocak 2013 07:20:24

Genelde önemli durumlarda "burada benim çıkarım ne" diye düşünürüz ya, işte bu sefer kendi nalıncı keserimizi bir başkası için vuralım tahtaya. Hani kendimiz için değil de başkaları için yaşamış olalım. Yapabilir miyiz? Kendi çıkarımızı gözetmeksizin bir başkası için yaşayabilir miyiz?

Basit bazı durumlaarda, başkaları için çıkar sağlamak mümkün olur mu? Bu çıkarları  sağlarken kendimizi riske atar mıyız? Bir başka söyleyişle bir başkası için kendimizi   taşın altına atar mıyız? Bu soruların çeşitlerini çoğaltmak o kadar kolay ki, peş peşe sıralayın sayfalar dolar. Neticede bu eylemi yapabilme şansımız nedir?

Çocukluğumda mahallede topu olan arkadaş, oyun oynamayı bilmese de takıma alınırdı.Takım kurulduğu zaman kimin nerede oynayacağı belli olur, top sahibi de bir kenarda oynatılırdı. Takım kurulması bile bir amaca yönelik olur, 3 golde halftime maç 6 golde biterdi. Kazanan takıma simit alınırdı veya mahallede macun satan Macuncu Osman’ın tablasından sarılı, yeşilli, kırmızılı macun şekeri ısmarlanırdı. ‘’Allı da güllü bu macun‘’ türküsünü söyleyen macuncu kel Osman, oyundan hiç anlamasa da, satacağı macunlar için bizi seyrederdi.

Bir takımın kurulmasında bile, oyundaki tekmeleşmeler dahil bir menfaat uğruna olurdu. Kazananın neticede elde edecek menfaati, macun şekerini yemek bile şahsi kazanç için oluşmaktaydı. Lise çağlarında zaman zaman kahvehanelere gider, bir masa içinde çubuklara dizilmiş insan şekilleri ile futbol sahasına benzer bir oyun düzeneğinde, ismini langırt olarak hatırladığım bir oyun oynardık. İki kişinin karşılıklı oynadığı bu maçta ortada tahtadan bir topu kaleye sokmak için büyük çaba sarf ederdik. Neticede kazanan ya bir çay içer, ya da bir gazoz alınırdı.

Burada kendimize kasten gol atıp karşımızda bulunan arkadaşımızın kazanmasını  pek düşünmezdik. İçeceğimiz çaya kilitlenirdik. Harçlıklarımızı anne veya babamızdan aldığımız için harcama sırasında elimiz tereddüt etmezdi. Ne zaman kendi maaşımızı kazanmaya başladık, her bir kuruşu harcarken daha dikkatli olmaya  başladık.

Üniversite çağımızdan sonraki dönemlerde evlilik birliğinin atılmasında bile bazı menfaatlerin değerlendirildiği evlilikler olduğuna inanmaktayım. Hani maddi konularda mutlaka yazılı olmasa da, menfaat üzerine evliliklerin inşaa edildiği gerçeğinden kaçmamız mümkün değildir. Bütün evliliklerin bu esasa göre kurulduğunu iddia etmesem de, uzun soluklu olmayan bir çok evliliğin menfaatlerin kırıldığı yerde sona erdiğine şahit olmaktayız.

Bütün evlilikler bir akit üzerine kurulur. Yani evlendirme memurunun deftere imza atmanızı istediği akitleşme, bir evlilik sözleşmesidir. Bu da karşılıklı menfaatlere dayananan ‘’EVLİLİK AKDİ’’ dir. Evvelden evlilik cüzdanlarında bazı sayfalar vardı, “Özel Hususlar'' adı altında. Buraya tarafların özel konuları yazabilme hakları vardı. Düğünde takılan takıların kız tarafının olduğunu söyleyen bir kaç cümle ile bu akdin nelere kadir olduğunu tahmin edebilirsiniz. Böyle akitler, yenilenen medeni kanun ile geçerli midir, bilmemekle birlikte, evliliğin bir menfaatler akdi olduğu muhakkak.

''Karıcığım evlilik boyunca kazanımlarımızın tamamı senindir.'' diye kendi menfaatlerinizi eşinize sözle de olsa devretmek düşüncesi aklınızdan hiç geçti mi?

Yahut bunu söylerken hiç zorladınız mı?

Bir dernek veya spor kulübü kurmak için bir kaç kişinin bir araya gelmesinde bile bir menfaat hesabı mutlaka bulunur. Bir tarihlerde çocuklarım yüzme sporunda gelişsin diye bir Spor Kulübü kurma çabalarımın altına bir çıkar olmadığını söylesem yanlış olur. Yönetimde söz sahibi olup çocuklarımın sporda daha iyi eğitilmesini sağlamak da bir çıkardır.

Daha sonraları yatırım konularımızda bir iş adamları derneği kurmak bile, projelerimizin selameti bakımından bir çıkar temeline dayanmaktaydı.

Bir kadın, düşünün güneydoğuda, bir kurum gibi örgüt kuruyor, hiç bir menfaat gözetmeksizin, Kuzey Irak ve İran sınırındaki bütün uyuşturcu trafiğini kontrol ederek, silah ve diğer kaçakçılığı organize ediyor, hiç bir menfaat gözetmiyor. Bu oluşumu kurarken bir kaç ülkeden yardım almayı da unutmuyorlar. Başta Fransa, ne de olsa Osmanlı uzantısı bir Cumhuriyetten tarihin intikamını almak için, bu terör gurubunu örgütlemeye hazır. Tarihte hem Ermenileri hem Kürtleri kullanarak Osmanlıyı arkadan vurduran ülkeler, bu sistemi körüklemeye zaten dünden hazır.
 
Kurulan örgütün menfaat gözetmeksizin haklar aramak adına yapıldığına insanları inandırabilirsiniz. Bu nedenle bedenlerini örgüte adıyan kızlarımızdan tutun da, daha bizim bilmediğimiz neler bu örgüt içinde oluşmakta. Bu dereden testilerle bolca su çekilmiş ve bu testiler bu güne kadar bir çok ülkenin menfaatlerine çalışmıştır. Bir çok masum insan ve çocuğun, bu bir kadının kurmuş olduğu söylenen eşkiya teşkilatı tarafından katledilmesi, mutlaka tek bir düşünce için değildi, menfaatler dizisi içindi senelerdir binlerce cinayet işlenmesi. Konu bir yerde tıkanacaktı ve nitekim o oldu.

Geçtiğimiz hafta, bu dönen çarkın bir yerinde bir çomağın menfaatler dışına hizmet etmesi sonucunda sistem başa döndü, ve su testisi su yolunda kırıldı diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git