|
Mih-ri MahKategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | Yazan: Metin Atamer | 31 Mart 2012 13:10:24 Geçtiğimiz çarşamba günü kendime izin verdim. İstanbul'da bir kaç senedir yapmayı planlayıp yapamadığım iki işi yapacaktım. Birincisi çok sevdiğim 1921 doğumlu bir dostumla sohbeti görüntülü kayıt altına almak istediğim bir hayat hikayesi vardı. Senelerdir yapmayı düşünüp yapamamıştım. "İşte" dedim kendime "bu gün o gün".
Yine bir dostumun kamerasını ve üç ayaklı sehpasını alarak, doğru Fuat beyin çalıştığı ofisinin yerine, Nişantaşı’na gittim. Çok heyecanlı olduğunu gözlerinden izledim. Heyecanını yatıştırarak, sistemi kurup, hayat hikayesine başından başladım. Çok akıcı konuşması ile bir saatte bu 90 senelik hayatının bir özetini çıkarmaya çalıştık. Bu benim için bir belge niteliğindeki kayıt, çok önem arzetmekteydi. Çeşitli yerlerden emekli olmasına rağmen, emekliliği kabullenmeyen bu ruh yapısına hayran kalmıştım. Bir Galatasaray mezunu olarak Divan üyesi ve en yaşlı Galatasaraylı’nın hayatı enteresan evreleri içermekteydi. Her ne kadar konunun içersinde siyaset olmasa da, iş hayatında siyasi iktidarların kararlarının hem kendisini hem de iş hayatını etkilemiş olduğunu anladım. Bir çok sosyal oluşuma ön ayak olmuş, kurulma ve gelişme uğraşılarında hep onun katkısı bulunmuş. Ankara’da kurulan Galatasaraylılar Derneği’nin kuruluşunda aktif rol oynamış. Kurucu heyette ve Galatasaray divanında halen aktif rol alan Fuat Diriker ile sohbetin bir CD haline getirilmesi benim için önemli bir vazife olacaktır. Çarşamba günü 21 Mart tarihli bir gün. Bu gün aynı zamanda Sultan Süleyman Han‘ın Hürrem Sultan’dan olan Mih-ri Mah Sultan’ın doğum günüdür. Bilinen kayıtlı tarihte Mih-ri Mah Sultan 17 yaşına geldiğinde dest-i izdivacı için iki talibi çıkar. Birincisi 50 yaşında evli olmasına rağmen Mimar Sinan, diğeri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa bu evlilik için aracılar koyarlar. Sonunda Rüstem Paşa ile evlendirilir. Aynı yıl 1540 senesinde Üsküdar’da Mihrimah Sultan adına bir cami ve külliyesi yapılmasına icazet çıkarılır ve görev Mimar Sinan’a verilir. Bu cami, yanında bulunan mederese ve şifahaneleri ile birlikte büyük bir külliye oluşturmaktaydı. Mimar Sinan’ın 1540 senesinde başladığı bu zarif, bir kadın entarisinin eteklerine benzer şekilde tasarladığı eserini, sekiz senede ince ince işleyerek bitirir. Mih-ri Mah Sultana olan aşkını yüreğine gömer, fakat onu hiç unutmaz. Mihri Mah Sultan’ın Rüstem Paşa ile evliliği tamamiyle siyasi olup, Paşaların böyle evliliklerinin hanedana olan sadakatin perçinlemesi amacını güttüğüne inanırım. Koca Sinan’ın evli olup da 50 yaşında MihriMah Sultana aşık olmasında sadece bir sevgi mi, yoksa başka neden mi olduğu kayıtlarda bulunmamakta. İstanbul’a hakim tepelerden biri olan Edirne Kapı tepesinin yüksekliği 76 metredir. Buradan Galata Kulesi ve arkasından Üsküdar görünür. Bu hakim tepeye hiç icazet almadan 1562 yılında bir külliye inşaa etmeye başlayan Mimar Sinan, buranın adına Mih-ri Mah külliyesi adını verir. Külliyede çalışanlar için de bir ibadet yeri yapmaya başlar. Bu Cami Mih-ri Mah Sultan Camii adı ile anılır. Mih-ri Mah, Ay ve Güneş anlamındadır. Medrese, mektep, türbe ve hamamları bulunan bu külliyedeki cami, İstanbul’da görülmesi gereken camilerin arasında önceliği olan bir ibadet yeridir. Sütunlara dayanmayan 37 metre yüksekliğinde tek kubbe olarak türünün bir eşi daha bulunmamaktadır. Duvarları çok kalın olan bu caminin her bir yöne üçer kemere yaslanan kubbesi görülmeye değer bir sanat eseridir. Cami duvarlarında bulunan 61 pencere, bu ibadethanenin içini ışıl ışıl aydınlatır. Cami yapıma başlandığında Mimar Sinan 61 yaşındadır. Yazılı belgelerde 21 Mart Mih-ri Mah Sultanın doğum günü olup, gece ve gündüzün eşit olduğu bu tarihte, gün batımında Edirne kapı Mührimah Sultan Caminden bakıldığında Üsküdar’daki Mih-ri Mah Sultan Cami minarelerinin arasından ay doğduğu söylenmektedir. İşte bu tarihsel hikayeyi görüntülemek için bu mekana akşama doğru gittim. Restorasyonu devam eden bu muhteşem camideki görevlilerle yaptığım konuşmalarda, görevli mimarın da aynı konuda merakı olduğunu öğrendim. Birlikte caminin imaret bölümündeki kubbelerin üzerinden, günbatımı izdüşümü doğrultusunda Üsküdarı beraber aradık. Bu arayış içinde tarihi bilgilerden yola çıkıp, teleobjektifle Üsküdar Mih-ri Mah camii minarelerinin yerini tesbit etmeye çalıştık. Gün batarken bir de yeni ay olarak bildiğimiz ince hilali aradık. Tam iki senedir bu günü beklemiştim, çünki her sene 21 Mart’ta İstanbul’a ya yağmur yağar, ya da bulutlu olur. Bu nedenle çok romantik olan bu konuya bir açıklık getirememiştim. O gün hem hava güzel hem de gökyüzünde bir tek bulut dahi bulunmamaktaydı. Fakat bütün hayallerim gördüklerimle yıkılmıştı. 21 Mart’ta gözle izlenecek bir hilal ay yoktu ve Üsküdar’daki Mih-ri Mah Sultan Camii minarelerinin gün batımı gölge hizasında olmadığını tespit ettik. Edirnekapı Mih-ri Mah Sultan Cami, 1562 senesinde yapılmaya başlanmış ve 1565 senesinde bitirilmişti. Yani inşaat 3 sene gibi kısa bir zamanda tekamül edilmiş ve ibadete açılmıştı. 1999 senesinde hasar gören bu camii ve külliyesinin restorasyonu 12 senedir devam etmekte olduğu bir gerçektir diye bir sözüm geldi söyledim.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|