|
|
Saat 13:11.. Maya tutmadı!!! Sıradaki...Kategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 21 Aralık 2012 10:03:40 21 Aralık saat (TSİ) 13:11 deki kıyamet senaryosu ne ilkdi ne de son olacak. Tarihi belgeler, kıyamet senaryolarının neredeyse insanlık tarihi kadar eski olduğunu, insanoğlunun dünya'nın yok olmasından her zaman büyük bir dehşet duyduğunu gösteriyor. Bilinen ilk kıyamet senaryosu, M.Ö. 2800 yılına ait bir Asur tabletinde yer alıyor.
"Dünyamız, son günlerde yozlaştı. Dünyanın hızla sonuna yaklaştığını gösteren işaretler var. Rüşvet ve yolsuzluk, aldı yürüdü. Çocuklar, artık ana babalarına itaat etmiyor. Tüm bunlar, Dünya'nın sonunun geldiğini gösteriyor. Ancak tablette yazanların aksine sonu gelen Dünya değil, Asur İmparatorluğu oldu. Yakın Doğu'da büyük bir imparatorluk kuran Asurlular, M.S.612'de Babil ordusu tarafından tarihin karanlık sayfalarına gömüldü. Dünya tarihinin en büyük çaplı kıyamet histerilerinden biri M.S. 1000 yılında yaşandı. Papa II. Sylvester, İsa Peygamber'in doğumunun 1000. yıldönümünde dünyanın yok olacağını söyledi. Cennete gitmek isteyen Hristiyanlar, mallarını yoksullara dağıttı, günahlarının bağışlanması için kiliselere koştu. 1 Ocak 1000'de beklenen kıyamet kopmayınca Hristiyanlar, bu kez de İsa'nın öldüğügünün yıl dönümünü beklemeye başladı. Ama beklenen olmadı, kıyamet 1033'te de kopmadı. Kıyameti kendi çıkarları için kullananlar da oldu. Papa III. Innocent, 1213'te Kudüs ve kutsal topraklara 5. Haçlı seferlerini düzenleyebilmek için kıyamet korkusundan yararlandı. Kıyametin İslam'ın yükselişinden 666 yıl sonrasına denk düşen 1284 yılında kopacağı kehanetinde bulunan Papa'ya inanan Hristiyanlar, kutsal toprakları alıp dünyayı kurtarmaya çalışken kendi canlarından oldu. 1284'te kıyamet kopmadı, ama 7 yıl sonra son Haçlı krallığı düştü ve Memluk Sultanı Halil Akka kentini aldı. Dünya ise dönmeye devam etti. Kıyamet fikri sanatçıları da etkiledi. Sanatın altın çağı olarak bilinen Rönesans, kıyamet kehanetlerinin yeniden tırmanışa geçmesine de sahne oldu. Bu kehanetler, Bizans İmparatorluğu'nun kalbi İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethedilmesi gibi bazı "felaketlerin" takvimleri değiştirdiği fikrine dayanıyordu. Dominikli keşiş Girolamo Savonarola'nın "Tanrı'nın kılıcının, kısa birsüre sonra savaş, veba ve açlık olarak Dünya'nın üstüne geleceği" kehanetinden etkilenen Rönesans'ın önde gelen ustalarından Sandro Botticelli, "Mistik Doğum"adlı tablosunda kayaların altına saklanıp bekleyen küçük iblisler resmetmiş ve resmin altına da kıyametin yakın olduğuna dair not düşmüştü. Bilim adamları da kıyamet fikrinden etkilendi. Alman matematikçi ve astronom Johannes Stöffler, 1499 yılında gezegenlerin hizalanmasını temel alarak yaptığı kehanette 20 Şubat 1524'te meydana gelecek tufanın dünyayı yok edeceğini söylüyordu. Almanya'da inşa edilen tekneler Stöffler'in kıyamet kehaneti, basılan 100 kitapçıkla tüm Avrupa'ya yayıldı. Yüzlerce tekne inşa edildi, Alman asilzadesi Kont von Iggleheim, RheinNehri'nde üç katlı bir gemi yaptırdı. Gel gör ki kıyamet, 20 Şubat'ta da kopmadı. Aksine 1524 