A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ittıla

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 03 Nisan 2012 13:54:47

Çocukluğumdan beri bazı kelimeleri kullanmayı çok severim. Hatta bunların içinde kelimenin manasını bile bilmesem, kulağa hoş geldiğinden mi neden, melodili kelimeleri hem kullanmaya hem de anlamlarını öğrenmeye bayılırım. Bu kelimelerin bir çoğunun dilimize başka dillerden gelmiş olduğunu bilir, fakat hangi dilden geldiğini öğrenmek için aşırı bir çaba sarf etmem.

Bazı konuları veyahut düşünceyi tarif etmek için kelime bulmakta zorluk çekersem, eş değer bir kelimeyi kullanıp işin içinden çıkmayı da severim. Bazıları bu kullandığım kelimeyi bilmezse işte o zaman durum biraz sıkıntılı olabilir.  ‘’Bu kelime ile neyi kastetmektesiniz‘’ diye bir itiraz gelmesi her zaman mümkündür. Türkçeyi tam olarak hiç birimiz kullanamamaktayız, nedeni gayet basit.

Arapça ve Farsça kelimelerin geçtiğimiz 600 sene edebiyatımızı, hatta kültürümüzü etkilemiş olduğunu unutmamak gerekir. Son yüz yıl içinde gelişen teknoloji ile terimler ve ifadeler, bu gelişimi yaratan ülkelerin lisanı tarafından esir alındığından,  bugün çok fazla yozlaşan dilimizi nasıl yönlendiririz diye düşünmekteyim. Türk Dil Kurumunun, kuruluş senelerinde ülkemizin lisanına yön vermek için olağanüstü çaba sarf ettiğini, hatta rahmetli Ata’nın üzerinde en fazla zaman harcadığı konular içinde en önde geldiğini, kitaplarda okuduğumu hatırlarım.

Türk Dil Kurumunun kuruluşunda ilk Genel Müdür olarak atanan,  aslen Ermeni asıllı olan Agop Martayan Dilaçar’ın çok büyük katkıları olduğu bir gerçektir. 1895 senesinde doğan, ilk önce Osmanlı İmparatorlu’ğunun bir ferdi iken, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyet’i Devleti döneminde Türk Vatandaşı olarak hizmet veren Agop Bey’in Türk Dil Kurumundaki hizmet döneminde ‘’Türk Dili‘’ konusuna sahip çıkmış olması  çok önemlidir. Türk diline bir çok kelimenin kazandırılmasında katkıları büyüktür. Robert Kolejindeki öğretmenliği sürecinden, Türk Dil Kurumu Genel Müdürlüğü zamanına kadar geçen hizmetleri içinde,  7 lisanı ana dili gibi bilen, çok geniş kültürlü ve otoriter bir yapıya sahip Agop Bey’in, çalıştığı müessesede saygı görmüş olması takdir edilmesi gerekir.

Bilim ve teknoloji hiç geriye gitmemekte aksine devamlı gelişen, ileri giden bir yapıya sahip olduğundan, gelişen sistemler ve bunlara ait deyimler, hangi ülkede geliştiyse, o ülkenin deyimlerini almaya mecbur kalmaktadır. Diğer ülkeler ise bu deyimleri kendi lisanlarına çevirmek için kelime üretirler. Burada tenbellik yapan dil uzmanları, yabancı lisanda oluşan kelimeyi olduğu gibi alarak, onu kullanmayı kabul ederek işin ucuzuna kaçarlar.  Önemli olan Türk dilinin yozlaşmamasıdır. Bunu önlemek basit gibi görünse de, pek o kadar kolay olmasa gerek. Agop Bey’in genel müdürlüğü döneminde çok yoğun olan bu uğraşının, gelişen Türkiye’de nasıl değişime uğradığını izlemekteyiz. Bu kadar çarpık bir yapıya sahip dil kültürümüzün önümüzdeki yıllarda daha da çarpık bir yapıya doğru yöneleceğinin korkusunu yaşamaktayım.

Bir kaç gün evvel toplumun bütün direnmesine karşın, kabul edilen 4+4+4 kekeme eğitim ile ülkeye Arapça ve Kuran konusunda sınıf baskısı ile gencecik beyinlerin bilinç altına nelerin sokulmaya çalışılacağını seyretmek, pek keyifli ve iç açıcı  olmasa gerek. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim sonrası İmam Hatip okullarındaki eğitimi seçen çocuklarda ciddi ilgi kaybının yaşanmış olması, başefendiye cemaat kanalı ile bunun değiştirilmesi talimatı  verildiğine inanmaktayız.  Bu kanunun tekkede yazdırılmış olması layetegayyerdir. Ülkedeki eğitim sisteminin kahvehanelerde kullanılan yaz boz tahtasına dönmüş olduğunu düşünmekteyim. Yönetimi ele geçiren her iktidarın mutlaka geçmişin öcünü almaya gayret etmekte olduğunu görmek, pek keyifli olmasa gerek.  Hallaç pamuğu gibi atılan ve darmadağan olan bütün değerler gibi Milli Eğitim’in de nasibini bu talandan aldığı ITTILAĞ olunur diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git