A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

GOL...

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 02 Ekim 2012 03:26:55

Futbol merakım yatılı okulda gelişmişti. Öğleden sonra ders bittiğinde, top sahasına iner, futbol oynamaya çalışırdık. Toz toprak içinde normal ayakkabılarımızla oynadığımız bu oyundan zevk alır mıydık bilmiyorum amma, aklımızca oynardık. Hatta çift kale kurar, kıran kırana top oynardık. Genelde kalemize, konuyu fazla bilmese de topu elle tutmayı çok seven bir arkadaşımız geçerdi. O tarihlerde zamana bağlı bir oyun olmaz, 3 golde yarı devre ve kale değişimi, 6 golde biten oyunlar oynanırdı. Akşam karanlığı bassa da gözümüzün görebildiği zamana kadar oynardık.

Bu oyun ancak yemek zili ile kesilirdi. Okulun bahçeye bakan tarafında bulunan ve ‘The Bell Company of Chicago’ firması tarafından imal edilmiş bulunan çan, çapı çok geniş olduğundan, çok uzaklardan da duyulabilirdi. Bu zil, bir arkadaşımız tarafından çalınırdı. Kendisine Zangoç lakabı, bir öğretmen tarafından takılmıştı. Daha sonraları Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olup, uzun zaman dışişlerinde büyükelçi olarak çalışan bu arkadaşımızı yakın bir tarihte ebediyete gönderdik. Yemek zili çaldığında her etkinlik durur yemeğe giderdik.  

Yemeğe geç gelmek, bir yatılı talebe için hata olurdu, çünki gelmiyenin yemeği paylaşılırdı. Okulun bir futbol takımı vardı. Genelde şehirde ortaokulumuzun dengi bir başka okulun futbol takımı olmadığından, lise takımları ile maç yapardık. Ben takımda sol bek oynardım. Neden solbek oynardım, onu bu gün bile bilmem. Solak değildim, ama sol ayağımı sağ ayağım kadar kullanabildiğimden olsa gerek, ben hep sol bek yerinde oynadım. Yatılı okulda etüd salonunda bir radyo vardı ve bu radyodan bir talebe mesuldü. Genelde milli maçları bu radyodan dinlerdik. Parazitli olan naklen yayından verilen milli maçları dinlerken stadyumu hayalimizde canlandırırdık.

O tarihlerde, daha sonraları tanıdığım Halit Kıvanç anlatırdı. Tarifleri ve anlatım şekli o kadar güzeldi ki, biz o sahayı görmesek de, orada yaşardık. Sadece oynanan oyunu değil, takımların sahada sıralanışından anladığı takım taktiğini bile izah ederdi. Bazı anlatımlarında golün gelebileceğini tahmin bile ederdi. Bazen maç var diye hocalarımızı kandırdığımız bile olur, ders yerine radyo başına toplanırdık. Kimi zaman da hoca radyonun sınıfa getirilmesini kabul eder, o da bizlerle beraber maç heyecanına katılırdı.

Yine böyle bir gün, bir 17 Şubat 1957 günü Türk Silahlı Kuvvetleri Ordu Milli Futbol takımımızın, Amerikan Milli Futbol takımı ile dünya şampiyonası maçı için karşı karşıya geldiğini hatırlarım. O günki kadroda kimlerin olduğunu pek hatırlamasam da, bir isim benim hafızamda yer etmişti. Takımın bel kemiği, sağ orta sahada görev yapan Mustafa diğer bir namı ile Beton Mustafa idi. Maçın başlaması ile Ordu Milli takımımızın maçtaki kontrolü ele aldığını dinlemiştik. Maçın bütün kaderi Beton Mustafa’nın gayretleri ile neticeye götürülmüştü. İlk gol atıldığında maçı dinleyen arkadaşlar  hep beraber havaya sıçramıştık. Bunu, uzun seneler devamlı milli maçlarda kaybetmemiz sonrası elde ettiğimiz üstünlük diye yormuştuk.

Bazı arkadaşlarımız Amerikan Ordu Futbol takımının her hangi bir mahalle takımından farkı olmadığını söylemeye kalksalar da, neresinden bakarsanız bakın, konu futbol ve de bir milli maçta galip geliyorduk. İlk golden sonra ikinci gol gelmişti. Derken üçüncü golü geldi. Bu golü anlatırken Halit Kıvanç’ın bile kelimelerinde mutluluktan uçtuğunu anlayabiliyorduk. Goller ne üçte bitti, ne de dördüncü golde.

O gün, gol kelimesine ne kadar susamış olduğumuzu anladık. Ne biz, ne de Türk Ordu Milli Futbol Takımı gole doymak bilmiyordu. Kısa bir zamanda 10 golü geçtik. Oyunun ilk yarısı geride kaldığında neredeyse bir düzine gol atılmış ve Amerikan Ordu Futbol Takımı ile antreman maçı oynar gibi olduğumuzu ifade etmekteydi Halit Kıvanç. Bu maçı lokomotif  gibi sırtlayan Beton Mustafa’nın, maç boyunca sahanın sağ koridorunu çok iyi kullanıp Türk Ordu Milli Futbol takımının 19 gol atmasında en önemli payı olduğu şüphe götürmezdi.

Bu maç 1957 senesinde oynandı. Tam tamına 19 gol atıldı. Türk Silahlı Kuvvetlerin Ordu Milli Futbol Takımı tarihinde erişilebileceği en büyük başarı olduğuna inanmaktayım. O tarihte Amerika Ordu Milli Futbol takımına karşı o maçı biz kazandık amma, aradan tam 55 yıl geçti, bir başka olay yaşandı Türkiye’de  

Balyoz! Rakipler 55 yıl sonra intikamını aldılar 19 golün, bu Balyoz adlı maçta ordumuz  20 gol yedi, hem de savunmadan yoksun bırakılarak diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git