A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

En iyimser ekonomistin 2012 tahminleri...

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 02 Ocak 2012 06:45:47

Güngör Hoca, 2012 yılında başımıza gelecekleri yazıdı. Elektriğe, gaza ve benzine yüzde 25 zam gelecek, çok şeyin fiyatı artacak. Felaket tellalı olmak istemem. Hele yılın ilk günlerinde kimseyi üzmek istemem ama... Dolar da, faiz de, enflasyon da yükselecek. Görünen köy kılavuz istemiyor. Olan bitene bakınız. Bu yıl ekonomide neler olacağını sizler de görebilirsiniz... 2012 yılında ekonominin kaderini dolar fiyatı belirleyecek. Kimse "Benim dolar ile ilişkim yok... Bana ne dolardan" diyemez...

* Doların 1.50-1.55 TL seviyelerinden 1.88-1.90 liralara çıkmasının mal ve hizmetlerin maliyetine getireceği artışların etkisi, 2012 yılının başlarında “fiyat artışı, enflasyonda tırmanma” olarak görülecek.
* Doların 2012 yılında “kıt mı, yoksa bol mu” olacağı ve fiyatı 2012 yılındaki genel fiyat düzeyinin ve enflasyonun yönünü tayin edecek.

Yılın ilk yazısında iç karartıcı haberler vermek doğru değil ama halkımızın hazırlıklı olması için yazıyorum:

Zam bir zorunluluk

* Yakında elektriğe, benzine ve gaza en az yüzde 25 oranında zam gelecek. Bu bir zorunluluk. Çünkü kömüre, petrole, gaza ödenen dövizin TL karşılığı (2011 yılında) en az yüzde 25 oranımda arttı. Bu artışı devletimiz bütçeden  karşılayamaz. Kullanandan almaya mecbur.
* Sadece elektriğe, benzine ve gaza zam gelmeyecek. Merkez Bankası’nın uzun süren “ucuz döviz” politikası nedeniyle ekonomi “ucuz ithalata bağımlı” hale gelmişti. Şimdi ithal girdiler pahalılanınca, kısa sürede ithal ikamesine geçmek mümkün olamayacağından, üreticilerimiz pahalı fiyatla ithal girdi kullanmak zorunda kalacak. Bunun sonucu maliyetler artacak. Artan maliyet içeride Türk Lirası (TL) fiyatların yükselmesine neden olacak.

İşte kritik sorular...

2012 yılında  ekonominin geleceğini belirleyecek şartları 2 grupta değerlendirmek gerekir.

* 2011 yılında dolar fiyatındaki artışın, Merkez Bankası politikalarının 2012 yılını nasıl ve ne ölçüde olumsuz etkileyeceği az çok tahmin edilebilir.
* Bilinemeyen, dolar fiyatının 2012 yılındaki değişiminin ne olacağıdır. Dolar fiyatındaki artış bir noktada duracak mı? Dolar fiyatı aşağıya inmeye mi, yoksa yukarıya tırmanmaya mı başlayacak? Ne kadar inecek, ne kadar çıkacak? Bu konularda kimsenin tahmin yapma gücü yok.

Ayşe Hanım Teyzem bu ortamda ne yapacak?

Ayşe Hanım Teyzem 2012 yılında hiçbir şey yapamayacak. Oturacak ve başına gelecekleri bekleyecek. Faizlerin yükselmesi ile bankalar belki mevduata ödedikleri faizi yükseltir. Oradan üç beş kuruş gelir ama... Enflasyondaki yükselme, banka faizinin getirisini gene yiyecek.

Ayşe Hanım Teyzem ve onun çevresindekiler  altın alsa da kaybediyor, satsa da... Çünkü altın fiyatı çok oynak hale geldi... Altına yatırım yapacakların, altını küpe koyarak toprak altına gömmeleri ve unutmaları gerekiyor. Aksi halde “Bugün fiyatı ne oldu?“ diye her gün fiyat değişikliğini izlemeye kalkarlar ise, bu heyecana kalpleri dayanmaz.

Önemli olan üretim

Her şeyin başı üretim. Üretim olacak ki, iş olsun, aş olsun. Ama üretim boş yere yapılamıyor. İç ve dış talep olacak ki üretim olsun. İş talebin olması Ayşe Hanım Teyzem gibilerin alım gücünün ve morallerinin iyi olmasına, dış talebin (ihracatın) olması yabancıların alım gücünün ve morallerinin iyi olmasına bağlı. En kaliteli malı en ucuz fiyatla üretiniz. Alıcısı yok ise hiçbir işe yaramaz. Aş ve iş yaratmadığı gibi üreteni de batırır.

