A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Barbarlığın demokrasi yolu ile siyasi hakimiyeti...

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 03 Mayıs 2012 06:51:48

Tayyip Erdoğan İstanbul Belediyesi'nin Güzel Sanatlar Evi, Dar ul Bedayi'sinden beri gelen bir gelenekle sürdürdüğü tiyatro işletmelerinin yönetimi konusunda çıkan tartışmalar vesilesi ile çok ilginç ve çok tehlikeli şeyler söylüyor. Değerleri, dünya görüşleri kendisininkiyle uyuşmayanların belediyenin iktisadi kaynaklarını kullanarak tiyatro yapmalarını engelleyeceğini, bu engellemeyi sadece İstanbul Belediyesi'nde değil, genel bütçeli devlet sisteminde de yapacağını söylüyor.

Belediye'nin ve devletin tiyatro işletmelerini tasfiye edeceğini söylüyor. Yapar mı yapar.

Demokrasi, çoğulcu ve evrensel değerlere dayalı bir kültür zemini üstünde işletilmiyorsa, barbarlığın demokrasi yolu ile siyasi hakimiyetini getirmeye yarayabilir. İran'da olduğu gibi.
 
Ama Tayyip Erdoğan'a söylenmesi gereken şey, bu yola girince, Türkiye'de devlet bütçesinden finanse edilen senfoni orkestralarını, baleleri, operaları, çok sesli müzik eğitimi veren konservatuarları, islami ön kabullerin dışarıdan sorgulanmasın ile sonuçlanan bütün eğitimb kuruluşlarını, başta felsefe, sosyoloji, antropoloji, psikoloji departmanlarını da tasfiye etmesi gerekir. Tayyip Erdoğan demektedir ki, ben seçmen çoğunluğunun değerleri ile uyuşmaya hiç bir bigi ve sanat faaliyetinin devlet bütçesinden finansa edilmesine izin vermeyeceğim. Yapabilir mi? Deneyebilir ve yapabilir. Demokrasi mekanizmalarının totoliter ve barbar ideolojilerin siyasi baskı rejimlerinin  kurulması için kullanılmasının tarihi ilginç ve acı tecrübelerle doludur. Ama Tayyip Erdoğan'ın elinde bugünkü Türkiye'nin enkazı kalır. Bu günkü Türkiye'ye benzemeğe devam edecek bir ülkenin ve toplumun başbakanlığını yapmak istiyor ise, ya da AKP'nin bugünkü Türkiye'ye benzemeğe devam edecek bir Türkiye'nin siyasi partisi olmasının devam etmesini istiyorsa, doğumundan bugüne kadar ilgilenmediği ve sevmediği Cumhuriyet projesinin opera, bale, tiyatro, senfoni orkestrası, felsefe ve sosyoloji ve antropoloji öğreten la-dini üniversiteleri gibi kurumlarının varlığını korumaya mecburdur.

Tayyip Erdoğan, "dindar nesil" yetiştireceğim derken "değerleri ve dünya görüşü benimki gibi olan insanlardan oluşan bir nesil yetiştireceğim" demektedir. Dindar olmanın tek biçimi doğuşundan bu güne yaşadığı hayat deneyiminin üstünde yaşadığı kültüre indirgenemez. İbn-i Rüşd de Müslümandı. Nizam ul-Mülk de Müslüman'dı. Mevlana da Müslüman'dı. Ama kendi zamansallıklarının entelektüel ve sanat faaliyetlerin yaşandığı alanlarda doğup, büyüyüp öldüler.
 
Tayyip Erdoğan'ın doğuşundan bugüne kadarki hayatının kendi zamansallığının entelektüel, felsefi, sanatle ilgili faaliyet süreçlerinin yaşanmadığı bir alanda yaşanmış olması Tayyip Erdoğan'ın özel meselesidir. Bu entelektüel süreçlerin olmadığı, sanat, felsefe merakının yaşanmadığı, yalın ve mutevazı bir köy ve gecekondu kültürünün içinde şekillenmiş kişiliklere sahip insanları küçümsemek büyük hatadır. Kimsenin Tayyip Erdoğan'ı böyle kısıtlı bir deneyim platformunda yaşadığı, kişiliğinin böyle bir platformda yaşanılan bir hayat içinde şekillendiği için küçümsemeye hakkı yoktur. Evet de, Tayyip Erdoğan'ın kendi deneyiminin küçümsenmesi ne kadar yanlış ise, bu deneyimin yüceltilmesi ve bu deneyimden farklı deneyim alanları üstünde şekillenmiş kişilikere sahip insanların seçmen çoğunluğunun siyasi baskısı ile ezilmesi, horlanması, dışlanması da o kadar yanlıştır.
 
