Anne babalar, çocuklarınıza okuma alışkanlığı kazandırmak istiyor ama bunu nasıl yapacağınızı bilemiyor musunuz? Gerçekten de dikkatlerini dağıtacak ne çok şey var değil mi? Eğitim uzmanları da bir araya gelip, göresel-işitsel iletişimin avuç içimize, cebimize girip tüm yaşamımızı etkilediği bir dünyaya doğan çocuklarımıza okuma sevgisini, sonrasında alışkanlığını nasıl vereceğimizi tartışıyorlar.
Eğer kitapları seviyor, okumayı bir insanlık değeri olarak görüyor, çocuğunuza bu sevgiyi nasıl aşılayacağımızı düşünüyorsak Prof. Dr. Bülent Yılmaz’ın önerilerine kulak verelim:
• Çocuk doğmadan hazırlamaya başladığımız bebek odasına (bu olanağımız yoksa ortak kullanım alanlarından birisine, örneğin salona) küçük bir kitaplık eklemeyi de unutmayalım.
• Bebek belirli bir algılama düzeyine gelince (6. aydan itibaren denebilir) ona resimli kitapları gösterelim, sonrasında ise okuma-yazma öğrenene kadar ona kitap okumayı, masal-öykü anlatmayı, okudukları öykülerin resimlerini kitaptan göstermeyi sürdürelim.
• Kendimiz de çocuklarımızın yanında fırsat buldukça kitap-dergi gazete okuyalım.
• Çocuklarımızı kütüphane, kitabevi, kitap fuarı gibi mekanlara götürelim, oralarda zaman geçirelim.
• Çocuğumuza düzenli olarak kitap - dergi alalım.
• Çocuklarımıza önemli günlerde kitap da hediye edelim. Çocuğumuzun arkadaşlarına kitap armağan etmesini destekleyelim.
• Çocuğumuzla okuduğumuz ya da onların kendi okudukları kitaplar hakkında mutlaka söyleşelim. Eleştirici okumanın kaynağı bu söyleşiler olacaktır.
• Okumaları için kitap seçimi konusunda çocuklarımıza, gerek duyuyorlarsa öğretmenleri ile birlikte yönlendirici olalım. Çocuklarımızın ilgileri doğrultusunda, yaşlarına, bulundukları psikolojik döneme uygun nitelikli kitap seçimi yapmaları son derece önemlidir.
• Çocuklarımızın genel olarak etkin (sosyal) bir yaşam biçimine sahip olmalarına çalışmalıyız. . Etkin yaşam biçimine sahip çocukların kitap okumayı da bu yaşam biçiminin bir parçası olarak gördükleri, okudukları bilimsel araştırmalarla ortaya konmaktadır.
• Kitap okuma konusunda baskıcı ve zorlayıcı bir tutum son derece yanlıştır. Ölçülü bir denetim ve özendirme gerekir.
• Özellikle ilköğretim döneminde okuma konusunu çocuğumuzla yakın arkadaşlarının ortak noktaları arasına sokmaya çalışalım. .
• Çocuğumuzun da bulunduğu çeşitli topluluklar (akraba, arkadaş, veli toplantısı vb.) içinde, onu okuduğu için övelim, bu nedenle çok sevindiğimizi vurgulayalım.
• Çocuğumuzun televizyon izleme ve bilgisayar kullanma alışkanlıklarını yasaklayıcı, zorlayıcı, baskıcı olmadan denetleyebilmeliyiz. Kitap-televizyon-bilgisayar üçlüsü dengeli biçimde bir arada gitmeli. Bilgisayar kullanım süre ve amaçlarını, izlediği televizyon programları birlikte belirleyelim. Eleştirici, sorgulayıcı, seçici bir tutum kazanması için bazı televizyon programlarını ailece izleyip birlikte değerlendirilmeliyiz.
• Okuma kültürünü verebilmek için çocuğumuzun öğretmenleri ile iletişim ve işbirliği içinde olmamız da çok önemlidir.
Ne dersiniz? Yaz tatili kapıda. Hemen başlıyor muyuz?
KaynakYukarıdaki öneriler, Prof. Dr. Bülent Yılmaz’ın, 2008 yılında Eğitim Sen ve Türkiye Yazarlar Sendikası Ankara şubelerince düzenlenen Çocuk ve Okuma Kültürü Sempozyumu’nda sunduğu “Çocuklarda Okuma Kültürünü Geliştirmede Ebeveyn ve Öğretmenin Rolü” adlı bildirisinden özetlenmiştir.