yılı, oldukça kurak geçti. Iggleheim'ın gemisinde yer kapmaya çalışanlar arasında arbede çıktı, yüzlerce kişi öldü. Kalanlar, kıyametin kopmadığını görünce kontu taşlayarak öldürdü. Stöffler, son bir çaba olarak 1528'i yeni kıyamet tarihi olarak belirledi. O gün de bir şey olmayınca, kendini evine kapattı. Giza Piramidi'nde saklı kıyamet tarihi hem 1641'te İngiliz kahin "Shipton Ana"nın kehanetlerinden, hem de Mısır'daki Giza Piramidi'nin gizemlerinden etkilenen astronom Charles Piazzi Smyth, farklı bir kıyamet tarihi ortaya attı. Piramidin sadece Mısırlılar tarafından değil, aynı zamanda Nuh Peygamber tarafından inşa edildiğini ileri süren ve piramidin dört bir yanında dünyanın sonunu gösteren izler bulduğunu belirten Smyth'e binlerce insan inandı. 5 Ocak 1881'de New York Times, hem Smyth hem de ona inananlarla dalga geçen bir makale yayımladı: "Piramidin ortasındaki galeride tam 1881 çentik var. Bu da son senemize girdiğimizi gösteriyor." Tufanlar ve piramitler dünyanın sonunu getirmeyince insanoğlu, umudunu uzaya bağladı. Halley, dünyaya çarpacak 1910'da Dünya'nın yakınından geçen Halley kuyruklu yıldızı, kıyameti bekleyenlerin ekmeğine yağ sürdü. İngiliz yazarlar, Halley'in Almanya'nın işgalinin habercisi olduğunu ileri sürerken Fransızlar, kuyrukluyıldızın dehşetli bir sele neden olacağını yazdı. ABD'nin Chicago'da kentinde bulunan Yerkez Rasathanesi'nin Şubat 1910'da Halley'in kuyruğunda siyanür olarak bilinen zehirli bir gaz bulunduğunu açıklaması, tuz biber oldu. Sonunda Mayıs ayında Halley, Dünya'nın yakından geçip gitti ve New York Times, "Hala buradayız" diye başlık attı. 1974'te John Gribbin ile Stephen Plagemann, "Jüpiter Etkisi" adlı çok satan kitaplarında gezegenlerin Mart 1982'de Güneş'in aynı tarafında hizalanacağını, bu gök olayının kozmik olaylara neden olacağını ileri sürdü. Böylece yeni bir kıyamet tarihi belirlendi. Gezegenlerin toplam çekim gücünün,Yeryüzü'nün dönüşünü değiştireceği ve yıkıcı depremler olacağı ileri sürülen kitabın, Cambridge mezunu astro fizikçiler tarafından yazılmış olması, güvenirliğini artırıyordu. Korkulan tarih yaklaşırken, binlerce insan dehşete kapılarak olası çıkış yollarının peşine düştü. Kıyamet, 1982'de de kopmadı. Gribbin ve Plagemann, 1983'te "Jüpiter'in Yeniden Gözden Geçirilmiş Etkisi" adlı kitaplarını yayımladılar ve yeniden çok satanlar listesine girdiler. 1999, ünlü kahin Nostradamus'un kitabında dünyanın sonu olarak betimleniyordu. Nostradamus, 1999'un yedinci ayında gökten Dehşet Kralının geleceğini ve dünyanın sonuna neden olacağını yazmıştı. 1 Ocak 2000: Elektronik Kıyamet 1 Ocak 2000'de yeni milenyumun başlangıcı da kıyamet iddialarının kurbanı oldu. Bilgisayarların "00" ile biten yılı anlayamayacağını ileri süren felaket tellalları, Dünya'da yaşamın duracağı, hatta nükleer savaşın başlayacağı kehanetinde bulundu. Independent gazetesi, Uluslararası Para Fonu'nun gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kaos yaşanacağını öngördüğünü yazdı. İnsanlar, 1 Ocak yaklaşırken alışveriş merkezlerine akın ederek yiyecek, su ve diğer malzemeleri depoladı. 