A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Recep Tayyip Erdoğan'ın Taksim yalanı

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | 08 Kasım 2012 14:07:06

Aylardır tartışılan ve sır gibi saklanan Taksim Topçu Kışlası projesinin detayları belli oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına projeyi hazırlayan mimar Halil Onur tarihi kışlanın eski fotoğraflarıyla birlikte yeni halini İstanbul 2 No'lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na sundu. Normal bir apartman dairesiyle karşılaştırıldığında yeni yapılacak kışlanın yüksekliği 5 katlı, kulelerin yüksekliği ise 10 katlı bir apartmana denk geliyor. Projede kışlanın ortasında bir de buz pisti görülüyor.

Çevrecilerin aylardır ağaçların kesilmemesi yönünde eylem yaptığı Gezi Parkı, bu plana göre tamamen ortadan kalkıyor. Projeyi desteklemediğini söyleyen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ise “Yeşil alan korunmalı” diyor.  Yaklaşık 3 haftadır devam eden hararetli tartışmalara rağmen Koruma Kurulu üyeleri henüz bu projeyi kabul etmedi.

Projeye göre binanın bazı bölümlerinde 3, bazı bölümlerinde ise 2 bodrum var: 3 bodrum kat olan yerde bir kat otopark olarak tasarlanmış. Radikal gazetesinden Elif İnce'nin haberine göre, zemin artı bir kat olarak da tasarlanan ana binaların çatı yüksekliği 15 metre 40 cm. Dört köşedeki kulelerin yüksekliği ise 27 metre 95 cm.

Kışla, Gezi Parkı’nı çepeçevre kaplayacak. Zemin katta 10’dan fazla dükkân ‘kafeterya’, beş dükkân ‘kitap satış’ bir dükkân da ‘sanat galerisi’ olarak belirlenmiş. Üst kat ise ‘Müze/sergi’ alanı görünüyor. Herkesin ortak fikri İstanbul’un en önemli kamusal alanının açık bir yarışma ile şeffafça tartışılması. Projenin mimarı Halil Onur da aynı fikirde!



‘Önce Gökkafes’i yıkıp Dolmabahçe Parkı’nı ihya edelim

Mücella Yapıcı (Mimarlar Odası): Eğer kışla yerinde olsaydı korunması için biz de mücadele ederdik. Halil Onur da iyi bilir ki, bir yapının ihya edilmesi için o alanın boş olması gerek. Ama orası boş bir alan değil. Gezi, Cumhuriyet dönemi şehircilik mirasıdır. İlk açık alan uygulaması, toplumsal belleği, kentsel mirasıdır. Özellikle deprem riski olduğu düşünüldüğünde burası vazgeçilmez bir açık alan. Beyoğlu ’ndaki yeşil alan standardı zaten olağanüstü düşüktür. Var olan bütün yeşil alanların altı otopark yapılarak betonlaştırılmıştır. Bir de üstüne, Gezi Parkı’nda var olan yeşilliği yok etmek, ağaçları kesmek, Taksim’in nefesini kesmektir. Şöyle bir çelişki var: Bir yandan siz var olan bütün tarihi binaları, Tarlabaşı’nda, Sulukule’de, Süleymaniye’de yıkıp, Emek Sineması ’nı da yıkıp, ondan sonra burada olmayan birtakım şeyleri inşa etmeye kalkarsanız buna yalancı bir tarih inşa etmek denir. Eğer şimdi bir şeyleri ihya edeceksek önce Gökkafes’i yıkıp Dolmabahçe Parkı’nı ihya edelim. The Marmara Oteli’ni yıkıp altındaki eski Osmanlı Bankası’nı ihya edelim gibi birtakım fikirlere de varırız.

‘Yıkılması da yeniden yapılması da hata’

Tayfun Kahraman (Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı): Topçu Kışlası’nın yıkılması ne kadar hatalıysa, bugün yeniden yapılması bir o kadar hatalı. Çünkü 19. yüzyıldan kalma bir yapı taklit edilerek betonarme bir replikası yapılacak, bu bir ihya değil taklit projesi olabilir ancak. İstanbul’un en önemli kamusal mekânı, kültür merkezi adı altında işgal ediliyor. Taksim Kışlası’nın inşasıyla birlikte alan çok boğucu bir meydan haline gelecek.



