A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Acı Son

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 07 Ekim 2011 16:48:44

İki sanatçının hayat hikayelerinin sonucu birbirine o kadar benzer ki hatırladıkça hüzünlenirim. Ne olmuş da her ikisinin de aynı şekilde hayatları sona ermiş diye düşünürüm. Hasan isimli bir tarım işçisinin 1907 senesinde Edremit'de bir oğlu olur. İsmi konusunda, verdiği evlat için tanrıya şükretmek için, adına Şükrü koyarlar.

İlkokul çağlarında eline geçirdiği tenekeden yapılma kaval şeklinde bir düdükten nameler çıkarmaya başladığında, okulda öğretmenlerinin dikkatini çeker. Bir müzik enstrumanı elde etmesini teşvik ederler.

Bu arada babası ve iki amcası savaş yıllarında askere alınır ve çocuk yaşında annesi ile yalnız kalır. Edremit’e gelen askeri mızıka takımında klarnet ile tanışır ve bu enstrumana heves eder. Edremit’te geçimin zorlaşması üzerine annesinin kararı ile Edremit’ten İzmir’e göç ederler. Burada çalışmak mecburiyetinde kalan çocuk Şükrü, boş zamanlarında İzmirde bir musiki cemiyetine kayıt olur. İzmir macerası fazla uzun sürmez.

İki sene sonra, 1921 senesinde İstanbul’a gelirler. Üsküdar civarında oturdukları için, Üsküdar Musiki cemiyetine kayıt olur. İşte bu güzel derneğin sihirli ellerinde Şükrü, kendine bir öğretmen ve bilgisini geliştirecek bir fırsat yakalar. İstanbul’da bir okulda musiki hocası olan Muallim Kazım Bey’den usul, makam ve nazariyet konularında dersler alır. Bu alınan dersler sırasında hiç bir zaman klarnet konusunda ders almamış, bütün becerisini, kendi kendini yetiştirmekle kazanmış olduğunu biliyoruz.

Hocası Muallim Kazım Uz Bey tarafından  Şükrü, Mehter takımına kaydolur. Uzun seneler hem Ankara Radyosunda, hem de İstanbul Radyosunda saz heyetlerinde klarnet çalar. Klarnet, bir saz gurubunda ahengi sağlayan ciddi enstruman olduğundan, onun yokluğu hemen hissedilir. Bu güzel muzik aleti, Şükrü üstadın elinde sihirli bir şekilde konuşmaya başlar.

Kullandığı klarnet özel bir klarnettir, pırıl pırıl parlak görünümü ile izleyenleri büyüler, ses sanatkarlarının musikinin ahengine girmesini kolaylaştırdığı bir gerçektir. Onun kadar güzel çalan kimsenin olmadığını söylerlerdi. Hani ‘’klarneti konuşturuyor ‘’ diye bir tabir vardır ya, işte onun gibi bir usulde çalardı Şükrü Tunar.

Sahne hayatına atılan Zeki Müren, Şükrü Tunar’ın bu kıvrak klarnet çalışının ününü duyar ve kendisi ile görüşmek ister.

İyi bir sanatçının yanında iyi bir keman, usta bir klarnet olmazsa sistemin tam olmadığını bilen güçlü sanatçı Zeki Müren,  Şükrü Tunar’ı saz heyetinde çalmaya ikna eder. Zeki Müren’in saz heyetinde klarnet çalmak, Şükrü Tunar içinde önem arz eder. Her sahneye çıktığında çok heyecanlanan Şükrü Tunar bu süreç içinde beste çalışmaları yapar. Bestelerinin bazılarını oluşmasında Zeki Müren’le paylaştığı doğrudur. Bestelediği bir çok eserin içinde güftelerini de kendisi yazmıştır.  Bunların içinde çok tutulanlar olmuş,  fakat bundan daha çok klarnet icraatı bestekarlığının önünde olmuştur. Aslında bir çok bestekarın aileden gelen bir genetik yapı ile musikiye girdiğini görmekteyiz, fakat Şükrü Tunar’ın ailede musiki ile uğraşan kimse olmaması bir başka gerçektir. Cumhuriyet Gazinosunda Zeki Müren’e eşlik ederken 15 Temmuz 1962 senesinde sahnede geçirdiği bir kalp krizi sonucunda hayata gözlerini yummuştur.  Arkasında bir çok eser bırakan Şükrü Tunar’ın vefatına Zeki Müren çok üzülür.  

Aradan 34 sene geçer. 24 Eylül 1996 senesinde İzmir Radyosunun Zeki Müren için hazırladığı bir sahne gösterisinde heyecanlanan Zeki Müren de sahnede hayata veda eder. Biri saz üstadı, diğeri söz üstadı olan iki müstesna sanatcının yıllarca sanat icra ettikleri mekanda hayata veda etmeleri bir rastlantı olsa gerek.    

Bu müşterek acı talihi paylaşan iki sanatçıyı bir eserde anmayı arzu ederek hüzünlü bir eserde birleştirmek düşüncesindeyim. Beste ve güfte Şükrü Tunar’ın, Curcuna usulünde, Makam Hicaz, “Demedim Hicranımı ellere yarar diye”

Kimi sanatçı sahnede ömrüm tükensin diye konuşsa da, bir mükemmel sanatçının ömrünü yitirmesini görmeye yürek dayanmaz diye düşünmekteyim. Ne sanat güneşleri sönsün, ne sahnede nameler sussun.




Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git