11 bin yıllık heykel çıkarılacağı gün, çalındı! Dünyanın en eski tapınağının bulunduğu Şanlıurfa Göbeklitepe'deki kazıda birkaç gün önce, 40-50 cm. yüksekliğinde bir insan başı ve üzerinde bir yırtıcı hayvan olan bir yapıt bulundu ama çıkarılamadan ortadan kayboldu. Dünyanın en eski tapınağının bulunduğu Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'de yeni ortaya çıkarılan 11 bin yıllık bir heykel başı, daha kazı alanındayken akşam saatlerinde kazı alanına gelen bir grup henüz kazıdan çıkarılan tarihi eserleri ve kazı ekibinin malzemelerini alarak kayıplara karıştı.
Şanlurfa’ya 20 kilometre uzaklıkta Örencik köyü yakınında çok yüksek ve çıplak bir tepede, Alman arkeolog Doç. Dr. Klaus Schmidt’in yaptığı kazılar sonucu keşfedilen Göbeklitepe, dünyada büyük yankı uyandırmış ve yabancı basında “Âdem ile Havva’nın yaşadığı yer” olarak yorumlanmıştı. Göbeklitepe tapınağındaki heykellerin en önemli özelliği, maden işlemeciliği olmaması ve eserlerin çakıltaşları ile yontularak yapılmış olması.
Arkeologlar kazıda birkaç gün önce, 40-50 cm. yüksekliğinde bir insan başı ve üzerinde bir yırtıcı hayvan (kartal olabilir) bulunan 11 bin yıllık bir yapıta ulaştılar. Heykelin devamını bulmak ve bulunduğu ortamı algılamak için kazıyı ertesi güne bıraktılar.
Sabah saatlerinde kazı alanına gelen Profesor Klausse Shcmit ve ekibi hırsızlığı farkedince olayı jandarmaya bildirdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri kaçan hırsızların yakalanması için çalışma başlattı. Arkeologlar durumu Şanlıurfa Valiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bildirdiler.
Vali Naci Okutan, savcı ve jandarma olay yerinde inceleme yaptıktan sonra bazı işçiler gözaltına alındı. Olayın kazı alanında çalışan işçiler arasındaki husumetten kaynaklandığı ve orada çalışanlar aleyhine bir düzenleme olduğu sanılıyor.
Jandarma, bölgede köylüler ve işçilerle birlikte bir alan taraması sürdürüyor. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü de “soruşturma sonuçlanıncaya ve güvenlik sağlanıncaya değin kazının durdurulduğunu” bildirdi. Kazı alanında yapılan incelemede, başın çalınmasından sonra geride bıraktığı boşluktan bir gövdesinin olmadığını, bir benzerinin birkaç hafta önce bulunduğu ve Şanlıurfa Müzesi’ne kaldırıldığı öğrenildi.