A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Paşa Sütü

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 12 Mayıs 2012 07:03:12

Dün öğleyin Istanbul'dan Ankara'ya gelirken arabamın dikiz aynasından seyrettiğim otomobil kazasında, tüylerim diken diken oldu, kanım çekildi. Ciddi süratle arkadan gelen bir araç, Gerede'den sonra uzun bir köprüden geçerken birden önce sol bariyerlere sonra sağ bariyerlere çarptı, önü ve arkası paramparça olarak otoyolun ortasında duruverdi. Bu olayın geçtiği süreç yaklaşık bir kaç saniye içinde oluşmuş, ben ise durup geri dönmemin mümkün olmayacağı bir uzaklığa gitmiştim.

Hemen 155 numaralı telefona sarılıp yeri ve mevkii telefona çıkan memura bildirdim. Birden düşündüm, araç 50 metre daha ileri gelip bu hadise olmuş olsaydı benimde bu kazaya karışmam işten bile değildi. Nasıl oldu da bu düz yolda bu araç bu bariyerlere çarptı, bilmiyorum amma beni ‘’Süt Korudu’. Böyle durumlarda ne yapılır bilmemekle birlikte bundan başka bir girişimde bulunmanın doğru olmadığına inanmaktayım.
 
Bir tarihte İzmir’e giderken karşımdan gelen kamyon sürücüsünün uyuyup dereye devrilmesini izlemiştim. Olay gözümün önünde oluşmuş, korna çalıp ışıkla ikaz etmeme aldırmadan kamyon dereye uçmuştu. Koşarak gidip yaralı şoförü kamyondan çıkarıp arabama aldım. Doğru Turgutlu Devlet hastahanesine götürdüm.  Acil bakım yerine yaralıyı koyduğum anda başımda emniyetin bir polisi bitivermişti. Memura benim bu şoföre yardım edip hastahaneye getirdiğimi anlatmam pek konuyu çözmedi. Memur ‘’Seni bırakamam, karakola gelip ifade vermen gerekir ‘’ diye diretti.
 
Tamam, polis haklıydı amma, benim de İzmir’de yetişmem gereken bir ihalem vardı. Bir oldu bittiye getirip, memurun  boş bulunduğu anda, tek katlı olan hastahanenin yan bir bahçe kapısından kaçarak arabama atlayıp oradan uzaklaşmıştım. Aslında yaralı kamyon sürücüsünün yaraları ve berelerinden başka bir konusu olmadığına inanmaktaydım.
 
Bu olay bende bir saplantı yarattığından, genelde bu durumlarda ‘’erkek olmanın onda dokuzu olay yerinden uzaklaşmaktır’’ diyen dayımın sözünü hep dinlemiştim. Bu olayda da, tek yönlü otoyolda geri dönmek mümkün olmadığından, olay yerine geri gidemedim. Hani derler ya ‘’Sütten ağzı yanan Yoğurdu üfliyerek yer ‘’ diye.
 
Ne kadar dikkat etsek bazı konulardan kendimizi soyutlamamız mümkün olmamakta. Neresinden bakarsanız bakın, hepimiz böyle durumlarda, hassas olsak da, yüreğimizin sesini dinleyip doğru olduğuna inandığımız hareketleri yaparız. ‘’Hiç birimiz sütten çıkan ak kaşık değiliz’’ diye düşünmekteyim. 
 
Hepimizin doğruları ve yanlışları mutlaka vardır. Fakat bazı insanlar vardır ki doğuştan veya yaşadığı ortamdan elde ettikleri alışkanlıklarla yaptıkları hatalar, bir birine katlıyarak giderse, bunlara toplum olarak  vereceğimiz fazla bir katkı olmadığına inanırım ki böylelerini ‘’sütü bozuk‘’ diye adlandırırız. Bu insanlar, genelde şahsi menfaatlerini her değerin üzerinde tutarlar. Ne yazık ki yaşamları boyunca olumlu anılmazlar. 
 
Geçtiğimiz son günlerin olaylarına seyirci kalmaktayım. Çocukların süt içmelerini bir alışkanlık haline getirme çalışmaları sürecinde, bir kaç kişi veyahut müessesenin bundan nemalandığı muhakkak. Bir kaç ilde çocukların süt içmesini teşvik eden vekillerimizin de ‘’bedava süt, baldan tatlıdır’’ diye faydalandığı muhakkak.  Ben genelde ne Paşa konusuna, ne de Süt konusuna muhalif gibi bakmamaktayım. Süt ve süt mamullerinin tüketilmesi, ülke ekonomisi bakımından önemlidir, fakat bunun  siyaset malzemesi olmaması gerekir. Seneler önce peder beni bakkala gönderdiğinde ‘’ Kars peyniri al’’  derdi. Kars’ta üretilen kaşar peynir çok değerli idi, hatta  peynirin dış çevresinde oluşan sert kısmını kesip atarlardı, fakat ben bu kısmı çok severdim.
 
Cumhuriyet gazetesinde ‘’Paşa’’ konusunda yazılan yazı ve buna bağlı değerlendirmeler üzerinde fikir beyan edilmesinin doğru olmadığını düşünmekteyim. Yazı içinde ‘’Paşa’’  kelimesinin ne manada kullanıldığını, bir tek onu kullanan yazar ifade edebilir, yarası olan gocunur.  Her okuyan istediği köşeye çeker. Rahmetli Zeki Müren’e de Paşa denirdi. Bizim sitenin kapıda duran güvenlik bekçisine de biz Paşa diye hitap ederiz. Aylardır ‘’süt dökmüş kediler’’ gibi sessiz durulurken, Paşa konusuna toplumdaki infialin zahiri olduğunu  düşünmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git