Bu ülkede yaşayıpta güncel olayları sadece izleyen vatandaşlara kızmıyorum desem, yalan olur amma siz kızmayın. Bir çok konuya itirazım var. Elin Afrikasında benim ne işim var diye soru sormak isterim. Somali'de bazı bölgelerde yeraltı zeginliği olduğunu bilmeyen yok gibi. "Haydi pamuk eller cebe değerli müslüman din kardaşlarım" diye ortaya çıkan Kasımpaşalı Başefendi'nin, pamuk ellerden bir çuval para topladığı bir gerçek.
Bu paraları veren değerli müteahhid kesimin, Somali`de inşaat, imalat işleri ve diğer harcamalardan paylarını almak için para toplanmasına destek verdiklerini izlemeyen kalmadı. Ne kadar önemlidir Afrika’nın bir kenar ülkesi. O kadar aç insanların bir arada yaşadıkları bir başka Afrika ülkesi varmı bilmiyorum amma bu ülke insanlarının son bir kaç senedir körfezde korsanlık yaparak gemileri kaçırdıklarına şahit olmuştuk. Hatta bir kaç Türk bandralı şilep de bu kaçırılmadan nasibini almıştır. Bu nedenle körfeze bir savaş gemimizi, Birleşmiş Milletler adına, görev yapmaya bile gönderdiğimizi bu gün gibi hatırlarım.
Bu günlerde bu ülkeye gösteri çıkartması için yola çıkan Başefendi’den evvel bir uçak dolusu sair insanlar bu ülkeye gönderildi. Başefendi’yi karşılamaya kalabalık oluşturmaları için midir neden bilmem, bir uçak dolusu insan bu ülkenin başşehrine gönderildi. Uçağın hava alanına inişte hayvanlara çarpmamak adına yaptığı ani manevradan ötürü ağaçlara çarparak ciddi tehlike atlattıklarını ekranlardan izledik. Hasar gören uçağı tamir için malzeme ve tamir ekibini götürmek için İstanbul’dan bir başka uçak daha havalanır. Daha sonra Mogadişu’ya Başefendinin uçağı gelir. Geçirdikleri tehlikenin şokunu atlatamayan sair insanların, konuyu kavrayıp ‘’Hoş Geldin Baş Efendi ‘’ pankartları ile karşılama yapmadıklarına kızan Efendi uçaktan inmez.
Bakın yardım yapılacak bir ülke için harcanan paraları görüyor musunuz? İsyan edesim gelmekte. Benim yurdumun her yanında çok daha fakir çocukların, tiner bağımlısı kimsesiz çocukların, cinsel istismara uğrayan kız çocuklarının, çocuk yaşta sigortasız atölyelerde köle gibi çalıştırılan çocukların bulunmasını göz ardı ederek denizaşırı bir ülkede sempati aramanın ne gerekçesi var diye düşünmekteyim.
Benim ülkemde kanayan güneydoğudaki yaram dururken Afrika’da ikbal aramak niye diye düşünürüm. Bir kapıyı aralayıp ‘’ Açılım’’ demeye kalktık ve Hakimleri bile eşkiyanın ayağına gönderdik. Bir çuval inciri cılk ettik. Sonunda ne olduğunu kimse anlamadı. Fakat bir konu çok önemli, bu şekilde Kürtlerin ne istediğini kendilerinin de bilmediği ortaya çıktı.
Kuvvetli Silahlarımıza karşı planlanan yıpratma kampanyası güzel işledi ve Amerika Birleşik Devletlerinin bile hayran kaldığı şanlı Türk Ordusu yıpratılarak kuşa döndürüldü.
Eşkiya ile karşılaşan Türk Askeri timinden Ali elindeki telsizden Komutanına sorar ‘’ Komutanım eşkiyayı kıstırdık, vurmak için ateş edelim mi?’’ Komutan hemen merkezi arar ‘’Sayın Komutanım bir gurup şaki ile karşılaştık, ihtimal PKK, imha edebiliriz ne yapalım’’. Komutan hemen sorumlu Bakanı arar ‘’Sayın Bakanım bir gurup teröristle karşılaşan birliklerimiz sizden müdahale için emir beklemekte’’.
Sorumlu Bakan hemen Başefendiyi aramak ister. Fakat akşam teravih namazı kılındığından 33 rekat namazın bitmesini bekledikten sonra ancak ulaşabilir.‘’ Sayın Beyefendi birliklerimiz bir gurup eşkiyayı kıstırmış müdahale için emirlerinizi beklemekte.”
Beyefendi hemen soru yöneltir ‘’Durumları nasılmış, hangi yörede kıstırmışlar, hemen öğrenin ve beni bilgilendirin.’’ Sayın Bakan geri döner ve Kuvvetin Komutanını arar ve Beyefendinin sorusunu yöneltir. Komutan hemen birliğin komutanını arar ve durum hakkında bilgi almak için telsizle bağlantı kurmaya çalışır. ‘’Şahin Şahin Merkez arıyor tamam‘’ anonsunu tekrar eder ‘’Şahin Şahin Merkez arıyor.’’
Ali’nin telsiz cihazı çalıların arasında kendi halinde çalışır. Bu telsiz cihazından gelen çağrıya cevap veren olmaz.
Sabah gazetelerin manşetinden bütün ülke yasa boğulur. 11 askerimiz pusuya düşürülüp eşkiya tarafından katledilmiştir. Buyurun siz gidin Afrika’daki insanların açlığı ile uğraşın, siz siyaset yapacaksınız diye benim evlatlarım telef olmamalı diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.