|
|
Ergene kıyısına iğde dikip pis kokuyu önleyeceklermiş!Kategori: Çevre | 0 Yorum | 03 Temmuz 2012 06:33:13 Orman Genel Müdürlüğü'nün Trakya'daki sanayi atıklarıyla kirletilen Ergene Nehrinin kıyılarına iğde ve ıhlamur dikerek kötü kokuyu giderme projesine Prof. Dr. Doğan Kantarcı'dan eleştiri geldi. Çamurun içine ıhlamur ve iğde dikip kokuyu gidermeye kalkışmanın insanları hafife almak olarak algılandığını söyleyen Kantarcı, "milletin ocağına incir ağacı dikmemek gerekir" diye konuştu.
ERGENE PLANI HALKLA KAVGALI İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı, Tekirdağ İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nün koordinasyonunda Tekirdağ'ın Lüleburgaz ilçesinde gerçekleştirilen Ergene Havzası Koruma Eylem Planı' toplantısının ardından yaptığı değerlendirmede, yanlış planlama yüzünden kirlenmeyi önlemek isterken başka sorunlara neden olan Ergene Havzası Koruma Eylem Planı'nın Trakya halkıyla kavgalı bir durum yarattığını söyledi. YERALTI SULARI 300 METREYE ÇEKİLDİ Neşet Çal Sahnesinde gerçekleşen toplantıda, Tekirdağ Çevre ve Şehircilik İl Müdür yardımcısı Fatih Arslan’ın katılımcılara sunduğu bilgileri irdeleyen Kantarcı, Türkiye’nin ürettiği ayçiçeğinin yüzde 61'i, buğdayın yüzde12’si, pirincin ise yüzde 54’ünün Ergene Havzası’nda üretildiğini gözönüne alındığında havzanın ihtiyacı olan sulama suyunun öneminin anlaşılacağını belirtti. Ergene Havzası'ndaki ısınma ve kuraklaşma sürecinin suya olan ihtiyacı arttırdığını kaydeden Kantarcı, yetkililerin yeraltı suyu seviyesinin 300 metreye ulaştığı yönündeki açıklamalarına değinerek, suyun bölge için değerinin altını çizdi. 'MARMARA'YI KENEFE ÇEVİRMEYİNİZ!' Çerkezköy ve Çorlu'nun atık sularının arıtma işleminin ardından kanalla Marmara Denizi'ne salınmasını öngören projeye de değinen Kantarcı, "Bu proje yanlış. Çerkezköy ve Çorlu atık sularının Şerefli Deresi üzerinden Marmara Denizi’ne derin deşarj edilmesi büyük bir su israfı olarak değerlendirilmelidir. Eğer suyunuzu arıtıyorsanız tarım alanlarında veya ormanlarda sulama suyu olarak kullanınız. Suyu arıtamıyorsanız, arıtma tesisinden söz etmeyiniz. Marmara Denizi’nin dibini kenefe çevirmeyiniz" diye konuştu. GÜLDÜREN IHLAMUR PROJESİ Arslan'ın, Ergene Nehri’nin temizlenmesi için Orman Genel Müdürlüğü kuruluşlarının dere boylarını ve yol kenarlarını ağaçlandırdığını söyleyen Kantarcı, kötü kokuya çare olarak da iğde ve ıhlamur gibi çiçekleri hoş kokan ağaçların dikilmesinin planlandığını belirterek, "Doğal olarak bunu duyanlar gülüştüler. Orman teşkilatının görevi orman alanlarının ağaçlandırılması ve işletilmesidir. Karayollarının ve dere kenarlarının ağaçlandırılması işi orman teşkilatının görevi olmadığı gibi bu tip ağaçlandırmaların da Ergene suyunun temizlenmesi ile uzaktan yakından alakası yoktur. Hele çamurun içine ıhlamur ile iğde dikip kokuyu gidermeye kalkışmak herhalde salondakileri hafife almak olarak algılanmıştır" dedi. ERGENEYLE SULANAN BİTKİLER ÖLDÜ Arslan’ın Ergene’den alınan dip çamuru örneğinde zehirli madde bulunmadığı yönündeki açıklamasını da eleştiren Kantarcı, yapılan bilimsel yayınların bu savı çürüttüğünü kaydetti. Araştırmalara göre Ergene’nin suyu ile sulanan bitkilerde ağır metallere rastlandığı ya da bitkilerin öldüğünün tespit edildiğini belirten Kantarcı, "bu araştırmalar yayınlanmıştır.Suda bitkileri öldürecek ölçüde bulunan zararlı maddelerin (anyon ve katyonların) dip çamurlarında bulunmaması mümkün değildir" eleştirisinde bulundu. TARIMI OLMAYAN ÜLKENİN SANAYİSİ OLMAZ En pahalı enerjinin Trakya’da tüketildiği bilgisini veren Kantarcı, pahalı enerji ile gerçekleştirilen sanayileşmenin rekabete dayanmayacağının ortada olduğunu, ancak yurt içi tüketime yönelik bir sanayileşme yaratabilineceğini söyledi. Dünya ticaretinde sınırların bulunmadığını kaydeden Kantarcı, "Lüleburgaz Japon pazarında satılan Çin malı ürünlerini kolaylıkla bulabilirsiniz. Dolayısıyla pahalı üretilen malın yurt içinde bile ithal edilen mal ile rekabet edemeyeceği ortadadır. Tarımsal üretim önemli bir sanayileşmeyi desteklemektedir. Tarımsal üretimin devam ettirilmesi, teşvik edilmesi çiftçinin desteklenmesi ve genç nüfusun tarım alanlarını ve köyleri boşaltmaması gerekir. Tarımsal üretimi olmayan ve kendi kendini besleyemeyen bir ülkenin sanayileşmesi söz konusu olamaz. Dolayısıyla sanayileşme kelimesinin kapsadığı alan ve anlam doğru değerlendirilmelidir" diye konuştu. Yusuf Yavuz
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|