Nereye götürmek istediğini anlamak zordur Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi. Ama galiba Nurcu olmasa da Nurcu siyasi programının "islami yaşam" tarzını kurumsallaştırarak Türkiye'de Lale Devrinden beri Nurculara göre Türkiye'nin "gavurlaştırılmasına yönelik" İslamdan sapma kurumları ve değerlerinin tasfiye edilmesi startejisinin üstündedir Tayyip Erdoğan. Tehnlikeli bir yoldadır. Mu memleketin tarihine yıkan biri olarak geçmek ihtimali giderek artmaktadır. Farkında değildir. Ama oynadığı kurum ve değerler Türkiye'nin Lale Devri'nden beri üç yüz yıl, evet üç yüz yıldır yaşadığı çağdaşlaşma arayışları ile dönüşüm sürecinin köşe taşlarıdır. Statik yük bu ülkenin tarihinde tiyatro gibi kurumlara, din sansüründe olmayan eğitim gibi değer ve kuruluşlara dayanır. Tayyip Erdoğan istemediği kuruluş ve değerleri sökerken kendisini üreten ve başbakanlığını borçlu olduğu dönüşüm süreci kafasına çökebilir.
 
Türkiye bugün İslam dünyasında ilgi çekiyorsa, bu son üçyüz yılın Nurculuk gibi dünyanın geri kalanı ve değişen zamanla etkileşme, değişmeyi önlemek için köktendinci tekrar ve ezber süreçlerinin ülkenin kültürünün cenderesi haline gelmediği için, Türkiye'de kökten İslamcı kültrel cenderenin bir ölçüde kırılabildiği için ilgi çekmektedir. Ülkedeki kültürün tek yeniden üretim zemininin şu ya da bu yorumu ile "din" olması sınırlandırılabildiği için bugünkü Türkiye bugünkü Türkiye'dir.
 
Tayip Erdoğan niye eğitimde, tiyatro'da, alkollü içki meselesinde üst üste zorlamaları denemektedir? Zamanlamayı ve meydan okuyucu uslubu nasıl açıklayabiliri?
 
Parti genel başkanlığı ve başbakanlık biçimindeki siyasetten hastalığı ya da üç dönemden sonra milletvekili seçilmeme sınırı nedeniyle çekileceğini düşünüp Türkiye'de devleti, kamusal alanı yapabildiği kadr "Müslümanlaş"tırmayı acil hale getirmiş olabilir.
 
Türkiye'de seçimlerle, demokratik süreçlerle kamusal alanın din temelli hale getirilmesinin engellenmesi 1960'tan beri CHP'lilerin ve Marksist Türk solcularının ana meselesi olmamıştır. Çünkü din temelli siyasetten rahatsız olanlar "Askerlerin darbe yapması" mekanizmasına bel bağlamışlardı. Şim bu mekanizma Türkiye'de ortadan kalktı. Ve kamusal alanın Müslümanlaştırılmasına karşı siyasi mücadele ya başarılacak ya da Türkiye'de kamusal alan Müslümanlaştırılacak. Türkiye'de kamusal alanın Müslümanlaştırılmasından rahatsız olanların bunu demokrasini araç ve kurumlarını kullanarak nasıl yapacaklarını gece gündüz düşünmeleri lazım. ben nasıl yapılabileceğinin sihirli bir formülüne sahip değilim. Ama nasıl yapılamayacağı konusunda bir kesin kanaate sahilbim. Bu iş CHP'nin başına kimler tarafından nasıl getirildiği hala anlaşılmamış olan Kılıçdaroğlu'nun ve ekibinin siyaset diye yaptığı garabetlerle başarılamaz.
 
Selam ve sevgiler.
 
Prof.Dr. Yahya Sezai Tezel

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Rusya, Kuzey Kore ve Ukrayna’nın Çalınan Nesli
Düşen İHA’lar, Yükselen Gölge Savaş: Türkiye Semalarında Rus İstihbaratının Sessiz İşgali ve Egemenlik Krizi
Yağmurlu Bir Bayrampaşa Sabahında Orta Asya’dan Uzakdoğu’ya Uzanan Bir Hat
Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi

Litvanya Parlamentosu’nda Çerkes Soykırımı Tartışmaları: Tarih, Hafıza ve Uluslararası Sorumluluk
Körfez Bölgesinin Küresel Güç Merkezi Olma Yarışının İç Yüzü
Trump'ın Ulusal Güvenlik Stratejisi: Tepki ve Gerçekleşme
İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti güvenlik işbirliğini derinleştiriyor.
Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Tora, Stranger Things 5, Upside Down ve İnsan Ruhunun Metafiziği
2025'in Türkiye’deki en önemli 10 arkeolojik keşfi
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Mercedes-Benz Places by Binghatti Gökdelen Kapitalizmi ve Küresel Hegemonya
Masumiyet Pazarlanıyor mu Baby Dove’un Türkiye’ye Girişi, Bebek Bakımında Güven Söylemi ve Kapitalizmin En Hassas Alanı
Düşünmektan uyuyamayanlar ve uyumaktan düşünmeyenler : Türkiye çelişkisi
Seul’den Pulpit’e, Rabi (Haham) Angela Buchdahl’in Olağanüstü Hikayesi — Kimlik, Dahil Etme ve Bölünmüş Dünyada Yahudi Liderliği
Avatar’ın Ormanları, Betonun Gölgesi: Kadıköy ve Bayrampaşa Arasında Hayatın Gerçekliği Üzerine

PALAVRA
YARGI ÜLKESİ
BÜTÇE
UTANMA
Boydan Kısa

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git