A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Metroya camii yaparsan!..

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 04 Nisan 2012 06:13:50

"Sınır tanımayan gazeteciler" ya da "Sınır tanımayan doktorlar" gibi "Sınır tanımayan ülkeler" var mıdır diye sorarsınız gözüm kapalı Türkiye derim. Tabii burada "Sınır" farkı var, "Sınır tanımayan ülkeler" derken ülkelerin sınırını değil, ülke olarak yapılanların ya da yaptırılanların sınırsızlığından söz ediyorum. Bir ülkede hükümetin, yetkilinin ya da tek başına bir kişinin bile sınır tanımadan bişeyler yapması bence tek kelime cahilliğinden kaynaklanır.

Sanırım demokrasi dediğimiz, çok özlediğimiz ama en çok da konuştuğumuz şeyin devamlı tartışılması, çoğu zaman hem fikir olunamamasının nedeni de budur. Hep demokrasinin bir sınırının olduğunu söylemişimdir, o yüzden de “Ama demokrasi var” ya da “Madem demokrasi var” tümcelerinden nefret ederim. Demokrasi var diye her istediğinizi ne hükümet olarak, ne yerel yönetim olarak ya da ne kişi olarak yapamazsınız.

Yeni eğitim sistemine göre çocuklar artık 10 yaşından sonra isterlerse İmam Hatip Ortaokulu’na gidecek ya da normal ortaokula devam ederek Kur’an’ı Kerim’i ve peygamberin yaşamını öğretecek. Bunu demokrasi adına yaptığını söyleyen bir hükümet var karşımızda, doğal olarak hükümetin bu kararını savunan aydınımsılar da var.

Sevgili aydınımsılar bunu “Din hürriyeti” olarak açıklıyorlar. Oysa bu bir hürriyet değil, çocukları dine zorlamadır. 10 yaşında bir çocuk neyi merak eder diye düşünmek lazım. Hiçbir 10 yaşında çocuk durup dururken, bir etki ya da baskı altında kalmadan peygamberin yaşam öyküsünü merak etmez. Çocuk merak etse etse önce kendi ailesinin geçmişini merak eder ama bence bugüne değin ailesinin şeceresini çıkartan 10 yaşına bir çocuk görülmemiştir.

Eğitim bilimci değilim ama ben de çocuk olduğuma göre ve zamanında arkadaşlarımın da çocuk olduklarına göre hangi yaşlarda neyi ya da kimi merak ettiğimi ya da ettiğimizi bilirim. Çocuk öğretmeninden sevdiği futbolcusuna, sevdiği yazarından artistine kadar biçok kişinin merak edebilir belki ama peygamberin yaşamını merak etmez. Çocuk o yaşlarda daha çok platonik olarak sevdiği ya da âşık olduğu kişileri merak eder. Bu kişileri merak ederken de yaşam öykülerini değil, o an yaşadıklarını merak eder. Pele’yi ya da Aziz Nesin’i sevdiyseniz onların amca çocukları sizi hiç ilgilendirmez.

Bütün bu yaşadıklarımız durup dururken mi oluyor yoksa bunun alt yapısı yavaş yavaş hazırlanıyor mu? Biliyorsunuz dün yine 10 günlük bir Ankara Kitap Fuarı’ndan çıktım. Bütün fuarlarda –buna Ankara Kitap Fuarı’nın yapıldığı Atatürk Kültür Merkezi de dahil- Namaz kılmak isteyenler için abdesthane var.

Bu abdesthanelerin boşuna yapıldığını bileniniz var mı acaba? Abdesthaneler kullanılmıyor, namaz kılmak isteyenler yine ben tam elimi ya da yüzümü yıkarken ayaklarını yanımdaki çeşmeye uzatıp burnumun dibine sokarak yıkıyor. Kimileyin elimi yıkarken sağımda ve solumda iki ayak görüyorum. Bunu yapmasının nedeni beni etkilemeye çalışmak ve kendisinin namaz kıldığını göstererek buranın Müslüman bir ülke olduğunu göstermek. Oysa onun için yapılan abdesthane de yapsa ne propagandasını yapabilecek ne de kendisinin Müslüman olduğunu kanıtlayabilecek. Önce ülkenin ya da devletin Müslüman’ının olamayacağını bilmiyor.

Kızılay metrosunu biliyor musunuz bilemem ama içinde kocaman bir camii var. Bugüne değin metrosunun içinde kilise olan bir Avrupa ülkesi görmedim, tam metroya binerken kilise çanları duymadım, papazlar, rahibeler halkla beraber dua etmek için metroyu seçmemişler. Tam biyere yetişmek için koşturuyorsunuz, ezan başlıyor metronun içinde ve kimileri metroya binmek için koşuştururken kimileri de namaza yetişmek için koşuşturuyor. Ben Cuma gününe denk gelmedim ama arkadaşlarımın söylediğine göre Cuma namazı dışarı taşırıldığından dolayı o sırada oradan ancak 2 kişi geçebiliyormuş.

Ankara’da 2 yer daha söylediler, birisi Atatürk Bulvarı’nda büyük bir işyeri, diğeri de Yüksel Çarşısı. Bu ikisinde de mescit var. Bunu din hürriyeti içinde görelim ama bu 2 işyeri bununla sınırlı kalmıyor, namaz saatinde ezan da okunuyor, dışarıya hoparlör koymuşlar ve işyerinden dışarı ezan sesi geliyor.

İşte demokrasinin sınırı burada başlıyor, bu demokrasi değil, tam tersi benim demokrasimi kısıtlama oluyor, ortak alanı kullanıma tecavüz oluyor. Bu din hürriyeti değil, hürriyeti zorlama oluyor. Bundan sonraki yazımı da küçük yaşta çocuklara Kur’an öğretmenin sakıncalarını yazacağım.


Ahmet Nesin |  ahmetnesin.wordpress.com

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git