‘Taksim en önemli meydanımız’

Prof. Mete Tapan (Eski 2 No’lu Koruma Kurulu Başkanı): Taksim kadar önemli başka bir meydanımız yok. Çünkü hem İstanbul’un kentsel kimliğinin vazgeçilmez bir parçası hem de Cumhuriyet tarihinin simgesel bir mekânı. Gezi Parkı’nın ise yeşil alan vasfını koruduğu çok açık. 3194 sayılı yasaya göre eğer bu ağaçlar yok olacaksa bölge içinde aynı büyüklükte başka bir yeşil alan oluşturulması lazım. Fakat buradaki ağaçlar en azından 70 yıllık... Bunun yanında bir binanın koruma yasası açısından restitüe edilmesinin temel sebebi asıl fonksiyonuyla yaşatılmasıdır. Burada ise kışlaya bambaşka bir fonksiyon getiriliyor. Burası için bir yarışma açılmasından, topluca konuşmaktan yanayım. Katılımcı demokrasi budur.

‘Ağlayan bina yapacaksınız’

Hakan Kıran ( Haliç Metro Köprüsü mimarı): Tek başına Topçu Kışlası’nı yapmanız onu geri getirmez. Ceylan Otel, The Marmara, Hilton, Gökkafes, Swissotel’i yıkabiliyorsak, ‘‘Eski geleneksel dokuyu tamamlayacağız’’ deriz. Kışlanın olduğu dönemde, The Marmara’nın yeri boştu, AKM ’nin yerinde bir köşk vardı. Kışla o organizmanın bir parçasıydı. Bunu yapamayacaksak, Topçu Kışlası’nı yapıp içine ruh bile koysanız, onu zavallılaştırırsınız. Ağlayan bina yapacaksınız. Halil Onur restorasyonu bilir, kendi içinde doğru bir iş yapmıştır. Fakat restorasyon ne kadar başarılı olursa olsun çevresiyle uyumsuzluk içinde olursa ruhu eksik kalır.

‘Tek eksiğimiz buz pateniydi’

Hasan Çalışlar (Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık): Bina yapabilmek amacıyla bir restitüsyon projesi uydurulmuş. Kışlanın ortasına buz pisti koymuşlar, altına da basmışlar dükkânları! McDonald’s, lahmacuncu olmayacak belki ama yerine başkaları gelecek. Üst katını da ‘kültür aktivitesi yapacağız’ diyebilmek için kent müzesi olarak planlamışlar. Başlı başına bir kepazelik. Yarın öbür gün ne kadar eski bina varsa taklidini yapmaya kalkarsak nasıl bir şenlik olacağını siz düşünün. O zaman Osmanlı camilerinin altındaki Bizans sarnıçlarını da yapalım. Her şeyi beceriyoruz ama yeşil alan yaratmayı beceremiyoruz.

‘Gezi Parkı bir kent ormanı değil ki’ Mimar Halil Onur Projem mükemmel demiyorum. Her projenin eksileri, artıları vardır. Tüm ağaçları koruyabilmeyi tercih ederdik ama burası bir kent ormanı değil. Binanın oturduğu alandaki ağaçlar kesilecek, taşınabilenler taşınacak. Elbette Gezi Parkı da değerli, biz ikisini de yaşatmaya çalışıyoruz. Bu kışlanın simgesel değeri çok önemli, oryantalist üslubun belki de en düzgün örneğiydi.

Kışlada otel ya da cami olmayacak. İçinde kafeler, pastaneler, kitapçılar olacak. AKM tarafında da sergi salonları, galeriler olacak. Gezi’nin kamuya kapatılması gibi bir önerimiz yok. Ama tabii ki bir düzen getirilmek zorunda. Her elini kolunu sallayan kafeye, restorana girsin demek doğru değil. Herkes her yere girebilir mi? Meydan bir yarışmayla tasarlansaydı deniyor, keşke! Yüzde yüz hemfikirim. Bu bir fikir projesidir, nihai değil. Eleştiriye her zaman açığım ama dergilerde yazılar yazan meslektaşlarımın yüzde 90’ının projeye dair hiçbir bilgisi yok. Hiçbiri projeyi tartışmadı benimle. En yakın zamanda meydanda bir sergi açarak maketi, projeyi, tüm belgeleri paylaşacağız.

Kaynak :  muhalifgazete.com

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git