Her çirkinlikte bir güzellik aramak doğru mudur ya da her güzelliğin içinde çirkinlik olabilir mi? Böyle sorgulayabilirsek kanımca bazı olumsuzluklar bizleri üzmez. Günlük gazetelerin başlıklarına her gün çekinerek bakarken, bir çok konuda haber görmek istememekteyim. Ellerim gazete alma konusunda titremekte, cesaretim her gün azalmakta. Her sabah eşimin "sabahları bir gazete alalım" diye ısrar etmesine devamlı karşı çıkmaktayım.
Bazı gazete yazarlarını şahsen tanıdığım için onların çeşitli konularda fikirlerini bilirim. Bu yazarlardan bazılarının yazılarını okuduğumda , düşünceleri ile paralellik sağlayamadığımı üzülerek söyleyebilirim. Bu durumda aklıma gelen ihtimal, yazarların kalemlerini ve isimlerini pazarladıklarını düşünmek beni yaralamaktadır. Bir insanın en önemli varlığının hür düşüncesi ve hür benliği olduğuna inancım tamdır. Bu değerlerini para karşılığı kullandırmasını görmek istemiyorum.
Üniversite yıllarımda bir kaç kez Ilhan Selçuk ustayı davet etmiş, Doğan Araslı’dan konuşma yapmasını rica etmiştim. Kırmadılar, gelip fikirlerini bizlerle paylaşmışlardı. Hatta bir 10 Kasım günü, saygı ile andığım İsmet İnönü’den Büyük Önder Mustafa Kemal ile Milli Mücadele yıllarındaki fikir ayrılıkları konusunda konuşma yapmasını, Fikir Kulübü olarak rica etmiştik. Bizi kırmamış, gelmiş, üçlü anfinin arkasındaki otoparkta kendisini rahmetli Rektör Kemal Kurdaş'la birlikte karşılamıştık.
O gün çok özgün fikirlerini bizlerle paylaşmıştı, bütün konuşmasını filme almıştık. Milli Mücadele yıllarında hangi konularda Atatürk'le aynı fikri paylaşmadığını çok açık olarak söylediğinde, nerede yanıldığını da anlatmış olmasının, bir Milli Şef olarak gelecek nesillere aktardığı çok özel bilgi paketi olduğunu düşünmekteyim.
Yine saygı ile andığım büyük bilim insanı olduğuna inandığım Rasim Adasal’dan dinlediğimiz konferanslara doyamazdık. Zaman zaman Üzeyir Garih Bey'i üniversiteye konferans vermesi için çağırırdık. Hiç bir zaman hayır demez, mutlaka gelirdi. Çok engin iş ve hayat tecrübesi olan bir kişi olarak bizlere verdigi konferanslarda, anfide oturacak yer kalmazdı. Bu insanların yaptığı her konuşma, verdiği her tebliğin topluma aktarılan önemli mesajlar içerdiğine hep inanırdım.
Onlar düşüncelerini, fikirlerini para karşılığı değil hür düşünceye sahip olduklari için bizlerle paylaşmaktan çekinmezlerdi. Günümüzde böyle fikri hür, düşüncesi hür insanların yok denecek kadar az kaldığını görmekteyiz.
Bu günlerde gazete başlıklarında beklediğim bir kaç haber bulunmakta.
’Terörü sonlandıracak, şu önlemler alınacak ve ‘terörü destekleyen şer odaklar ile, başta silah üreticileri ve uyuşturucu taciri ülkelerle ilişkiler askıya alınacak” Bu sözlerin edilmesini istemez misiniz?
Şu haberi okumak sizce hayal midir? "Ülke çıkarları göz önüne alınıp, bütün siyasi partilerin katılımı ile alınacak Milli Mutabakat kararları işleme alınacak."
Bir iktidar bu kadar mi bencil olur? Benim dediğim dedik öttürdüğüm düdük anlamında muhalefetin her söylediğine hayır diyerek, daha sonra 'muhalefet her icraatımızı tenkit etmekte' diyecek kadar, kendisi ile ters düşmekte olması sizce doğru mudur? İşte bu nedenle gazete almak istememekteyim.
Geçen gün şeytanın bacağını kırıp bir gazete aldım. Gazetenin beni cezbeden başlığı şuydu. "Dokunulmazlıklar kalkacak"
Şimdi bu habere inanayım mı yoksa bu da diğer haberler gibi desteksiz bir atış mı? Hani briç oyununda üflenen 7 sinek eli vardır, işte onun gibi bir şey mi diye düşündüm.
Geçtiğimiz son 10 sene her seçimde bu konunun ortaya atılmasına, fakat kimsenin sahiplenmediğine şahit olduk. Yerel seçimler için verilen tarih sonrası, böyle bir konunun gündeme gelmesini yine şüphe ile karşılamaktayım. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri hakkında, tevatür odur ki, 200 den fazla suç dosyası mecliste beklemektedir. Nasıl bir hukuk terazisine oturtup tereyağından tüy sıyırır gibi bu dosyalar etkilenmekten uzak kalır? Hani Başefendinin söylediği gibi ‘”Biz Yargıya Gereken Talimatı Verdik’’ cümlesini de anlamakta zorlanmaktayım. Nerede benim bağımsız yargı değerim?
Burada bir tuzak kokusu sezmeye başladığımı ifade etmek isterim. Belki eşkiya ile bağlantısı olan bir siyasi partinin suç dosyalarının, başka partilerin korunması adına himaye edilmesinden, Teşrii Masuniyet* nasıl sıyrılacak, bunu bir bilene sormalı, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
Teşrii Masuniyet: Yasama dokunulmazlığı