A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Babama 5. Mektup

Kategori Kategori: Babama Mektup | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Şule Sencer Töreci | 11 Mayıs 2012 08:54:31

Merhaba Babacığım, Uzun bir aranın ardından seninle yeniden buluşmak ne güzel. Bu kez de seninle neredeyse küçük bir Dünya seyahatinden arta kalan yaşanmışlıklarımı paylaşmayı düşünüyorum. Bakalım hepsini tek bir mektuba sığdırabilmek mümkün olacak mı? Neyse yazıp göreceğiz.

Canımın içi senin de bildiğin gibi ilk durağım Hondras idi. Durak da dediysem lafın gelişi.  Orada durmam tam 13 ayımı aldı.  Ancak yaşamımın en sıradışı deneyimlerini yaşadığım Sula yı  görüp de etkilenmemek orada kalıp da onu sevmemek mümkün değildi. Oradaki görevim bır Hrıstiyan yardım kuruluşu aracılığı ile yetimhanelerden birinde onlarca, zaman içinde yüzlerce çocukla birlikte yaşamaktı. Önce, benim gibi neredeyse Dünya nın dört bucağından  gelmiş 17 kişi ile birlikte 15 günlük  hızlandırılmış bir  kurs gördük.( bu kurslar hiç bitmeyecek, belirli aralıklarla geliştirilerek sürecekti) Bir de hiç bitmeyen bir İspanyolca  kursu vardı. Yarı zorunlu bu kursa ben elimden geldiğince katılmaya çalıştım. (İleride bu kursun pek çok yararını görecek, İspanyolcamı çoğu zaman gerçek bazen de kasti yanlış kullanarak benim küçük arkadaşlarımın katıla katıla gülmelerine neden olacaktım).

Kursun ardından beni 0-6 yaş grubuna verdiler. Hobart da Ana Okulu deneyimim olması burada çok işe yarasa da, Hobart ve Sula daki çocuklar arasında, yüksekliği neredeyse 3000 metreye ulaşan Cerro Las Minas kadar fark vardı. Bunlar çok daha az gülen, yoksul, pek coğu da hasta çocuklardı. Kimisinin ailesi hiç yoktu, kimisinin var olan ailesi artık ona bakamıyacak kadar yoksuldu. İlk günler biz acemi çaylaklar için hayli zor geçti. Hangisine bakıp kime üzüleceğimiz,ya da hangisini kucaklıyacağımızın şaşkınlığı içindeydik. Aramızdan 4 kişi daha ilk aydan yüreklerini burada bırakıp gittiler. Zaman zaman hep birlikte günlerce açık arazilerde çadırlı piknikler yapıyor, resimler çiziyor doyasıya oyunlar oynuyorduk. Bu süre zarfında benim minik arkadaşlarımın renkleri sarıdan pembeye dönüşüyor, önlerinde hiçbir engel olmaksızın özgürce koşmanın tadına varıyor, rastladıkları sürülerdeki  koyun ve keçi yavrularını seviyor, zaman zaman onların sütlerinin tadına bile bakıyorlardı. Hemen her fırsatta ziyaretine gittiğim  Karayip Denizinde yüzmekten, neredeyse Datça da olduğum  kadar mutlu idim. Doğa muhteşem insanlar harikaydı.  Normalinde vardiya usulü çalışıyorduk. Ancak yoğun dönemlerde bunun bir anlamı kalmıyor, artık kim o anda orada ise hiç saat kaygusu olmadan farklı bir  grubu kucaklıyordu. Çünki yeni gelen çocuklar bir süre gerçek  uyum problemleri yaşıyorlardı. Bir başka gözlemim de, yobaz hristiyanlarla bizim dinci yobazların aralarında hemen hiç fark bulunmamasıydı. Onlar da cennette yalnızca hristiyanların kabul edileceğini iddia ediyorlardı. Daha bunun gibi neler neler vardı. Kadın düşmanlığı bile ayniydi. Yani var ya, gözünü kapatıp da bulunduğun yeri unutsan, yobaz hocanın teki İngilizce konuşuyor sanırsın.  Bunlar ayni kaynaktan besleniyor babacığım buna hiç şüphe yok. Ya da hırsızlığı birbirlerinin kutsal kitaplarından ayet (!) aşıracak kadar ileriye götürmüşler.



Eğer bir yolunu bulsa idim  bu durakta DURMAM  rahatlıkla sonsuza kadar uzanabilirdi.  Kendimi oralara ve oralılara öylesine yakın buluyordum ki... Ya  şu Güneş Dil Teorisi acaba gerçek olabilir mi diye ilk kez orada kafam kurcalandı baba. Öyle ki, kilim desenlerinden mavi  boncuklarına, sıcacık gülüşlerinden gayretkeş yardımlarına varana dek o kadar bizim gibi o kadar bizdendi ki Mayalar..

