A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İkra...

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 31 Aralık 2011 01:53:58

Toplumda bilmediğim konularda söz söyleme konusunda çok cimri davranır, karşımdaki kişinin de aynı şekilde davranmasını beklerim. Bazen böyle bir durumda karşımdaki konuşan insanın bilmeden konuşmasına tahammül edememekteyim. Aslında dinleyip eğlenmek gerekir diye kimi zaman düşünsem de, yanlış bilginin cahil insanda yapacağı derin tahribatı düşünerek bir çok yerde isyan etmekteyim. Bazen evde yanlışlık yaparak televizyondaki tartışma programlarını izleme gafletinde bulunmaktayım.

Benim gibi yanlışlık yapıp da bu programı izleyen insanların var olduğunu düşünüp, nasıl müdahale etsem diye zorlanmaktayım. Ekranda mikrofon açık, canlı yayında söylediğin her cümle yanlış da olsa yayınlanmakta ve gerçeği saptırdığı zaman da kimse müdahale etmemekte. Filmi geri sarıp ‘’Bakınız bu gerçek değil, insanlara yanlış bilgi vermek etik değildir‘’ diye ikaz edememektesiniz.

Hatta böyle bir programda bir hanımın ‘’Benim oyumla bir çobanınki aynı olmamalıdır’’ diye isyan ettiğini ve bu konuşmanın da canlı yayında antenden çıktıktan sonra, geri dönüşün olmadığını izlemiştik. Bu söyleşi esnasında söylenen söz her ne kadar ‘’Demokrasilerde oy kalitesi değil matamatiksel çoğunluğun’’ geçerli olduğuna ikaz etse de gerçeği hiç değiştirmemişti. Söz yayınlanmış,  bu konuşmayı yazanlar ve çizenler eleştirmiş, fakat düşüncesindeki gerçeği teleffuz ettiği için hanım afaroz edilmişti.

Hatta başka bir programda sunucu ‘’Kızılbaş ‘’ kelimesini ağzından kaçırmış, bu kelime onun kariyerinin sonu olmuştu. Bakın konuşma esnasında ağzınızdan çıkacak her kelimeye dikkat edilmesi gerekir.

Geçtiğimiz günlerde toplumdaki her mesleğe karşı aşırı decede sataşan bir hanım, İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Alemdaroğlu hakkında ‘’ 2003 senesinde Yayınlanmış bir Genelgeye dayanarak, başı örtülü olduğu için bir kadın hastaya gerekli olan tedaviyi yaptırmadığından, kadın hayatını kaybetmiştir’’ diye beyan ederk doğru olmayan bir bilgiyi ekrandan topluma aktarmaya çalışmıştı. Olmayan bir genelgeyi var gösterip, yapılmayan bir tatbikat için bir bilim adamını karalamanın ne kadar yanlış olduğunu çaresizlik içinde bu proğrama umutsuzca haykırmak istedim.

Geçen gün İkitelli yöresinde bir Tekstil fabrikasına mecburen gittim. Firmanın ismini gördüğümde nelerle karşılaşacağımı tahmin etmiştim amma geri dönmek için çok geç idrak ettim.  Kapıdan içeri girmek mecburiyetinde kaldım.  Firmanın ismi TekBir, aynen yazıldığı gibi. Bu isimle aklınıza bir çok konu gelebilir.  Sahibi ile mecburen tanıştım. Firma sahibi Malatya doğumlu, eskiden tezgahtarlık yaparmış. Nasıl olmuşsa İran’dan birileri gelerek bu Malatya’lıya ana sermayeyi  bir şekilde vermişler. Özellikle ‘’Tesettürlü Giyim ‘’ eşyaları üreten bir fabrika kurmasına yardım etmişler.
 
Fabrika 8500 metrekare kapalı alanda, yüzlerce dikiş makinasının çalıştığı bir üretim tesisi. Bu fabrikada iki kalem malzeme üretilmekte. Birincisi başörtüsü, türban da diyebilirsiniz. Diğeri ise kadınlar için yerlere kadar uzun pardesü. Fabrika sahibinde ‘’Türban‘’ konusu bir fikri sabit olmuş, bana da bu fikri kabul ettirmek için konuya geçmekte özel çaba sarfetmeye başlayınca bütün sigortalarım attı.

Bana insanların din kitabına dayalı şeriat kanunları ile yönetilmesini ve bilhassa kadınların türbanla örtünmeleri gerektiği üzerinde konuşmaya başlayınca, müsafir olarak gittiğim yerde terbiye sınırım yıkıldı. Kendisinden NUR Suresi 31. ayeti tercüme etmesini istedim. Bu ayeti bilmediğini söylerken konuyu içkiye getirip iki cümle edince, ‘’Nahl suresi 67. ayetini anlatır mısınız’’ dedim. Bilmediğini söylediğinde ayağa kalktım ve çıkmak için izin istedim. Adam türban ürettiği için örtünmeyi savunmakta, bana da cahil cüreti ile anlatmaya çalışmaktaydı .

Kendisine ağır bir tavırla ‘’Kuranda önce İKRA der ve bu bir dini emirdir, anlamı OKU demektir ’’ diyerek konuşmayı sona erdirdim.  Bu sözlerden sonra hızla oradan uzaklaşırken çok sevdiğim bir cümleyi hatırladım. Hatta kimi zaman bunu tekrar eder, üzerinde düşünürüm ‘’Cahil’in Ahil’i Yönettiği sistemin adı DEMOKRASİ Olamaz‘’ diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git