Zeytinlikleri sanayi üretiminin yanısıra madencilik ve inşaat faaliyetlerine açan yönetmelik yargıya taşındı. GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi ve 17 zeytin üreticisi adına Danıştay'da açılan iki ayrı davanın dilekçeleri Edremit Adliyesine sunuldu. GÜMÇED ve zeytin üreticileri, Anayasaya aykırı olduğu öne sürülen yönetmeliğin iptalini istiyor.
KAZDAĞLARININ EN ÖNEMLİ DEĞERİ ZEYTİNLİKLER
Danıştay'a açılan dava için Edremit Adliyesine verilen dilekçelerin ardından Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Edremit Körfez Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Kazdağı ve Madra Dağı'nın eşsiz doğası ve barındırdığı kültürün yanında, hem ekolojik, hem de sosyo-ekonomik yönden en önemli değerin zeytinlikler olduğu kaydedildi. Zeytinlik alanların 4086 sayılı kanun ile 3573 sayılı 'Zeytincilik Kanunu'na eklenen hükümler ile korunduğunun altı çizilen açıklamada, bu hükümlere göre zeytinlikler içinde ve zeytinliklere en az 3 km mesafede zeytinlerin gelişmesini olumsuz etkileyecek kimyevi atık bırakan ya da toz ve duman çıkaran tesisin yapılamayacağı ve işletilemeyeceği kaydedildi.
YÖRE HALKI ÇOKULUSLU TEKELLERİN SALDIRISINA DİRENİYOR
Söz konusu yasal hükümlerin zeytinlikleri koruma altına alarak aslında Kazdağı ve Madra Dağı'nda yaşayan tüm canlılarla insanlığın haklarını ve geleceğini korumakta olduğu ifade edilen açıklamada, "söz konusu hükmün değiştirilmesi ve zeytinlik alanların kirli sanayiler ve madencilik faaliyetlerine açılabilmesi için, çokuluslu maden tekelleri, yerli işbirlikçileri ve onların emrindeki açgözlü hükümetler 2000 yılından bu yana 4 kez girişimde bulunmuştur. Fakat her defasında güzel Edremit körfezi bekçilerinin, Edremit Körfezi halkının, sektörün tüm kesimlerinin Kazdağı ve Madra Dağı'nın hukuk mücadelesi, hak mücadelesi, yaşam mücadelesi galip gelmiştir" görüşüne yer verildi.
YÖNETMELİKLE ZEYTİNLİKLERİN YÜZDE 60'I STATÜ DIŞI KALACAK
Zeytinciliğin korunması için yıllardır sürdürdürülen kararlı mücadeleye rağmen yağmacıların hevesinin hala sönmediğinin öne sürüldüğü açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca hazırlanan yönetmelikle 25 dekarın altındaki zeytinliklerin 'zeytinlik' statüsünden çıkartıldığı vurgulanarak bu oranın ülkedeki tüm zeytinliklerin yüzde 60'ını kapsadığı belirtildi.
KÜÇÜK ZEYTİNLİKLER KÖYLÜNÜN ELİNDEN ALINACAK
Yönetmelikle birlikte zeytinliklerin tüm kirli sanayilerin ve maden şirketlerinin, enerji yatırımcılarının ve imar rantçılarının talanına açıldığı öne sürülen açıklamada, "ayrıca 25 dektardan küçük olduğu için zeytinlik statüsünden çıkarılacak alanların yağmacı sermaye tarafından köylülerin elinden alınması kolaylaşacak, önü açılan kirli faaliyetlerle doğal peyzajın bir parçası olan zeytinlik dokusu bozularak iklim ve doğal yaşam zarar görecektir" denildi.
KİRLİ ELLER ÇEKİLİNCEYE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
Yönetmeliğin zeytinlik sahalarının korunması ve zeytincilik sahalarının daraltılmasının önlenmesi amaçları taşıyan 3573 sayılı Zeytincilik Yasası'nın yanısıra daha önce alınmış Danıştay kararları, uluslararası anlaşmalar ve Anayasa'ya aykırı olduğu iddia edilen açıklamada, "biz bu ülkenin vatandaşları olarak, tüm dünyanın göz bebeği olan bu eşsiz coğrafyayı koruyan ve gelecek nesillere taşınmasını sağlayan yasal güvenceler istiyoruz. Bu nedenle, söz konusu yönetmeliğin iptali için bugün burada hukuki mücadelemizi başlatıyoruz. Yağmacılar, altıncılar, rantçılar kirli ellerini dağlarımızdan tamamen çekene kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Bir Zeytin ülkesi olan Güzel Edremit Körfezinde yaşayan herkesi mücadelemize destek vermeye, Kazdağı'na Madra Dağı'na ve kutsal zeytin ağaçlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz" görüşüne yer verildi.
Yusuf Yavuz