Bugün hayatımın en mutlu günü olabileceğini nereden bilebilirdim, sabah evden ana ben gidiyorum biber gazı yemeye marşları söyleyerek çıktık, saat 11'i yirmi dakika geçerken Ulus heykelin önünde gaz ve su sıkılmaya başlandı, biz aşağıda Gençlik Parkı kapısındaydık, tahminim aşağıdaki kalabalık elli bini aştı, yukarıdaki kalabalık ise tarihi bir kalabalıktı, üç yüz bin de deseniz yakışır dört yüz bin de.
Onlarca yıldır iktidar hukuksuz belgesiz yüzlerce insanı gaddarca içeri atarak göz dağı verdi, operasyonların hepsi yıldırmak sindirmek içindi, herkesin görüşü, buraya gelse gelse beş-on bin kişi gelir, hadi otuz-kırk bin kişi.
Polis de zaten hesabını on-yirmi bin kişi üzerine yapmıştı, sıkarım gazı suyu dağıtırım düşüncesindeydi, sıktı da, ancak helikopterden izleyenler yüz binlerin gaz dökülerek bertaraf edilemeyeceğini iyi gördü, heykelin önündeki grubun ardı arkası hem Aydınlıkevler yönünde hem Kızılay yönünde görülmüyordu, bu yüzden, polis barikatını istemeye istemeye kaldırdı ve yüz binler Anıtkabir'e doğru yürüyüşe geçti.
Ankara'yı bilenler hesabını yapsın yürüyüşe saat yarım civarında geçildi ve saat ikiye geldiğinde Anıtkabir meydanı son on yılda görülmeyecek şekilde bir avuç kadar açık alan kalmayacak şekilde doldu, ki, şimdi saat tam üç, Anıtkabir'in Tandoğan kapısında izdiham yüzünden insanlar içeri alınmıyor ve Anıttepe yönünden yüz binlerin alana terk edip boşalıp sonra içeri alınması planlanıyor.
Ki, ben, saat 1'den saat 2.30'a kadar Aslanlı Yol'dan girmekte olan kalabalığı aralıksız izledim, ucu bucağı görünmüyordu.
Bu iktidarın en gaddar günlerinde hiç kimseden korkmadan çekinmeden 'cumhuriyet' için yollara düşmüş bu kalabalıklara herkese çok şey borçluyuz, çok şey.
Bu en karanlık günlerde yüz binleri görünce, bu insanlara 'helal olsun' diyorum, bir daha yaşasın cumhuriyet diyorum.
İktidarın ve Amerika'nın hesabı ta baştan yanlıştı, Türkiye'deki muhalefeti Orta Amerika ülkeleriyle karıştırdılar, ya da Türkiye'deki muhalefete illegal bir örgüt muamelesi çektiler. Yani burası birkaç milyonluk ülke değil, karşısında da üye sayısı bir kaç yüz binlik bir muhalefet yok. Beş- altı yüz kişiyi içeri tıkıp gözdağı verip bu muazzam muhalefeti durdurabileceklerini düşündüler, bugün işte bu hesapları bir daha hüsrana dönüştü.
Burası yetmiş milyonluk ülke, üstelik okumuş yazmış milyonları, işte bugün Cumhuriyet Bayramı kutlaması için yola çıkanlar, hem iktidara hem Amerika'ya hesaplarının çok yanlış olduğunu taşa sopaya çirkinliğe hukuk dışılığa asla müsaade etmeden neşeli marşlar ve sloganlarıyla yedi düvele bir daha gösterdi.
İşte yıkılmaya ortadan kaldırılmaya çalışılan bu cumhuriyet'in en karanlık gününde yürüyen yüz binleri gördünüz. Cumhuriyet bu meydanlardaki yüz binleri arkasında bulduğu müddetçe, hiçbirimiz için havada karada ölüm yok.
YAŞASIN CUMHURİYET, YAŞASIN BAĞIMSIZ TÜRKİYE..
Nihat Genç