A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Emperyalizminizi nasıl alırdınız?

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 14 Aralık 2012 05:39:13

Orhan Pamuk ve arkadaşlarının Beşar Esad'a yazdığı mektubun ardından ortalığa saçılan emperyalizm "teori"leri güldürürken düşündürüyor. Avusturyalı ünlü filozof Ludwig Wittgenstein'ın Tractatus Logico-Philosophicus namıyla bilinen kitabında bir aforizma vardır. Filozofumuz serbest bir çeviriyle şöyle der: "Konuşulamayan şey hakkında susulmalıdır."

Bu aforizmayı anlamayanlara bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber: Yaklaşık 90 yıldır, Wittgenstein delisinin kuyuya attığı bu taşı yüzlerce akıllı çıkarmaya çalışıyor. Yani rahat olun, rivayet muhtelif. Kötü haber: Kitabın sonunu söyledim.

Konuşulamayan şey hakkında çok konuşanlar

Orhan Pamuk ve arkadaşlarının Beşar Esad'a yazdıkları mektuptan sonra Pamuk'a tepki gösterenler, kendileri de bir tepkiye konu oldular. Pamuk ABD, NATO ve AKP tarafından tehdit edilen bir ülkenin devlet başkanına "seni linç ederler ha" mı demiş, hemen solun ne kadar da milliyetçi, ne kadar da emperyalizmi yanlış anlayan bir düşünce yapısına sahip olduğuna yönelik "teori"ler ortaya saçıldı.

Örneğin bir tanesi, "Orhan Pamuk'un yazdığı mektubun içeriği ve işlevinin kendisi için sorun olmadığını" yazıp, yazısının ilerisinde azıcık değinebileceğini söyleyip sonra unutur. Sonra yazısına MHP'den Hrant Dink'e, Yasin Hayal'den "ulus-devlet"e bir sürü çeşni katıp "Zaten liberal olan Pamuk'un ABD'den yana tavır alması normal" demeye cüret eder. Fakat cehalet cüreti de yanında getirdiği için, "emperyalist savaşı iç savaşa çevirmek"ten bahsedebilir. Etrafında "kardeş sen çok yanlış gelmişsin" diyen kimse de olmadığı için, uydurdukça uydurabilir.

Sonra başka biri, aynen şunları yazabilir, nasıl olsa atış serbesttir:

"Önceki gün dünya aydınları ile birlikte diktatör Esad'a bir açık mektup yayınlayan Orhan Pamuk'u karalamaya çalışanların gerekçesinin biri aslında Pamuk'un Ermeni soykırımı gerçeğinin üzerinde durmasının bu çevrelerde yarattığı rahatsızlık ise, bir diğer nedeni de kuvvetli kemalist genetik kodlamalara sahip olmaları. Yani 'Atatürk milliyetçiliği' ve uygulamalarında antiemperyalist öğeler bulmalarını sağlayan 'emperyalizm' kavrayışlarıdır..."

Emperyalizminiz nasıl olsun istersiniz?

Lanet olsun ki emperyalizmi Orhan Pamuk kadar kavrayamamışız. Liberal olduğundan kelli "ABD'den yana tavır alması tutarsız olmayan" Pamuk'a liberal ve ABD yanlısı olduğu için tepki göstermek ulus-devlet refleksi oluyor demek ki. Hakikaten bu teorilerinizi nereden uyduruyorsunuz kuzum?

Fakat bir tutam emperyalizm almak isterseniz, Kaddafi'nin linç edilmesinde azıcık var. Bunu öğrenenler, hala "Kaddafi'nin öldürülmesine üzülen solcular" diye karaktersizliğin dibine vurabiliyorlar. Üstelik Kaddafi'yi öldürenlerin "diktatörün zulmü altında inim inim inlediği için yakaladığında onu linç eden halk" olduğunu iddia edebilecek kadar örgütlü bir işbirlikçilik var karşımızda.

Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin konvoyu NATO uçakları tarafından vuruldu. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) hazırladığı raporda, konvoya 5 bin 700 kg civarında bomba atıldığını, bu bombardıman sırasında en az 53 kişinin öldüğü belirtiliyor. Bu saldırıdan sonra yürüyerek kaçmaya çalışan Kaddafi ve korumaları bir tünelin içine giriyorlar. Buradaki çatışmanın ardından başına şarapnel parçası isabet ettiği için yaralanan Kaddafi'yi yakalayan silahlı grup, eski lideri meydana çıkartarak taciz etmeye başlıyor. Bundan sonra yere düşen Kaddafi'nin, bir silahlı milis tarafından, büyük ihtimalle süngü ile anüsünden yaralandığı belirtiliyor.