2012 yılına milli gelirin yüzde 9’u dolayında bir dış kaynak ile şişen iç talebin canlılığı sonucu artan üretim ile (büyüyen bir ekonomi ile) girdik. 2012 yılında iç ve dış talepteki yavaşlamanın  üretimde gerilemeye yol açacağı tahmin ediliyor.

Hızlı giden bir ekonomide, frene sert basılır ise  ekonomi sarsılır. Ümit edelim ki, ekonomideki yavaşlama çok kişiyi işsiz ve aç bırakacak sertlikte olmasın.

Borsacılar dışarıya bakıp içeride oynayacak

Hisse senedinin değerini normal olarak (1) Şirketlerin dağıttığı kâr payları (2) Ekonominin durumuna göre şirketlerin durumunun iyiye veya kötüye gitmesi belirler.

2011 yılında hisse senetleri İMKB’de işlem gören büyük sermaye gruplarının ve bankaların durumu genelde iyi idi ama, döviz kurunun yükselmesi, döviz borcu olanları olumsuz etkiledi. Bu nedenle  yüksek miktarda kâr payı dağıtmayacaklar. Ekonomideki belirsizlik nedeniyle şirketlerin ve bankaların  geleceği konusundaki şüpheler nedeni ile  piyasa değerleri de artmıyor.

Bütün bunların ötesinde, yüzer gezer para faiz yükselince para borsadan çıkıyor faize yöneliyor.

İMKB’de işlemlerin yarısından fazlasını yabancı fonların yapması, yabancı ve yerli yatırımcıların  hisse senedi alıp satarken, hisse senetlerine değer biçerken yurtdışındaki borsalardan etkilenmesi bir başka önemli etken. İşte bu tabloda 2012 yılında  hisse senetleri piyasasında oynayanların gözü dışarıda olacak.

Türkiye krize hazırlıklı değil, kötü yakalandı...

Seviniyoruz. Övünüyoruz. “Biz krize hazırlıklı yakalandık. Bankalarımız sağlam. Bütçe açığı ile dış borcum milli gelire oranı düşük. Büyüme yüksek” diyoruz ama... Tam tersine...” Biz krize kötü şartlarla yakalandık. (1) Cari açığımız büyüktü... (2) Türk Lirası aşırı değerli olduğu için değerinde büyük ölçüde düzeltme yapılması gerekiyordu.”

Uzun süre (1) Cari açık sorununu küçümseyen (2) Uzun süre Türk Lirası’nın aşırı değerini güdümlü  politikalarla korumaya çalışan Merkez Bankası, cari açığı küçültmek arayışında Türk Lirası’nın  değer kaybetmesine imkan verecek politikalar uygulamaya başlayınca, hata üzerine hata yaptı. Dolar fiyatının önce 1.65 TL’de, sonra 1.75 ve 1.85 TL bandında frenlemeye çalıştı. Bu arada piyasaya bolca TL ve dolar saldı... Kontrolü elden kaçırdı.

Faizler yükseltilecek ‘enflasyon’ tırmanacak

Cari açığın küçülmesi, ithalatın azalması,ihracatın artması için dolar fiyatında düzeltme gerekiyordu ama dolar fiyatı kısa sürede ekonomininin hazmedemiyeceği kadar arttı. Dolar fiyatındaki artış Merkez Bankası’nın üzerine titrediği enflasyon hedeflerini rezil etti.

Büyük olasılıkla Merkez Bankası dolar fiyatındaki aşırı artışı dizginlemek için (1) İstemeye istemeye yapmaması gereken işi yapacak-faizleri artıracak. (Faiz lobisinin gözü aydın!). (2) Merkez Bankası kendi bebesini boğacak. İstemeye istemeye enflasyonu azdıracak.

Öldük bittik  bir durum yok

Son olarak söyleyelim... Öldük bittik bir durum yok. Felaket bekleyişine girmenin anlamı yok. Biz bu filmleri daha önce de gördük. Dolar da, faiz de, enflasyon da yükselecek... Canlar, cepler yanacak. Büyük faturalar ödeyeceğiz... Ayakta kalabilenler şöyle veya böyle bir süre sonra gene düze çıkar. Bu “acımasız bir durum” ama... Buna alıştık. Şerbetlendik. Gerçekçi olalım... 2011 yılının ikinci yarısından itibaren “kaybetme dönemi” başladı. Ankara akıllı ve becerikli davranır ise, “kaybetme dönemi fazla uzamaz”. Ödenen ve ödenecek faturalar fazla büyümez.

Bu aşamada halkın yapabileceği “moralini bozmamak” , Ankara’nın “Yalan yanlış politikalar uygulamadan, bozulan dengeleri kurmasını” beklemektir.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git