A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ekonomi Nereden Nereye?

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Prof.Dr. Korkut Boratav | 05 Ekim 2012 15:03:40

AKP iktidarı on yılını tamamlamak üzere. Ekonomik bir bilançoyu, dönemi ikiye ayırarak yapabiliyoruz. (1) 2003-2006: AKP'nin "birinci lâle devri". (2) 2007-2012: Öncesi ve sonrasıyla krizli yıllar. Kuşbakışı bir gezinti yapalım ve biriken sorunlara değinelim. Uluslararası krizin arifesine (2007'ye) kadar hızla büyüyen ekonomi, 2008'de durgunlaştı; kriz dalgasından şiddetle etkilendi ve 2009'da küçüldü. Ardından iki yıllık hızlı bir canlanma, büyüme sürecine geçti. Bu "ikinci lâle devri"nin barutu da hızla tükendi.

2012’nin ilk altı ayının milli gelir tahminleri, ekonominin yeniden durgunlaştığını ortaya koydu.

Milli gelir verilerinin eğilimi (trend) hesaplandığında, ortalama büyüme hızı AKP’li yılların (2003-2011’in) tümü için yüzde 4.7; “birinci lâle devri” için yüzde 7.8; 2007-2011 için yüzde 2.7 olarak belirlenmektedir. 2012 öngörülerini de ekleyiniz. Bu sonuncu oranın değişmeyeceği anlaşılmaktadır.

Nereden nereye gidiyoruz? Birikmiş ekonomik sorunlarımız nelerdir? Yakın geçmişe bakalım ve beş önemli saptama yapalım.

***

1. Büyüme süreci dış kaynak hareketlerine bağımlıdır.

“Birinci lâle devri”nin yüksek büyüme hızları, neredeyse her yıl kesintisiz olarak artan dış kaynak hareketleri ile bağlantılıdır. 2007’de yabancı sermaye girişleri yüksek (elli milyar doları aşkın) bir platforma oturmuştur. Ekim 2008-Ekim 2009 arasında ise sıcak para kaçışları ve dış borç anapara ödemeleri nedeniyle, yabancı sermaye net çıkış göstermiş; bu olgu ekonomiyi bunalıma sürüklemiştir. Batı’da hızla artan likiditenin Türkiye ekonomisine taşan öğeleri sayesinde 2010/2011’in “ikinci lâle devri” yaşanmıştır. Ta ki, Avro Bölgesi’nin krizi, uluslararası sermaye hareketlerini yeniden törpülesin...

2. Belli bir büyüme hızı, giderek artan oranlarda cari açık yaratmaktadır.

Türkiye ekonomisinin dış açık verme eğilimi giderek artmaktadır. Yakın geçmişten çarpıcı bir örnek verelim: 2005 ve 2011’de ekonomi kabaca aynı oranda (yüzde 8.5 civarında) büyümüş; buna karşılık altı yıllık bir ara sonunda cari işlem açığının (dolarlı) milli gelire oranı yüzde 4.6’dan yüzde 10’a çıkmıştır. İsterseniz aynı karşılaştırmayı 1990’lı yıllarla 2000 sonrası arasında yapınız; sonuç değişmeyecektir: Belli büyüme hızlarının yol açtığı dış açık oranları tırmanmaktadır. Öyle ki Türkiye tarihinde ilk kez ekonominin küçüldüğü bir yılda (2009’da) dahi dış açık gerçekleşmiş; 14 milyar dolara ulaşmıştır. Dış bağımlılığın ağırlaşması söz konusudur.

3. Sanayi sektörünün ve ihracatın ithalat bağımlılığı da ağırlaşmaktadır.

Cari işlem açıklarındaki artış eğilimi, ithalat bağımlılığını, ithal girdi oranlarını yükselterek üretim düzlemine yansımaktadır. Bu nedenle sanayi üretimi ve ihracat arttıkça ülke dışına giderek artan oranlarda katma değer ve istihdam taşınmaktadır.

4. Artan dış kaynak girişleri, sermaye birikimini değil, tüketimi beslemiştir.

Neoliberalizmin tutkunlarına sorarsanız, sermaye hareketlerinin serbestleşmesi yabancı sermaye girişlerini artıracak; ulusal tasarruflardaki yetersizlik böylece telâfi edilecek; bu sayede sermaye birikimi de yukarı çekilecektir. Türkiye bulguları bu iyimser beklentileri desteklememiştir. Milli gelirin özel tüketime ayrılan oranı, 1998 ile 2011 arasında (cari fiyatlarla) yüzde 66.5’ten yüzde 71.2’ye çıkmış; sermaye birikim oranı ise yüzde 22.9’dan yüzde 21.7’ye düşmüştür. Kısacası, artan dış kaynaklar özel tasarruflara eklenmemiş; tam aksine onların aşınmasına yol açmıştır.

5. Dış borçlanma ve kısa vadeli borçların payı tırmanmaktadır.

2009 krizi öncesinde, büyüme ivmesini besleyen yabancı sermaye girişlerinin yüzde 50-60’ı dış borç yaratan öğelerden oluşuyordu. Kriz sonrasında bu oran tırmanmış; 2012’nin ilk altı ayında yüzde 73’ü aşmış; toplamda 318 milyar dolara ulaşmıştır. Özel sektörün tasarruf yetersizliği (açığı), dış borçlanmayla, daha da kötüsü artan oranlarda kısa vadeli borçlarla telâfi edilmektedir.

Türkiye dış borçlarını rahat döndürebilecek midir? Büyümenin gerektirdiği (ve giderek artan) dış kaynaklar kesintisiz sağlanabilecek midir? Bu soruları irdeleyen finans çevreleri önce kısa vadeli dış borçların artış temposuna bakarlar; sonra da bunların düzeyini, resmî (Merkez Bankası’nın) rezervleriyle karşılaştırırlar. 2007’de kısa vadeli dış borçların payı, toplamın yüzde 17.2’sini oluşturuyordu. Bu oran, Haziran 2012’de yüzde 28.4’e ulaşmıştı. Kısa vadeli borçların rezervlere oranı ise 2007’de yüzde 60 civarında iken, geçen yıl kritik eşik olan yüzde 100’ü; Haziran 2012’de ise yüzde 120’yi aşmıştır. Bu nedenle, uluslararası finansal sistemin artan istikrarsızlığı, Türkiye’yi yönetenlerin de tedirginliğini artırmaktadır.

***

AKP hükümeti bu sorunları algılamaktadır; fakat bunların karşısında çaresiz kalmaktadır.

En çok “cari açık sorunu”nun sözünü etmekte; ancak buna karşı (“yumuşak iniş” söylemi ile hafifletilmeye çalışılan) durgunlaşma dışında hiçbir çare düşünememektedir. Bu sorunla bağlantılı olan ve yukarıda vurguladığımız yapısal/dışsal çarpıklıklar ise, tamamen gözardı edilmektedir. Neoliberal modelle hesaplaşmayı göze almadıkça bu alanlarda mesafe alınamaz.

Bu çaresizliği gizlemek için, ekonomik tartışmalar, kamu açığı ve enflasyon öğelerinden oluşan dar bir aralık içinde sıkıştırılmıştır. Türkiye halkının gönenci ile bağlantılı olmayan bu gündemin içinde kalmak, zaman sarfıdır; o kadar...

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git