|
|
Hayatın örsünde dövülen şair, Nihat ZiyalanKategori: Kültür/Sanat | 3 Yorum | Yazan: Deniz Günal | 10 Şubat 2012 04:18:24 "Hayatın örsünde dövüle dövüle hayat hakkında bilinçlenmeye çalışıyorum." Diyor Nihat Ziyalan. Hayatının dökümünü yapıyor şiirlerinde, dostları, arkadaşları boy gösteriyor, yaşadığı ülkeden tadlar, kokular, hüzünleri özlemleri, yalın özenli dili ile çiçekler açıyor ama kopup geldiği ülkesine göbekten bağlı... O bağlılık duygu ürpermelerini tetikliyor, hüznü yoğunlaştıran düş kırıklıkları olup işleniyor dizelerine... Amma bir de son şiirleri var ki, tatlı tatlı gülümsetiyor insanı...
KADAYIF Parıldadı çocukluğumdan; çatlak elli annemin tepsisi, daha bakırı çıkmamış hayret! Aman dibi tutmasın; yağladım çuvaldız yağıyla, serptim gülme krizimden. Fıçısıyla şalgam döşedim en alta; nasıl döşersin? Al sana! Babamdan bir kat tokat; tutturamadı ikincisini, pestil olmuştum ilkinde. Öğretmenim! Ceketi yamalı öğretmenim, çınlatıyorsun kabaralı ayakkabınla, heyt be! Sen de kadayıfa bir kat. Tam elli yıldır içime bağlı; yularını koparamayan aygır, kişniyor, o da bir kat. Sevda denilen kendini kandırmaca; o kadar çok ki! Sıkıştıra sıkıştıra serebildim tepsiye. İnce ince tiftikliyorum; dayanmıyor kadayıf, kat üstüne kat, zor buldum cevize yer. Tepsiyi sürerken fırına; başından beri dua eden annemin ruhu, iyice yükseltti sesini, işte bu sırada, şerbetçibaşı buyurdu sarayından: "Bu kadayıfın şerbeti bana ait!" *
Okuldaki öğretmenim, Kurtuluş Savaşı'nın rüzgarıyla kanatlanmış, beni de o rüzgara kaptırmış biri…. Aygır, yaşamım boyunca bir tarafımdan tutup sürükleyerek, yanlışlar yapmama neden olan cinselliğim. Sevda mı… bir kendini aldatmaca. Bulduğumu sandığım anda tökezlemişim….” *
* Sydney’de yağmurların durmadığını biliyorduk ama bu şiiri okuyunca hayatı nasıl etkileyebileğini gördük. Şiirin böyle bir işlevi olmalı değil mi, hayatın içinden gelmeli, okuyanı hayata kavuşturmalı, insan olmanın hallerine kapılar açmalı… Nihat Ziyalan, az sözle çok sezdiren bir şair.Söyleşindeki arılıkla yüreğindeki hüzünlere, hayata bakışındaki gülümsemeyi de katmış. Son iki şiiri ile şiirinde çok farklı bir tada geldiğini görüyoruz. Diyor ki Ziyalan: "Kuşkusuz bu iki şiiri her okuyan kendine göre algılar. öyle olması da gerekir. Ama ben bu son iki şiirle yolumda sıçrama yaptığıma inanıyorum. Şiirimde gelişim olarak gördüğüm bu sıçramayı umarım sürdürürüm. Kuşkusuz hayatım roman diyen herkesin başndan geçebilecek olaylardır bunlar. Önemli olan bunu söyleme biçimidir.şiirimi devamlı tazelik arayan bu söylemle kotarmaya çalışıyorum. Altmış yıldır uğraşım budur."
Yorumlarmahmut tanar
{ 16 Şubat 2012 07:16:01 }
ziyalan kendini yenilemiş,şimdiki yorum u daha ileti sağlıyor,biraz nostalji biraz folklor, ve buram buram türkiye hasreti! kutlarım.
mahmut tanar
{ 16 Şubat 2012 07:10:48 }
ziyalan şiirine daha bir çeki düzen vermiş,tıpkı eskiden hırpani ,lap şalap giyinen biriyken şimdi takım elbise ile karşımıza çıkarmış o dağınık kişiyi,çok ta iyi yapmış!
mustafa alagoz
{ 11 Şubat 2012 12:33:32 }
Bütün sorularımız kendimizi bütünden ayrı hissetmemizden kaynaklanır. Varlığın bütünlüğünden ne zaman kendimizi ayrıksı zannetsek, kendimize özel bir paye bahşetme aldatmacasına düşsek; sonuç yalnızlık, mutsuzluk, gerginlik... İnsan bu gerilimini aşmak için bilgiye abanır, daha çok bilgi, daha çok ayrıntı; sonuç giderek derinleşen karanlıktır.
Diğer Sayfalar: 1. Şiir, Varlığın insan ruhunda yankılanın dansıdır. Bence şair yoktur Şiir vardır. Varoluşun her zerresi şiirseldir. Varlık ise şiir; bu şiirsellik kimin aklına ok gibi saplanırsa oradan duygu kıvılcımları fışkırtır, kimin ruhuna bir şelale gibi akarsa oradan gökkuşağı renklerini salar; onu şaire dönüştürür. İnsanı varlığının tüm yönleriyle bütünleştirir; hüzün, sevinç, özlem, yalnızlık, coşku,... Burada düz yazı bir kılıç gibi insanı doğrar, şiir ise bir gül kadar narin, rüzgar gibi savruk, gökyüzü kadar sonsuz ve "Bir" yapar. Şiirde zorlama süslemeler olursa doğal olarak onu yapaylaştırır. Sevgili Nihat Ziyalan'ın bu Şiileri bu gerçeği bana bir kez daha gösterdi. Baştan sona sahici, içten... Yaşantıdan kök alarak çiçek açmış sözcüklerle, imgelerle dizeleşmiş samimiyet seli... Yüreğine sağlık, sevgili Nihat Abi!
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|