A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Adaletin 200'üne tokat!

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 19 Eylül 2011 14:02:39

Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tutukluluğunun iki yüzüncü gününde (18 Eylül), Ahmet ve Nedim'in Gazeteci Arkadaşları'nın (ANGA) çağrısıyla İstiklal Caddesi'nde toplanan yüzlerce kişi basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler için yürüdü. Saat 13.30'da Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen gazeteciler ve yüzlerce kişi, "Adaletin 200'ü" yazılı pankart arkasında yürüyüşe geçti.

“Yansak da dokunacağız”, “Ahmet-Nedim çıkacak yine yazacak”, “Kitaptan bomba olmaz başbakan”, “Gazetecilere özgürlük” yazılı dövizler ile tutuklu gazetecilerin fotoğraflarını taşıyan kitlenin önü Ağa Camii önünde polis tarafından kesildi. Taksim Meydanı’ndaki BDP eylemini gerekçe göstererek grubu durduran polis, yürüyüşün bir süre daha devam etmesine izin verdi.

Direnişte Ritim grubu enstrümanlarıyla tempo tutarak eyleme eşlik ederken, Bandista da şarkılarıyla gazetecilere destek oldu.
“Sanık sandalyesinde basın ve ifade özgürlüğü var”

Yürüyüşün ardından basın açıklamasını okuyan gazeteci Kumru Başer, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in 200 gündür ailelerinden uzak olduklarını belirterek, “Aynı iki yüz gün boyunca adaletin iki yüzünü de gördük. Deniz Feneri davasını sorgulayan savcılar değiştirilirken mahkeme başkanının itirazına rağmen Ahmet ve Nedim’in tutukluluk hallerinin devamına karar verildi” dedi.

Başer açıklamayı şu sözlerle sürdürdü; “Delil diye iddianameye konan bilgi, belge ve notlar gazetecilik faaliyetleridir. Gazeteci-haber kaynağı ilişkisi, kitap yazma, köşe yazısında alıntı yapma, hatta bir gazetecinin diğer gazeteciye selam söylemesi terör örgütü talimatı olarak değerlendiriliyor.”

“Bu iddianamede Ahmet ve Nedim değil, gazetecilik yargılanıyor. Sanık sandalyesinde basın ve ifade özgürlüğü var.”

Gazeteci Doğan Yurdakul’un tutuklu bulunduğu için kanser hastası eşiyle vedalaşamadığını da hatırlatan Başer, açıklamaya şu sözlerle son verdi; “Dün olduğu gibi bugün de gerçeklerin karartılmasını değil, bilakis aydınlatılmasını ve evrensel hukuk ilkelerinin uygulanmasını istiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de adalet istiyoruz. Yeter artık. Vicdanlar daha fazla kararmasın. Yansak da dokunacağız.”

”İDDİANAME GAYRI CİDDİ”

Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutukluluklarının devamı ve Oda TV iddianamesi ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz gazeteciler, iddianamenin gayrı ciddi olduğunu belirtiyor.

Ece Temelkuran: Çok korkunç bir korku duygusu yaratıldı insanlara. İnsanlar birbirini savunmaya korktu. ‘Ben onu savunursam ben de suçlu durumuna düşerim’ korkusu ortaya çıkmaya başladı insanlarda. Bununla mücadele etmek gerekiyor aslında.

Evet o benim arkadaşım bunu demek zorundayız.

İçeri alınan ya da hedef tahtasına konulan, fikirlerini savunmasak da onların söz söyleme haklarının olduğuna inandığımız insanlar için de “Evet o benim arkadaşım” diyebilmeliyiz. Bunu demekten de korkmamalayız.
Bu iddianamenin ne kadar gayrı ciddi olduğunu defalarca söylemek gerekir. Bu davanın siyasi bir dava olduğunu, iddianamenin son derece gayrı ciddi olduğunu, bu dava ve iddianame etrafında yaratılan “Sizin bilmediğiniz şeyler var” büyüklenmesini alaşağı etmek gerekir diye düşünüyorum.

İnsanlar ölmeden önce yaşamalarını sağlayabilirsek bu yeterli. Hrant öldükten sonra yaşatmak kısmet oldu. Ölmelerine gerek kalmadan bu işi halletmek gerekir.

Ezgi Başaran: İddianamede benim gördüğüm; yargılanan şey gazetecilik faaliyeti. Bunun herhangi bir örgüt faaliyeti olduğuna dair en ufak bir somut kanıt yok. Bütün bu birbiriyle alakasız olan gazetecileri bir birine bağlayan şey birkaç tane word dosyasıdır. Bu dosyaların da, savunma makamı iddia ederki, bir virüsle gelmiştir fakat bunu kanıtlamak için bu bilgisayarların imajları gerekiyor. Nedense savcılık 6 aydır o imajları savunma makamına vermiyor. Bu iddianamede çok ilginçtir, bir bilirkişi raporu dahi bulunmuyor. Çocuklar 200 gündür içeride.

Umarım bu tür eylemlere devam etmek zorunda kalmayız. Bu iddianame o kadar berbat bir iddianame ki bunu eğip bükecek herhangi bir gazeteci varsa onun gazeteciliğinden şüphe ederim ben.

Ayşenur Arslan: Çok az olduğumuzu düşünüyorum. Ben kalabalık bekliyorum, gelmese de destekleyenlerin çoğaldığını düşünüyorum. Sadece Ahmet ve Nedim değil adalet ve özgürlük arayan bütün meslektaşlarımın ve herkesin davası olduğunu düşünüyorum.

Kaynak : Sendika.org

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git