1 Ocak 2000'de Dünya, tüm kehanetlerin tersine yeni bir yüzyıla girdi. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) Büyük Hadron Çarpıştırıcısı da kıyamet senaryolarından nasibini aldı. İsviçre-Fransa sınırında yerin 100 metre altında kurulan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın protonları ışık hızına çok yakın bir hıza ulaştırarak çarpıştıracağını öğrenen bazı kesimler, bu tür çarpışmaların mikro kara delikler oluşturarak dünyanın sonunu getireceğini ileri sürdü. Kuantum fizikçilerinin "asla asla deme" eğilimleri, kıyamet söylentilerinin daha da hız kazanmasına neden oldu. Her şeye karşın Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, 10 Eylül'de 2008'de çalıştırıldı. Kıyamet kopmadı, ancak çarpıştırıcı 9 gün sonra teknik bir arıza nedeniyle kapatıldı. 2012'inin sonuna yaklaşırken yeni bir kıyamet senaryosu ortaya atıldı. Maya takviminin sonu Mayaların M.Ö. 3114'te başlayan ve "Baktun" olarak adlandırılan 394 yıllık dönemlere ayrılan takvimine göre 13. baktun, 21 Aralık'ta sona eridi. 13. baktunun sona erişi, bazı kesimler tarafından Dünya'nın da sonu olarak yorumlanıyordu. Sıradakiler Örneğin Amerikalı astrolog Jeane Dixon, İsa'nın 2020'de geri gelerek kötülüğe karşı savaş açacağını ve bu savaşın 2037'de sona ereceğini, daha sonra da dünyanın yok olacağını ileri sürdü. Dixon, daha önce kıyametin 4 Şubat 1962'de kopacağını iddia etmişti. Yahudilerin kutsal kabul ettiği Talmud kitabına göre ise Mesih, Adem'in yaradılışından 6 bin yıl sonra gelecek ve sonraki bin yıl içinde dünya yok olacak. Talmud'a göre Dünya'nın mahvı, 2240'ta başlayacak ve 3240'ta bitecek. Bazı bilim adamları göre ise Büyük Patlama'dan 5 milyar yıl sonra Güneş kırmızı bir deve dönüşerek Dünya'yı yok edecek. 2003 yılında "Büyük Son" teorisini ileri süren bilim adamları ise sürekli genişleyen evrenin yaklaşık 22 milyar yıl sonra tamamen yok olacağını ileri sürüyor. Bediizzaman Said Nursi'nin de ebced hesabıyla bir kıyamet tarihi imasında bulunduğunu ileri süren Prof. Dr. Osman Çakmak, Said Nursi'nin, 6 bin sayfadan oluşan "Risale-i Nur" adlı eserinde kıyametin 2129 yılında yaşanacağını dair imada bulunduğunu ileri sürdü. İşte Prof. Dr. Osman Çakmak'ın Risale-i Nur'u kaynak göstererek ileri sürdüğü o iddialar: Bediüzzaman, âhir zamandan ve kıyametten haber veren bir hadis-i şerifi, ebced ve cifir ilmiyle tahlil eder ve bir takım tarihler çıkarır. "Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî zâhirine ale'l-hakkı hattâ ye'tiyallahü bi emrihî." Meâlen: "Ümmetimden bir taife Allah'ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır." Bediüzzaman bu hadisin ebced ve cifir analizini yapar. "Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî." Ebced ve cifir ilmiyle rakam değeri Rûmi tarihle 1542. (Milâdî 2126). "Zâhirine ale'l-hak." Rûmî 1506 (Milâdî 2090). "Hattâ ye'tiyallahü bi emrihî." Rûmi 1545 (Milâdî 2129) ... Bediüzzaman, 1545 de, yâni Milâdî 2129 yılında kâfirlerin başına kıyametin kopacağına dair bir îma bulunduğunu, bunların Allah'ın ilminde olup ve doğrusunun Allah tarafından bilinebileceğini ifâde eder.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|