Durumu kabul eden çete komutanı Halid Ahmed Raid, "İnsanlar onun saçını çekiyor ve ona vuruyordu. Bir yargılama olması gerektiğini anlamıştık; ancak herkesi kontrol edemedik, bazı davranışlar kontrolümüz dışında gerçekleşti." diyor. Kaddafi'nin en sonunda ambulansa bindirildiği zaman "neredeyse tamamen çıplak ve ölmek üzere" olduğunun belirtildiği raporda, iki saatlik bir yolculuğun ardından Misrata'ya vardığında ise "hemen hemen tamamen öldüğü" söyleniyor.

Kaddafi'ye yapılanlar bununla da sınırlı kalmıyor. Linç edilmesinden aylar sonra ortaya çıkan bir videoda, Kaddafi'nin cansız bedeninin kafasından tutup sallayanlar olduğu ortaya çıkıyordu. Bu videoyu Twitter hesabından paylaşan Sami el-Hamwi isimli bir "Suriyeli muhalif", yorum olarak da, "Birisi bu videoyu Esad'a göndermeli" yazıyordu. Yine Türkiye himayesindeki Suriye Ulusal Konseyi'nin kurucu üyesi Haytam Melih, "Esad ve ailesi Suriye'de öldürülecekler. Onun sonu da, Kaddafi nasıl öldürüldüyse öyle olacak" demişti.

Hobi olarak yine salak olun

Kimseye salaklaşma diyemem, herkes hobi olarak salaklaşabilir; ancak örgütlü bir kötülük ve cehalet salaklıktan ibaret olamaz. Kaddafi'nin öldürülmesini örnek gösteren birisinin "insani" amaçlarla bunu yaptığını iddia edenler, salak değil, tanıdık bir yolun yolcusudur.

Ya biz görmeyeli, NATO bombardımanı ve paralı askerlerin herhangi birisini linç etmesi "halk tepkisi" sayılmaya başlandı, ya Libya'da olanlar "halk ayaklanması" sayılıyor, ya da birileri NATO'yu ve NATO'culuğu "aslında normal şeyler bunlar" diyerek meşrulaştırmaya çalışıyor. Tıpkı Yugoslavya'da, Afganistan'da ve Irak'ta Avrupalı ve ABD'li bazı entelektüellerin kendi halklarını ikna etmek için "demokrasi", "diktatörlük" gibi akıl yürütmelere başvurması gibi. Sonuçta tezgahta bu mallardan çokça var, alıcısı da dünyanın her yerinde mebzul miktarda mevcut.

Ulus-devlet mi?

Sonuçta ahmaklığın sınırı yok. Örneğin birilerini hem "devletten yana taraf olmakla" suçlayıp hem de AKP'nin Türkiye topraklarında kurdurduğu ve himaye ettiği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) isimli besleme katilleri destekleyerek "devrimcilik" yapmak bazıları için mümkün oluyor. Kontrgerillanın yeni tosuncuklarının bu ÖSO'cu beslemelerden devşirileceğini bilmeyen ya da bilmek istemeyen "solcular", birilerini "devlete hizmet etmekle" filan suçlayabiliyor. Etraflarında "sakin ol ve elindeki klavyeyi yavaşça yere bırak" tavsiyesinde bulunan dostları olmadığı için, çok önemli düşüncelere sahip olduklarını zannedebiliyorlar.

Torba olmayan ağızlar

Wittgenstein yukarıdaki aforizmasını yazdığı zaman, dil denilen "şey"in gerçeklikte olan biten şeyleri resmettiğini/temsil ettiğini söylüyordu. Yani ona göre, gerçekliği temsil etmeyen sözcükler ya anlamsızdı, ya da bu dünyaya ait değildi.

Orhan Pamuk, Kaddafi'ye neler olduğunu bildiği halde, Esad'ı "senin o güzel yüzünü çizerler" diyerek tehdit etsin ("Sanki Pamuk Esad'ı çıkışta dövecek yeaa abartmayın" diyen dangalaklar bile mevcut), hızını alamayıp ailesini de bu akıbete ortak etsin ("kökünü kuruturlar hacı"), sonra birileri bu gerçekliği görerek Orhan Pamuk'a "sen tetikçisin" dediği vakit de, başka birileri çıkıp "ama emperyalizm bu değil" desin. "Orhan Pamuk zaten ABD'den taraf, ne var ki bunda?" desin.

Wittgenstein haklıydı. Konuşulamayan şey hakkında susulmalıdır.

Behçet Gültekin

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git