Her ne kadar “Manitu” yu;  baba, oğul ve kutsal ruh olarak  üçleseler de, günlük yaşamlarından  el sanatlarına kadar şaman kültürü hemen her yerdeydi.  Yaa Kortezcigim sözüm sana, öyle Meksika ya kadar gelip de al İsa yı ver altınları ile insanlar kolay kolay inançlarından vaz geçmiyorlarmış demek ki. Ama haklısın, ben her zaman altın ile din arasında gerçekten de güçlü bir bağ olduğuna inananlardanım. Lafım ortaya itirazını  avaz avaz yapanlar buyurup alsın.( Biraz amiyane oldu belki canımcım ama ne yapayım yeri de tam burası idi).

Babacığım baksana tam tamına 557 kelimedir yazıyormuşum. Yine ipin ucunu kaçırdım kusura bakma. Umarım seni işlerinden ve de sevdiklerinden çok fazla alıkoymadım. Artik Çin, Kambocya ve Vietnam söyleşilerini  bir sonraki mektubuma bırakıyorum. Seni ve babannemi hasretle kucaklıyor, her fırsatta ışığınızı yanımda, hemen yanıbaşımda hissetmek üzere diyorum.  

Şule Sencer Töreci

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 9 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

İbrahim İnce { 16 Mayıs 2012 07:36:28 }
Edebiyatçı kondüsyonu''nun doruklarında gezinmen... çok daha sık yazmalısın.. başta baban ve babaannen, tüm sevenlerin beklemekten.. kucaklar dolusu sevgi ile..      :-))
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







YILMAZ GÜNEY’E DAİR ekitab
Dünya Sağlık Örgütü: Yeni Kovid-19 varyantı ölümleri arttırabilir.
Yazarlarımızdan Sevgili Aykut Yazgan’ı kaybettik
Yurt dışına göç eden Türk vatandaşları: 2022'de son 7 yılın rekoru kırıldı
Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilgileri bir internet sitesinde!

Türkiye’de 21 yılda 15 bini aşkın arazi, 289 bini aşkın konut ve işyeri yabancılara satıldı
FRANSA İKTİDAR CEPHESİ DERSLERİ HAL VE GİDİŞ: SIFIR
YA HABİBİ... BURASI FRANSA: NANTER’DE BİR POLİS BİR ÇOCUĞU ÖLDÜRDÜ... NAHEL M. 17 YAŞINDAYDI...
Kahovka barajının yıkılmasının vahim sonuçları
Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı

Birleşmiş Milletler’den 48 ülke için korkutan rapor
Daron Acemoğlu: Türk halkını zor günler bekliyor
Türkiye’de yıllık et tüketimi 10 kg dan az
Çin Alman otomobillerini tahtından ediyor.
Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur

ANA(KADIN)LARIN SESİ
Dünya genelinde kanser vakalarında büyük artış
İnsan vücudu ne kadar sıcağa dayanabilir?
Para, Bir İnsanı Elit Yapar mı?
2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor

"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN
GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ

SABİTESİZ GÖRECELİ OLABİLİR Mİ?
Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE

Kuzey Denizi'nde sızıntı korkusu
AKBELEN ORMANI DİRENİYOR
Akbelen Ormanı'ndaki çevre direnişi
WMO aşırı sıcaklarda kalp krizi ve ölüm uyarısında bulundu
2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir

Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu

İnsanların ataları 'yeryüzünden silinme noktasına gelmiş olabilir'
Buz adam Ötzi Anadolulu çıktı
Güneş fırtınaları bizim için ne anlama geliyor?
Eratosthenes MÖ 3. Yüzyılda dünya'nın çevresini nasıl ölçtü?
Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle

Türkiye Avrupa’da lider, dünyada 14. Sırada
Türkiye'de su krizi araştırması yayımlandı
Suudi Arabistan yüzlerce göçmeni öldürdü
Yalan haberlere neden inanıyoruz?
Gençlerin yüzde 63'ü Türkiye'den gitmek istiyor.

Göbeklitepe'deki son keşifler ne anlama geliyor?
AYKUT YAZGAN’I OKUMAK
Megapik “Yeniden” adlı kitabın yazarı Dr. Meltem Hınçal ile bir söyleşi....
Mektub var, Ragip Duran’dan
Türkiye’de farkında olmak ya da olabilmek...

BOTAN ÇAYI
7 Harika
Bir Yabancı Gibi
SOKRATES
EFLATUN

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git