"PICASSO, Masterpieces from the Musée National Picasso, Paris"... Kapanış tarihi: 25 Mart 2012.. NSW Sanat Galerisi'nde 20. Yüzyıl'ın tartışmasız en büyük ressamı olarak kabul edilen Picasso'nun 150 eserden oluşan bir koleksiyonu sergileniyor. Paris'teki Ulusal Picasso Müzesi'nin restorasyon nedeniyle bir süre kapanmasını fırsat bilen NSW Sanat Galerisi, hemen girişimde bulunarak Avustralyalıları modern sanatın dehasıyla buluşturmayı başardı.

91 yıllık yaşamı boyunca binlerce çizim, poster, yağlıboya, dizayn, tiyatro dekoru ve heykele imzasını atan Picasso’nun (1881-1973) yeteneğini ilk farkeden kendisi de ressam olan babasıydı. İspanya’nın liman kentlerinden Malaga’da doğan Picasso, gençliğini Barselona’da geçirdi. İlk kez 19 yaşındayken Paris’e gitti, bir süre Avrupa’nın sanat merkezi ile Barselona arasında mekik dokuduktan sonra Paris’e yerleşti.1907’de Kübizm sanat akımını başlatan “Les Demoiselles d’Avignon” adlı yağlıboya tablosu ile önemli bir çıkış yaptı. Picasso, hayatta iken tek bir resim bile satamayan Van Gogh gibi dahilerin aksine genç yaşta sanattan para kazanmayı ve zengin olmayı beceren sanatçılardan biridir.

Eserleri kadar renkli kişiliği, tutkuları, aşkları, ihanetleri ve arkadaşlıkları ile de sayısız kitaba, araştırmaya, belgesele ve yazıya konu oldu. Birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında tüm aydınlar ilerici bir tutum takınırken Picasso’nun yakın arkadaşı yazar ve şair Max Jakob’un Nazi Toplama Kampı’na götürülmesi karşısında bile sessiz kalması gözden kaçmadı. Bazı arkadaşları ise onun çok vefalı ve sadık bir dost olduğunu söylüyordu. Dönemin önde gelen sanatçılarından, yazar ve şairlerinden etkilendi, hepsiyle arkadaş oldu. 1937’de İspanya’daki Guernica kasabasına yönelik katliamın anlatıldığı “Guernica” tablosu savaş karşıtlığının simgesi haline gelmesine karşın, bazı sanat tarihçileri tarafından “günah çıkarma” olarak değerlendirildi.  Ama bütün bu eleştiriler, “Guernica”nın gelmiş geçmiş en güçlü savaş resimlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmedi. 1944 yılında Fransız Komünist Partisi’ne üye olan Picasso, bu kez de Stalin’e yakınlaştığı için tepki çekti.

Hayatına giren kadınları çok sevdi Picasso, aşıkken rengarenk ve mükemmel resmetti hepsini. Bıkmaya başladığı zaman, aynı kadınlar şeytan görünümünü aldılar. Beraberlikleri hep ihanetle sonuçlandı, hepsini bir başka kadın için terketti. Bu kadınları adeta büyüledi, terkedildiklerinde hiçbirisi toparlanamadı. Ressamı terkeden tek kadın ise, iki çocuğunun annesi Francoise Gilot oldu. Picasso onu hiç bağışlamadı.

Klasik resim geleneğinden gelen Picasso, bu çizgiye daha 18 yaşına gelmeden veda etti. Barselona’da yazıldığı Güzel Sanatlar Okulu’nu tutucu ve kokuşmuş bularak terketti. Çok genç yaşta modern arayışlar içerisine girdi. Çeşitli dönemlerde belli tarzlara yoğunlaşarak kimsenin cesaret edemediği provokatif, özgün, yenilikçi atılımlar gerçekleştirdi. Her defasında çağdaşlarının hep bir adım önündeydi.

NSW Sanat Galerisi’ndeki sergi, bütün bu dönemlerden eşşiz yapıtların biraraya getirildiği zengin bir koleksiyondan oluşuyor.  Picasso’nun daha 13 yaşındayken çizdiği insan figürleriyle başlayan sergi, 9 odaya yayılıyor. Her oda bir döneme ayrılmış, Mavi, Gül, Ekspresyonist, Kübist, Neo-klasik ve Sürrealist dönemlerden tablolar ve heykellerin bir bölümü sadece ressamın değil, Modern sanatın da baş yapıtları arasında yer alıyor.

Heyecanından, yaratıcılığından ve üretkenliğinden 70 yıllık kariyeri boyunca hiçbir şey kaybetmeyen Picasso, hem resimlerinde hem de büyük bir çoğunluğu bronz olan figüratif çalışmalarında kendi ruh halinin yanısıra yaşadığı çağın kaygılarını, özlemlerini, korkularını ve seviçlerini de dile getirdi.

Büyük ilgi gören serginin rahatça dolaşılabilmesi için Galeri, girişi sınırlı tutuyor. Bu nedenle Internet üzerinden, telefonla ya da gişeden bilet alırken size hangi günlerin ve saatlerin müsait olduğu söyleniyor. Şanslı iseniz istediğiniz güne ve saate bilet bulabilirsiniz. Böyle bir sergiyi izlemek için bu kadarcık sıkıntıya değer doğrusu. Sergi 25 Mart’a kadar açık. Sydneyliler mutlaka görmeli, diğer kentlerde yaşayanlar ise, Picasso sergisi bahanesiyle Sydney’i bir kez daha görme fırsatını kaçırmamalı. Yağışlı ve yapışkan bir havada bile güzeldi Sydney, üstelik Picasso Sydney’i daha da güzelleştiriyor.