Ülkemizin her bölgesinde çeşitli zorluklarla kültür ve edebiyat dergileri çıkıyor. Kimi uzun soluklu olurken, kimi de ne yazık ki birkaç sayıdan sonra arşivlerde kalmak üzere raflara kaldırılıyor. Trabzo'da çıkan ada kültür ve edebiyat dergisi bu dergilerle aynı kaderi paylaşmamak adına mücadelesini sürdürüyor.
9.kez okura seslenen dergi editörü şöyle dillendirmiş içinde bulunduğumuz durumu. “sevgili ada okuyucuları, damlayan musluklar gördük. çevresi demir telleriyle örülü evleri, çalar saatin susmasını, yağın süzmesini, uykunun bölünmesini, korkuyu ve de makineye bağlı yaşayan insanları gördük. ölümün (ansızın) çekip gitmek değil çoğu kez ölümsüzlüğe yürümek olduğunu gördük... yaralı kurdu. açamadığımız kapıları. sokakların tenhalığını, köprülerin bağladığını, gazoz şişesinin açma sesinden sonra köpüren asidini. etinden et kopartanları, kendi insanlarını vuran katilleri, kurşunun insanın içini nasıl oyduğunu… yağmurun akıp gittiği camları ve gözlüklerin arkasından bakan hüznü gördük. tabanı yırtık ayakkabıyı, kedinin uysallığını… güzün, yaprakları toplayan bir çiftçi olduğunu. aynada kendini tanımayan insanları da gördük. gözün mavisini, ipin üzerinde asılmış çarşaf çarşaf uykuları. not defterine yazılmış yalnızlığı da, kitapların dolusunu da gördük, boşunu da. göremeyenler için yeni baştan oynatalım görüntüyü.
sevgili okur, 9. kez çıkıyoruz karşınıza. mevsimler birbirini kovalıyor. erguvanlar yeni açmışken en son size seslenmiştik. hayat akıyor ve değiştiriyor birçok şeyi. coğrafyamızda, dünyada dengeler hızla değişiyor. nehirler taşıyor, nükleer santraller yapılıyor, susuzluk kentleri vuruyor. yanı başında bir gölge yitip giderken, insanın gözünde acı görüntüler kalıyor. bizse yaşantımıza güzellik katabilmek adına birkez daha selâmlıyoruz yeni gelen zamanları. bu sayımızda edebiyatta 40.yılını geride bırakan Selim İleri için özel bir dosya hazırlamaya çalıştık. cumartesi yalnızlığı’nın zarif beyefendisi’nin, uzun yıllar boyunca, eskiyen daktilosunun inatla takılan tuşlarına rağmen, başka aşkları, yalnızlıkları, yitip giden insanları ve gördüğü dünyayı, beyaz kâğıtlara, kitaplara geçirmesini diliyoruz.
Ayşe Sarısayın, Karin Karakaşlı, Eğtuğrul Aydın, Mehmet Ünver, Fatih Kanter, Hasan Öztürk, Selçuk Erat, Duygu Seçkin’in Selim İleri ile ilgili yazılarını okuyabilirsiniz. 10 Şair-Yazar’ın Selim İleri’ye sorduğu sorular içten yanıtlarıyla Ada Dergisi sayfalarında sizleri bekliyor. Selim İleri, Ayşe Keskin, Onur Caymaz, Serkan Türk, Murat Ergin, Arzu Alkan bu sayının deneme ve hikayecileri. haiku tarzı şiir ustalarından şair Tayfun Yücer ile şairliği ve kıbrıs türk şiiri üzerine Yrd. Doç. Dr. Erol Ülgen gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi de büyük keyifle okuyacağınızı umuyoruz.
Leyla ipekçi, Kenan Sarıalioğlu, Asuman Omay , Çiğdem Sezer, Aydın Afacan, Ersun Çıplak, Mehmet Şâmil, Fatma Esti, Ömer Üner, Serkan Ozan Özağaç, Murat Karacan, Selçuk Küpçük, M. Sinan Karadeniz, Burcu Aker, Ömer Turan şiirleriyle Ada Dergisinin sayfaları arasında yer alıyor. Korhan Altunyay’ın Atilla İlhan ve Kişisel Hayatım adlı yazısı ile Serdar Bedii Omay’ın zen yazıları, Arş .gör. Veysel Şahin’in Tahsin Yücel’in öykülerinde böyle buyurdu aşk, Ahmet Doğan’ın divan edebiyatında mahlas ve mahlas – nameler’i ve Ersin Yener Yazıcı ebrû: aşk ve su isimli yazıları kış sayısını renklendiriyor.
www.adadergisi.blogcu.com
sizleri kutluyorum. dilerim derginiz cok okunur, sizler de keyifle dergiyi cikarmayi, bagnazligin onunu kesecek tek care 'sanati' ve 'insani' sevdirmeyi surdurebilirsiniz.
melbourne'dan sevgilerimle, deniz