|
|
Türk kıyılarını Yunan kadın koruyor!Kategori: Çevre | 0 Yorum | 16 Ekim 2012 01:55:21 Ranta kurban edilen Türkiye'nin cennet kıyıları için gelinen nokta: Türk kıyılarını yağmaya karşı Yunan kadın koruyor! Antalya'nın Kaş ilçesinde bulunan Patara antik kenti yakınlarında inşa edilen villalar uluslararası krize neden oldu. Üç ayrı koruma şemsiyesi altında bulunan bölgenin koruma planı çerçevesinde yapılaşmaya açılmasına tepki gösteren Uluslararası Deniz Kaplumbağaları Koruma Birliği (MEDASSET), Türkiye'nin de imza koyduğu BERN Sözleşmesi Daimi Kurulu'na bir şikayet mektubu yazarak Patara'daki yapılaşmanın durdurulmasını istedi.
ATATÜRK'ÜN DOSTU VENİZELOS'UN TORUNU Atatürk'le kurduğu samimi dostluk ile bilinen dönemin Yunan Başbakanı Elefterios Venizelos'un torunu olan Lily Venizelos, 1988 yılından buyana başkanı olduğu MEDASSET aracılığıyla Patara'nın korunması için uluslararası kampanyalar yürütüyor. TÜRK BAKANLARA 'PATARA'YA KIYMAYIN' MEKTUBU YAZDI 2008 yılında hazırlanan Patara Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında bölgede yaklaşık 400 ila 750 yeni konutun yapımına olanak sağlanacağı yönündeki açıklamalar üzerine harekete geçen Venizelos, bu kapsamda Ovagelemiş beldesi sınırlarında inşasına başlanan 27 villa için Türk yetkililerle temasa geçerek "Patara'ya kıymayın" çağrısında bulunmuştu. Venizelos'un yazılı başvurusuna kapsamlı bir yanıt veren Kültür ve Turizm Bakanlığı, "endişeye gerek yok, her şey yasal" şeklinde görüş bildirmişti. BERN SÖZLEŞMESİNE PATARA ŞİKAYETİ Bunun üzerine Patara'daki yapılaşma ve planlama çalışmaları hakkında kapsamlı bir rapor hazırlayan MEDASSET, kısaca Avrupa Yaban Hayatını Koruma Sözleşmesi'ne (BERN Convansiyonu) bir şikayet mektubu yazarak hazırlanan raporla birlikte iletti. 'PATARA AKDENİZ'DE BENZERSİZ EKOSİSTEME SAHİP' Uzun süredir villa tartışmalarıyla gündemde olan Patara'nın Akdeniz kıyılarında benzersiz bir ekosisteme sahip olduğu belirtilen şikayet mektubunda, Patara kumsalının da caretta caretta türü deniz kaplumbağaları için en önemli 13 yuvalama alanından biri olduğu kaydedildi. 2000 yılında aynı bölgede nadir bulunan uzakdoğu kökenli yeşil kaplumbağa türüne ait iki yuva alanı tespit edildiği kaydedilen mektupta, Patara'nın nesli tehdit altındaki Nil kaplumbağaları (Trionyx triunguis) için de önemli bir yuva alanı olduğunun altı çizildi. BAKANLIK'TAN '2,5 KİLOMETRE UZAKTA' YANITI Patara'yı tehdit eden sorunların ilk olarak 1988 yılında MEDASSET tarafından ortaya çıkarıldığı vurgulanan şikayet mektubunda, bunun ardından Bern Konseyi Daimi Kurulu toplantılarında bölgedeki gelişmelerin düzenli olarak ele alındığı kaydedildi. MEDASSET'in, Bern Sözleşmesi çalışmalarına paralel olarak Patara'nın korunması için Türkiye'de ve uluslararası düzeyde etkin kişilerle işbirliği içinde uluslararası boyutta kampanya yürüttüğünün altı çizilen mektupta, "2011 yılında farklı basın kaynaklarında Gelemiş köyü ve Patara antik şehrinin yakınında 400 kadar villanın inşa edileceği bildirilmiş ve bu bölgenin Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi ile Patara 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisindeki kaplumbağaların yaşam alanı olan plaj bölgesinin sadece 1 km. kuzeyinde yer aldığı (bakanlık tarafından 2. 