Bu hafta insanlıktan okumaya, Fidel Kastro'dan bürokratik oligarşiye, internet araştırma komisyonundan uyduya karşı çıkan öğrencilerin gösterilerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan Eset ya da Esat'a, İstanbul'dan Manhattan'a, kadına karşı şiddetten ODTÜ'ye, İran'dan Barzani'ye aklıma takılanlar...
Japonya'da yılda ortalama 25,
İsviçre'de 10,
Fransa'da 7 kitap okunurken,
Türkiye’de bir kişi on yılda bir kitap okuyor.
Yüzde 99’u müslüman olmakla övünülüp,
övündükleri dinlerinin ilk cümlesi ''oku'' yu uygulamayan bir toplum!
Çoğunun bundan dahi haberi yok büyük olasılıkla…
Bırakın herhangi bir kitabı okumayı,
ilk cümlesi oku olan kitabı bile okudukları meçhul..
***
Kastro'nun Santiago’da Küba Belediyesi'ndeki delegelerin oybirliğiyle belediye başkanlığı seçimi için oluşturulan aday listesinin ilk sırasında olduğu açıklandı.
Devlet başkanlığını 2006'da geçici olarak bırakan 86 yaşındaki lider, 2008'de yerine kardeşi Raul Kastro'yu getirmişti.
Kastro'nun adaylığı kabul edip etmeyeceği konusunda bir açıklama yapılmadı ama ben örneğin Türkiye’de eğer bu düzeyde bir lider olsa ve o lideri belediye başkanlığına önerseler ne olurdu diye düşünmeden edemedim.
Aptalığıma verin ama önerenler birdaki seçimlerde bırakın aday olamayı seçmen listesinde adını bulamazdı sanırım
***
Bürokratik oligarşinin hükümetin icraatlarına engel olmaya devam ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan’dan ilginç çıkış:
“ ’Yav işte 326 milletvekiliniz var hala mı bahane?’ diyorlar. Ama işte bu kuvvetler ayrılığı denen var ya... O önünüze gelip engel olarak dikiliyor.”Türk usulü başkanlığın bayrağı ağır ağır yükseliyor.
***
Meclis İnternet Araştırma Komisyonu raporunu tamamladı.
Meclis Başkanlığı'na sunulan raporun öneriler bölümünde, bilgiye erişimin ve internetin, Anayasa'da temel bir hak olarak düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
Raporda, yerli arama motoru, sosyal paylaşım ve video siteleri ile e-posta sağlayıcıların yaygınlaştırılması teşvik edilmesi gerektiğine de işaret edildi. İnternet üzerinden hizmet alıcıların ve sağlayıcıların sorumluluklarının netleştirilmesi, kişisel verilerin gizliliğinin korunmasına ilişkin düzenlemelerin yapılması da yer alan öneriler arasında.
Bilgiye erişimin ve internetin, Anayasa'da temel bir hak olarak düzenlenmesi çok önemli….
Yoksa çağdaş bir ülke olamayız!!!
Kolay gelsin ne diyelim,
Bu raporu yazanlar ya internet kültürü ne bilinemiyor
Yada internetin merkezi Türkiye sanılıyor.
***
Uyduya karşı çıkan öğrenciler gösteri yapıyor diyen basını geçtik de…
Nasıl oluyor da ODTÜ'lü öğencilere aynı anda, hem Kemalist /ulusalcı hem de PKK'lı/DHKP-C'li diyen gazeteler Türkiye’de daha halen okur bulabiliyor!!!!
Dahası var,
ODTÜ'lülere terörist diyenler hatırlarsanız Barzaniyi de ayakta alkışlamıştı.
Aptalığıma verin ama Esat'a "Ancak diktatörler halklarından korkarlar!" diyen Sayın Başbakan, ODTÜ'ye 3000 polis ve 28 zırhlı araçla giriyor.
İroni buna mı deniyordu?
***
İstanbul’da artık bir alışkanlık haline gelen trafik rezaletini değerlendiren Başbakan Erdoğan yine “rahatlatan” bir açıklama yaptı.
“Bir gün karda kışta trafikte ulaşımda bir sıkıntı olsa bas bas bağırıyorsunuz. Yahu git Manhattan’a, orada da aynı şeyleri görürsün, ABD’sinde de bunu görürsün, Avrupası’nda da bunu görürsün. Her yerde bu olağan bir şeydir.
Hava şartlarına göre zaman zaman bu tür sıkıntılar olur. Ama milletin alışkanlığını artırmak değil, bununla mücadele eden yönetimlere karşı kini artırmak, dert bu…”Aptalığıma verin ama sayın başbakanımız ne zaman Manhattan da bir kış geçirdi ya da metro ile bir noktadan bir noktaya soğuk bir kış günü yolculuk yaptı?
Şey pardon yoksa bizim bilmediğimiz ya da bilmememiz gereken bir tarihi mi var?
***
Kadına karşı şiddet haberlerinde rekor: 2012 yılında 29.248 haber yapılmış.
Ya yapılmayanlar?
Yandaş bir bakışla olaya şöyle de bakabiliriz. Özgür basın iyi çalışmış.
***
Başbakanımız ODTÜ olayları ile ilgili "şiddeti savunan hocalar istifa etsin" demiş.
Yüzde yüz başbakana katılıyorum herkez şiddete karşı olmalıdır.
Peki polisin şiddetini savunan politikaçılarda istifa etsin mi?
***
Başbakanın odasında ya da her nerede ise böcek bulunmasını ve bunu millet şikayet etmesini bir türlü anlayamadım.
Bunu bir muhalefet, bürokrat, teknokrat veya herhangi bir yurtaş yapsa tamam da…
Tüm gücü elinde tutan bir kişinin yapması ne demek?
Aptallığıma verin ama benim anladığım, ben bu işi beceremiyorum, içişleri bakanım beceremiyor istihbarat örgütlerim beceremiyor demek.
Ya da,
beni bile dinliyorlar… Ayağınızı denk alın size de dinlerler, akıllı olun demek istiyor.
Tabi ki kimin dinlediği ayrı konu!
***
İran, ezan okunurken uçakların uçmasını yasakladı.
Bence hava sahasını da kapatsın.
İnsanlar namaza adapte olamazlar.
***
Allah’ın izniyle Göktürk 2’yi gönderdik, Göktürk 1’i bilen var mı?