A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Babama 6. Mektup

Kategori Kategori: Babama Mektup | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Şule Sencer Töreci | 19 Mayıs 2012 07:19:43

Haklısın Babacığım, normalinde bu mektubumda Çin Halk Cumhuriyeti'ne çoktan varmış olmalıydım. Yok yok bir yanlışlık olmadı. Olan, o adına Hondras denilen ülkenin beni böylesine büyülemesi ve bunun sonucu olarak kendimi bir türlü buradan çıkarıp da Gaunco ya atamamam. Ha bir de şu Cortes takıntım var tabii.

Cortes demiştik değil mi. Hani şu ünlü İspanyol komutan. Hani Meksika’ yı soyup soğana çeviren. Hani o güne kadar hiç at görmemiş Aztekleri,  atının üzerinde verdiği poz ile yerli halkın her ikisini  tek bir yaratık sanmalarını sağlayan, sonrasında da kendisini  Tanrı Ketzalquatl olarak yutturan ünlü Cortes. Hani kendisini pek akıllı sanan. Altın ile din arasındaki ilişkiyi anlayan, ancak onu da yanlış anlıyan Cortes. Adamların önce altınlarını alan, üstüne bir de İsa veren Cortes.  Hata işte tam da burada değil mi babacığım. Taktik yanlış bir kere. Montezuma ve halkını soymadan önce, ilkin biraz cepten harcıyacaksınki amacına daha kolay ulaşabilesin. Ancak bu ne yaptı?  Kelimenin tam anlamı ile kaz gelecek yerden tavuğu esirgedi. Sonuçta  ancak öyle görkemli katedraller yaptırıp, ritüellerini de uygulatabildi belki ama, halk yine de gitti pazardan gök tanrısı onu korusun diye mavi boncukları kapıp evini süsledi. Hatta bu da yetmedi bir de kolye yapıp boynuna taktı. Oysa dine altın sosu kattın mı artık pek çoğunu çantada keklik bil.  Gözlerinden sürmeyi çekip alsan farkına varmazlar. Gerçek bir cani değilsen eğer, ne o kadar kan dökmene gerek kalır, ne de Tenoştitland’ı yerle bir etmene. Koşa koşa kendi elleri ile getirip altınlarını sayarlar avucuna. Sen yeterki cenneti vaad et. Çıkan çatlak sesleri de, (ki bu sesler ülkenin yarı nufusu kadar bile olsa hiç farketmez) atarsın  Los Silivros denilen gayya kuyusuna, orada da unutursun olur biter. Aslında yalnız din de değil, hemen herşeyi  kolaylıkla getirebilirsin artık böylesi bir ülkeye. Artık paşa gönlün ne çekerse.

Sonuçta Cortes ismindeki yılan hepsine tek tek dokunana kadar ayılamadı  bir türlü zavallılar. Doğrusunu istersen haksızlık etmek de istemiyorum, her ne kadar Aztekler kanlarının son damlasına kadar savunmaya çalıştılarsa da Tenoştitland’ ı artık çok geç kalmışlardı be babacığım. İşte tam da bu nedenle değil miydi geleceklerini bile  kaybetmeleri.

Ya bir dakika, ikinci paragraftaki o “hiç at görmemiş Aztekler” tümcesi bu Güneş Dil Teorisini dağıtıyor mu ne? Hani Türklerdi  ilk evcilleştiren atları?  Sütünden kımız yapıp, eyer altına koydukları et parçasını haftalarca at bindikten sonra  pastırmaya (bastırma) dönüştüren...  Bunlar yürüyerek mi çıktılar Orta Asya’dan? Berring boğazını yüzerek mi geçtiler? Bu konuyu düşünmem gerek. Aklıma ilk gelen, oraya gidene kadar atlar telef oldu, ondan sonraki nesiller de hiç at görmeden yaşayıp öldü demek ama, bu benim kulağıma bile  çok zorlama  geliyor be babacığım.

Neyse biz yine Meksika dan Hondras’ a dönelim. Bir seferinde de

Santa Lucia isminde köy ile kasaba arası bir cennette kuruyoruz piknik çadırlarımızı. Doğa Monet tablolarından fırlamış gibi. Örneğin şu kenarında konakladığımız minik göl, sanki o çizsin diye orada. Üzerine düşmüş sarılı kırmızılı yapraklar da... Necatigil in Kır Şarkısı ete kemiğe bürünmüşcesine karşımda, ayaklarımın altında arzı endam etmekte. Hatırlar mısın daha ilkokulda ezberletmişti o şiiri bize Muazzez Öğretmen. Hatırlarsın tabii;  elinde okuma kitabım, onlarca kez, seni bayana dek tekrar etmiştim o şiiri... Ta ki iyice ezberlediğimden emin olana kadar.  Pan ın teneffüsü bile/ Ilık okşamakta yüzü/ Deve dikenleri, çalılık  vesaire/ Bir alem bu toprakların üstü...

Kulaklarımda neşeli çocuk kahkahaları, ipnotizma olmuşcasına karşıdaki koruluğa dalıyor, buradan da  Kara Göl deki piknik alanına çıkıyorum. Mucize gibi bir şey. Yanımda sen, babaannem bir de komşu kızı Şeyma...  Ellerime hanım böcekleri konuyor/ Uç böcek uç böcek diyorum/ Uçuyorlar...

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 6 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

nihat ziyalan { 03 Temmuz 2012 00:45:23 }

enfes.

keyifle okuyorum.

şule'nin ölmüş babasına mektupları mutlaka kitaplaşmalı.

devam.

nihat
demet ince { 20 Mayıs 2012 20:44:04 }
şule'cim, yazılarını takip ediyor ve zevkle okuyorum. insanı alıp götürüyor bir yerlere. sık ve düzenli yazmanı çok isterim. eski yazlarından birisinde de bahsetmiştin bu santa lucia diye bir yerden. bir sonraki yazında daha ayrıntılı bahsetmeni dilerim. ayrıca çocuk öğrencilerini de merak ediyorum..isimlerini falan mesela.. sevgi ve saygıyla gözlerinden öperim..demet ince
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git