5 km uzaklıkta olduğu söylenmekte) belirtilmiştir" denildi. KORUMA KURULU RESMİ OLARAK İZİN VERİLDİĞİNİ DOĞRULADI Mayıs 2011'de Türk makamlarından bu konuyla ilgili detaylı bilgi istendiği kaydedilen mektupta, "Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan alınan cevabi yazıda, konutların yapımına resmi olarak izin verildiği doğrulanmış, Özel Koruma Alanı ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan bölgede inşaat yapımına onay verilmesiyle sonuçlanan sürecin, 1978 yılında itibaren gelişimi resmi elden açıkça sunulmuştur. Gönderilen raporda, MEDASSET'in sorguladığı projenin çevresel etki değerlendirmesinin ya da taşıma kapasitesi etüdünün bulunup bulunmadığı yer almamıştır" bilgisine yer verildi. 'PATARA'DA KAR AMACI BİLİM VE MANTIĞA ÜSTÜN KILINMIŞTIR' Koruma alanında inşaat izni verilmesiyle sonuçlanan, Patara Özel Koruma Alanının imar ve yönetim planına yönelik yapılan sayısız değişiklikle ilgili zaman çizelgesinin bir değerlendirmesinin de sunulduğu mektupta, "değerlendirmede, bir önceki T.C Özel Çevre Koruma Alanları Kurumu tarafından hazırlanan halihazırdaki yönetim planının, 1978'den itbaren arkeologlar ve planlamacılar tarafından hazırlanan raporlardaki uzman görüşünü dikkate almadığı ve koruma alanında yoğunluklu olarak betonerme yapılaşmayı yasal kıldığı göz önüne alınarak açıkça konut kooperatifinin menfaatlerini gözettiği delilleriyle ortaya konmuştur. Kar sağlama amacı, bilimsel ve mantıksal değerlendirmeye üstün kılınmıştır. Yapılanların aksine, 2000 yılında Dünya Bankası fonları yardımıyla hazırlanan yönetim planı uluslaraarası sözleşmeler, ulusal, çevresel ve kültürel anlmada yasal yaptırımlarla uyumlu hale getirilmiş ve Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nca onaylanmıştır. 2000 yılı planı bölgede küçük köylerin yiyecek-içecek ihtiyaçlarını karşılamacak için gerekli olan küçük çaptaki yapılaşmanın dışında yeni yaratılacak daimi yapılaşmaya izin vermemiş, minimum ölçüde etkinin öngörüldüğü planla, ziyaretçiler için küçük çaptaki turizm olanakları ile bölgesel, kültürel,tarihsel arkeolojik ve doğal zenginliklerin korunması amaçlanmıştır" görüşüne yer verildi. TAVSİYE KARARLARI İHLAL EDİLDİ MEDASSET'in bölgedeki villa inşaatlarına karşı çıktığı ve yapılaşmanın durdurulmasını talep ettiği vurgulanan mektupta, "kanımızca, bölgedeki konut inşaası, koruma alanlarının, soyu tükenen türlerin, uluslararası öneme sahip arkeolojik sit alanlarının korunmasına yönelik günümüz uygulamalarıyla tezat teşkil etmektedir. Bern Sözleşmesi Tavsiye kararlarını ihlal etmekte, bölgeye Özel Koruma Alanı statüsünü kazandıran Barcelona Sözleşmesi protokollerine aykırı hareket edilmekte ve Türkiye nin, Patara'nın Dünya Mirası Listesine alınması yönündeki çabalarına zıtlık teşkil etmektedir. Daimi Kurul tarafından, Patara Koruma Alanı içerisindeki yazlık 400 konut inşasının Bern Sözleşmesi tavsiye kararları ve Patara kumsalının yönetimi kararlarıyla uyumlu olup olmadığının değerlendirilmesini istiyoruz" denildi. 'YAZLIK VİLLALAR BÖLGENİN DEĞERİNİ DÜŞÜRECEK' Bern Sözleşmesi Daimi Kurulunun sorunu acil olarak ele alması talep edilen mektupta, "2001'de dava dosyasının kapanmasından bu yana Patara'ya ait alınan tavsiye kararlarının takip edilmiyor oluşu ciddiyetle ele alınması gereken bir konudur" ifadelerine yer verilerek şöyle denildi: "Koruma alanında yazlık villaların inşa edilmesi benzersiz nitelikte dünya mirası olan bölgedeki sit alanı ve doğal pejzajın değerini düşürmekte, inşaat alanının genişlemesi var olan canlıların yaşam alanlarını daraltmakta ve bölgesel biyoçeşitliliği olumsuz yönde etkilemektedir. Yazlık villalardan kumsala geçişi sağlayacak yolların yapımı da aynı şekilde bölgenin değerini düşürmekte ve hatta arkeolojik sit alanı ve doğal çevreyi risk altında bırakmaktadır." Yusuf Yavuz
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|