A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Su'dur, akar gider.

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 20 Eylül 2012 17:18:07

Aramızdan ayrılışının 27. yılında büyük halk ozanı Ruhi Su'yu anıyoruz. Asaf Güven Aksel'in daha önce haftalık soL dergisinde yayımlanan bir yazısını soL okurlarıyla paylaşıyoruz. Geçenlerde, mezarına saldırdılar Ruhi Su'nun. Eşiyle birlikte yattığı yerin başucundaki cam dikmeye kurşun yağdırdılar, taşla, 'sivri uçlu alet'le tahrip ettiler. Bu ilk defa da olmuyordu. Sonra, orada toplandı dostları, bu alçakça eylemi protesto ettiler. Türküler söylediler.

Türküler söylediler ki, bu, Ruhi Su yaşıyor demekti. Hakkında bu kadar anonim, bu kadar sonu gelmeyecek, bu kadar yaygın bir cümle kurulur, türkü ile bir arada anılır olmak, kaç kişinin nasibidir?

Türküler söyledi Ruhi Su. Aryalar da. Konservatuvarın şan bölümü mezunu, klasik Batı müziği eğitimi almış bir bas baritonun, elde bağlamayla halk türkülerini seslendirmesi, özgün yorumunu kaçınılmaz kılacak ve bir farklı ekole, bir geliştirici çabaya, bir renklendirmeye yol açacaktı elbet, ama form, özü ve kaynağı değiştirmeyecekti. O, türkü söyleyendi.

Mezar taşına saldıranlar, dirisine de, ölüsüne de saldırmışlardı. Hapislere atmışlar, işsiz bırakmışlar, hastalığının tedavisine izin vermemişler, tabutunun önünü kesmişler, son yolculuğuna uğurlanışını arbedeyle kirletmişlerdi. Bütün bunlara sebep türkü söylemesiydi deyince, garip geliyor kulağa, sanki “Sürü” filminden bir replik gibi, iyisi mi, söylenen türküye, söyleyen kimliğe doğru genişletmeli çerçeveyi.

Cumhurbaşkanlığı Orkestrası’na seçilmişsin, şan bölümünden sonra opera eğitimi de almışsın ve Devlet Operası’na girmişsin, sahnelere çıkmış, adını duyurmuş, sanatın bu dalında yer edinmişsin. Daha ne demeye, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde öğretmenliğe de soyunursun? Bunlar ansiklopedik bilgiler ve sonrasında gelen yorum sorusu değil. Bilgiler, Cumhuriyet’in genel paradoksal serencamına müzik alanında işaret eder, dikkatle bakılırsa. Bir yandan, operasıyla balesiyle yeni bir seçkin kuşakta oluşturulacak Batılı birikim ve buna yerel örnekler ekleme çabası; bir yandan, halk türkülerine özen gösterilerek, demokratik bir eğilimle “taban” çalışması. Ruhi Su, önce bunun bir bireşimi gibi görülür. Ama Köy Enstitüleri safhası, bir denetim kaçağıdır da. O yüzden, bu bireşimin sarmalında, bir üste geçivermiştir Ruhi Su, çalışmalarına sosyalist dünya görüşü yön verir olmuştur. Tanımlanan bir hedefi bulmuş, ama delip geçmiştir de. "Hangi türü olursa olsun sanat bir eylemdir. Sanatçının düşüncesi de, sevgisi de sanatında belli olur. Devrim sözcüğünden, uygarlığa, özgürlüğe ve insanca yaşama yönelik çabaları anlıyorum. İster hazırlayıcısı, ister yansıtıcısı olsun, sanatın da sanatçının da hem bu çabaların içinde, hem de bu çabaların sonucu olarak var olması gerekir."

O ünlü 1951 Tevkifatı’nda, ideolojisi nedeniyle yatmıştır yıllarca hapiste. TRT radyosunda, müzik birikimi nedeniyle program yapmayı sürdürebilmiştir. Bu durumu, üstteki paragrafa bağlayalım: Radyoda, kısa çöpün uzun olandan hakkını alacağını söyleyene kadar! Yatmıştır “mahsus mahal”de, “dostlar yandadır”; radyoda çalışmıştır, “Türkiye’nin inkişafa değil, inkişaf etmiş sanatçıya ihtiyacı var”dır.

Buradan, çerçevenin ikinci yönüne, söylenen türkü olarak Ruhi Su’ya geçebiliriz.

