77 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Anders Behring Breivik davasında, tanıkların ifadesi alınmaya başlandı. Norveç'te aşırı sağcı tabının gücü, yeniden tartışmaların odağına yerleşti. Norveç'in başkenti Oslo'da göçmen kökenlilerin iş başvurusu yapmanın ayrıntılarını öğrendikleri bir kurs. Bilgiyasarların başında dünyanın her köşesinden birçok genç, özgeçmişlerini yeniden gözden geçiriyor.
Bu kursu veren 24 yaşında, başörtülü bir genç kadın. Cezayirli kökenli Somya Salahiçi, katılımcıların yanına tek tek uğrayıp bir dizi öneride bulunuyor.
Somya, göçmenlerin Norveç toplumunda pek ayrımcılığa uğradığını düşünmüyor ama ülkede yapısal bir ayrımcılık olduğunu belirtiyor: “Kamuoyuna yeni açıklanan bir rapora göre, göçmen kökenli bir isme sahip olanların iş başvurularında şansları daha düşük. Çünkü o zaman mülakatlara çok daha az davet ediliyorsunuz. Ama bence asıl büyük sorun, göçmenlerin Norveçlilerin kendi aralarındaki birliği gibi bir iletişim ağından yoksun olmaları. Bu işleri daha da zorlaştırıyor.”
'Irkçılığın birkaç farklı çeşidi var'
22 Temmuz 2011’de Norveç’te düzenlenen saldırının sorumlusu olarak da akıllara ilk göçmenler gelmişti. Radikal İslamcıların bu saldıyı düzenlemiş olabileceğine dair hemen spekülasyonlar yapılmaya başlanmıştı. Böyle tüyler ürpertici bir saldırının ardında Norveçli aşırı sağcı bir kişinin bulunabileceğine ise çok daha az ihtimal verilmişti.
Norveç'teki Irkçılıkla Mücadele Merkezi’nden Şuayip Sultan toplumda ırkçılığın birkaç farklı çeşidi olduğunu belirtiyor. Sultan, “Norveç’te üç çeşit aşırı sağcılıktan bahsedebiliriz. Bunlardan biri Neonaziler. Bunların sayısı nispeten daha az ve iyi organize değiller. İkinci olarak ten rengi farklı insanların az gelişmiş olduğunu ve bu ülkeye ait olmadığını düşünenler var. Bu grup çok daha büyük ama toplum içinde çok tepki görüyor. Üçüncü grup ise İslam düşmanlığını bir sebep gösterenler. Ancak bunu, aslında daha çok ırkçılıklarına bir kılıf bulmak için kullanıyorlar” diye konuşuyor.
Norveç İstihbarat Servisi’nin 2012 yılı raporuna göre aşırı sağcı görüşler hâlihazırda çok kuvvetli savunulmuyor. Ülkede aşırı sağcı popülizm yapan siyasi partiler üzerine bir kitap yazan Ketil Raknes, geçtiğimiz 10-20 yıl içerisinde iltica edenlerin konakladığı bazı merkezlere saldırılar düzenlendiğini ve Hz. Muhammed karikatürleri tartışmalarının İslam dinine şüphe ile yaklaşılmasına sebep olduğunu söylüyor.
'Görüşler netleşti'
Raknes’e göre aşırı sağcı İlerleme Partisi’nin (FRP) parlamentoda temsil edilmesi, ülkedeki aşırı sağcı akımın güçlenmesini engelledi. Nitekim Norveç saldırılarının sorumlusu olarak görülen Anders Behring de bu partiyi yeterince radikal olmadığı için terk etmişti. Breivik, mahkemede verdiği ifadede Norveç’te çok güçlü olduğunu savunduğu aşırı sağcı akımın kendisine ilham verdiğini öne sürmüştü.
İş başvurusu seminerleri veren Somya Salahiçi, bu saldırıların ardından göçmenler konusunun ülkede başka bir açıdan ele alınmaya başlandığını belirtiyor: “Behring Breivik’in bir göçmen çıkmaması herkesi çok şaşırttı. Bu da yabancılar hakkındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bu sayede her siyasi kesimin savunduğu görüşler daha bir belirginlik kazandı. Şimdi insanların gerçekten ne düşündüklerini daha net görebiliyorsunuz.”
Agnes Bürhig | Çeviren: Başak Demir | Editör: Başak Özay
Kaynak : Deutsche Welle Türkçe