A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Fırın

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 10 Ekim 2011 19:20:14

Ne zaman bir konu zora girse, ne zaman toplumda eğitimsizlikten ötürü bir eksiklik olsa, hemen atılır "Bizim adam olmamız için bir fırın ekmek yememiz gerekir" diye bir tabir kullanırız. Aslında bir gazetecinin sloganı olan "ne zaman adam oluruz" cümlesi ile tam örtüşmese de birbirini tamamlayan bir tabir olmaktadır. Gerçekte bir fırın ekmek yense ne olur veya bir fırın ekmek yenir mi? Bir fırın ekmek anlamında sadece bir günde fırında üretilen ekmek mi konu olan, yoksa bir fırında senelerce üretilen ekmeklerin tamamı olarak mı hesaplanmaktadır?

Ne taraftan bakarsanız bakın bir fırın ekmeği yemek bir ömür olsa gerek. Bir ömür içinde adam olmamız mümkün değilse, yaşanmış ömür heba olmuştur diye düşünmekteyim. Ne yana baksam bir yanlışlık, hangi olayı izlesem bir eksiklik görmekteyim. Kendime, ayrıca bu konularda daha esnek olmam gerektiğini söylemekteyimç Fakat şeytan hiç de öyle davranmamakta, “sen görmezsen, kim görüp yazacak’’ demekte.

Hangi yöne baksam bir eksiklik, hangi yönden seyretsem bir çarpık olay karşıma çıkmakta.

Gelin herhangi bir şehirde değil, Batı’ya açılan bir kaç bin senelik şehir olan İstanbul’da bir günümüzü beraber geçirelim. Şairin dediği gibi ‘’uzaklarda çook uzaklarda Sucuların hiç durmayan çıngırakları, İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı’’ mısralarında anladığımız İstanbul’u ben aramaktayım. Çok uzaklardan sucuların seslerini dinlemeyi bırakalım, yan yana bir dostunuzla yürürken söylediklerini anlamanız mümkün olmamakta.

Bu şehirde oluşan gürültünün dünyanın sayılı gürültülü şehirlerin içinde ön sırayı alacağını tahmin etmekteyim. Bir tek korna sesinin duyulmadığı şehirlerde yaşamayı ne kadar özlemekteyim bilemezsiniz. İstanbul‘un böyle bir şehir olma hayali ne zaman gerçekleşir diye bir soru sorsam ‘’O güne ulaşmamız için bir fırın ekmek yememiz gerekir’’ diyebiliriz.

Toplu taşıma araçlarından faydalanmak için bir tren istasyonuna gidelim. Trenin geliş saatini beklerken etrafa bir göz atmamız gerekir. ‘’İnanılmaz pis bir milletiz ‘’ diye içinizden geçirebilirsiniz. Etrafta boş sigara paketleri, boş içecek kutuları, yarısı içilmiş ve bir kenara atılmış pet şişeleri, çöp yerine yere atılmış kağıt mendiller ve istemediğiniz kadar çöp yerlerde, fakat çöp için kenarlara konulan çöp kutuları ise boş olarak durmaktadır. Ne zaman çöplerimizi çöp kutularına atmayı öğreniriz diye sorarsanız işte bunu öğrenmemiz için bir fırın ekmek yememiz gerekir diyebiliriz.  

Trenden sonra bir vapur ile boğazı geçmek istesek, vapura binerken vapur daha iskeleye bağlanmadan insanlarımızın atlamasına müdahale etmeye çalışan çımacıya, ters sözler söyleriz. ‘’Sen kendi işine bak’’ diye halatlarla ilgilenmesini isteriz. Halbuki adamın işi yalnız halat bağlamak değil, gemi tam bağlanmadan kimsenin tehlikeli bir şekilde vapurdan iskeleye atlamamasını sağlamaktır. Hatta bir tarihte bir kadın bu atlama sırasında ayağı kaymış, vapurla iskele arasında kalarak hayatını kaybetmişti. Bir vapura iskeleye bağlanmadan atlamamayı öğrenmemiz için bir fırın ekmek yememiz gerekir.

Vapurdan sonra bir RTE marka tramvaya binelim. İstasyonda yerlerin ne kadar pis olduğunu söylememe gerek yok. Tramvay bir durakta durduğunda önce yolcuların vagondan inmesini beklemek, daha sonra RTE marka Tramvaya binmek isteyenlerin vagona girmesini sağlamak nasıl öğretilir bilemiyorum. Bir tarihte Singapur’a gitmiştim. Şehirde dolaşırken  bir kaç konu dikkatimi çekmişti. Kimse yolda sigara içmemekteydi. Yerlerde hiç sigara izmariti bulunmamaktaydı. Hatta yolda yürüyen insanların hiç birinin ciklet çiğnememesine hayret etmiştim. Bu şehirde her yer tertemiz, hani derler ya pırıl pırıl, işte öyle bir temizlik. Bizim gözümüz canımız İstanbul şehrinin böyle bir şehir görünümüne ulaşması için, bu şehirde yaşayanların bir fırın ekmek yemesi gerekir.

Hele yolda yürürken insanların, havanın kirliliğinden olsa gerek, öksürerek yerlere ettiklerine, sokak köpeklerinin yolların üstlerine bıraktıkları pisliklerini de eklersek, hayvanlarla insanların aynı şehirde sorunsuz yaşamalarının kaidelerini koymak için yine bir fırın ekmek yememiz gerekir.

Yasama erkini kullanan Meclis’in çıkardığı kanunları yürütme organı, yasayı uygulama konusunda ciddiyetten uzak  olursa, bir de denetim mekanizması iyi çalışmazsa, ülkemde yaşam sıkıntılı olmaya devam eder. Bu sıkıntıdan çıkmak için bizim bir fırın ekmek yememiz gerekir diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına .

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git