Halk türkülerini, geleneksel formunun, folklorik yapısının ötesine taşıyan “bas bariton yorumu”yla, aydın çevreyle buluşturması; yöre yöre yaptığı derlemelerle türkü haznesine katkıda bulunması; o yılların küçümsenen bu dalına, deyim yerindeyse yeniden bir ivme kazanırıp ilgi toplaması, bir kenara yazılmalıdır tabii. “Bestelemek ayrı bir iş, icra etmek ayrı bir iştir. Halk da bir besteci olarak bu kuralın dışında değildir. İşte bundan dolayı ‘halk gibi söylemek’ sözü de yerinde bir söz değildir” diye yanıtladı, “bu nasıl türkü söylemek” diyenleri. Ama bu türküleri Ruhi Su’dan dinleyecekseniz, söylediklerinin bunlarla sınırlanmasını bekleyemezsiniz.

Hasan Hüseyin de dinlemiştir, bilir, Ruhi Su söyler, “masalar, sandalyeler söyler; duvarlar, duvarlarda tablolar, tablolarda renkler, özler, biçimler söyler; çiçekler avizeler, süsler söyler”. Mızrap iner tele, susar karası “ihtiyar yalnızlığın”, allar morlar bayram bayram dile gelir. “Havada kanat kanat eller” söyler onunla birlikte; “doğuda bir kaçak mavzer” patlar; “batıda bir zeytin dalı” eşlik eder Anadolu türküsüne; tarih dillenir, “yunus’ta örse çekiç” iner, “pir sultan’da ipek ve gül” serilir. Ruhi Su mandayı reddedenlerin safına girer, Seferberlik Türküleri söyler. Ayağa kalkan halk destanlar yaratır, Kuvvayı Milliye Destanı’nı söyler. Kökleri, yaşadıkları topraklardan beslenir, Karacaoğlan döner gelir; Dadaloğlu dağa çıkar; Mevlana, düne ait sözlerin dünle beraber gittiğini kabullenir... Kılıçbalığı olur Ruhi Su, keser kılıcıyla karanlığını dibin, yakamoz içinde bırakır suları. Ama, ah o derya kuzuları yok mu derya kuzuları! Bilir Ruhi Su, ayaz gecelerde olur ne olursa...

O gecelerden biri hüküm sürmektedir, kanser illeti bedenini sardığında. Pasaport vermez gecenin bekçileri, yurtdışında tedavi olanağını esirger doğası gereği. “Ben şakıyıp durdukça öyle / Gülün kokusu geldi / Bebesi olmayana, bunalıp da kalmışa / Acılarla yüklü dargın yüreklere / Yetiştim geldim / İyi ki geldim...” demiştir, doğrudur, ama erken gitmesine sebeptir işte bu, o gecelerde... Anne sözü dinlemişti Ruhi Su, şarkının militarist orijinaline ti çekerek. Haliyle hiç yüksünmedi vedalaşmaktan. “Annem beni yetiştirdi / halkı uyandır dedi...”

Sonra, mezarına da saldırdılar işte geçenlerde. Taş, kurşun işlemedi. Paşabahçe Cam Fabrikası’nın işçileri yapmıştı onu, öyle direngen.
O zamanlar öyleydi, seslerini yankılayana, güçlerini yankılayan anıtlar dikerlerdi. Ama gel şimdi, Ankara’nın taşına bak. Geçtik Almanya gurbetçiliğinden, Türkiye acı vatan... diyesiniz mi geldi? Dostlar Korosu mu dağılmış? Yok yok.

“Gün ışıyıp gelir sabret, bu bizim yattığımız yerde güller bitecek...”

Bu ülkede, bas bariton bir ses türküler söylüyorsa yarına dair, sabahın bir sahibi mutlak vardır. “Ölürüm ölürüm kardeş, aklım sendedir!”

Bavo! Bave!

Asaf Güven Aksel

Kaynak : sol.org.tr


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

Esnafa konum vergisi: Bu da, 'haritayı kullandın' parası
Hollanda'da kadın düşmanlığına dikkat çekmek için öldürülen ‘cadılar’ anısına anıt dikilecek.
'Dezenformasyon Yasası' bilançosu
Merkel anılarını kaleme aldı…
Avustralya'da 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağı

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

BECERİ
Tanrının Buyruğu
HAYATIN PENCERESİ
Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git