A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Yalnızlık Başkenti

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 16 Nisan 2011 13:10:06

Tam otuz beş yıldır, dile kolay evet tam otuz beş yıldır Fransa nam ülkede yaşıyorum. Bu zaman diliminin otuzunu Paris'te geçirdim. Ve bütün bu dönem içinde ama özellikle son otuz yılda, Paris'te ve kimi yakın banliyölerinde tanık olduğum yalnız insanlar ve yalnızlıklarındaki çaresizlik perişan etti beni. Evet gel de ağlama bakalım şimdi dedirtti. Ağladığım da oldu. Buna dayanılması nâ-mümkündü çünkü.

Onlarla, bu yalnız ve yalnızlıklarından hasta insanlarla, kadın, erkek, genç ve çocuklarla birlikte ben de perişan oldum. Onların hikayelerini dinleyerek.

Düşünün, yıllarca emek verip yetiştirdiği, ağzındaki lokmayı çıkarıp yedirdiği çocuklarından bir tanesi bile yaşlı anne ve/veya babasını ziyaret etmiyor. O vefasız, o bencil çocuklardan bir tanesi bile doğduğu, büyüdüğü, yiyip içtiği evine, ana ve baba  evine, ugramıyor. Ölmeden mezara gömülmek başka ne olabilir? Aslında ana ve babalar öldüklerinde, kimi kez, onları mezara koymak için de çocuk  yok. Kimi cenazeyi komşular kaldırıyor, çoğu zaman ise belediye. Evet yetiştirdiğiniz çocuklarınız artık yokları oynuyorlar. Onlar yokları siz yalnızlıktan kırılanları...

Beterin beteri de var : Bu insanlar tek başlarına  oturuyorlar, tek başlarına yaşıyorar, tek başlarına yiyip, tek başlarına içiyorlar ve  nihayet kendilerine ayrılan zaman çetvelini doldurunca tek başlarına ölüyorlar. Bazen öldükleri günlerce, haftalarca, aylarca ve hatta inanmayacaksınız belki ama birkaç defa yıllarca sonra farkediliyor : Komşuların “kokuyu” duyumsamasıyla, elektrik şirketinin faturalarının ödenmemesiyle veya buna benzer bir nedenle...

Yalnız yaşayanlar, yalnızlıklarında kavrulanlar tek başlarına ölüyorlar ve ölüleri kalıyor tek başına. Yalnızlıklarında yalnız ölenlerin ölülerini belediye kaldırıyor. Cenaze töreni yok. Mezar taşı yok. Mezarları bile süresi dolunca yeni “kiracılarına » kiralanacak... Zalim. Zulüm. Yazık!

Birçok genç veya daha az genç ölümün sözüne bile tahammül edemiyor. Birçoğu anne ve/veya babasının mezarının yerini bile bilmiyor. Nene ve dedelerin mezarını, bırakın mezarını ismini veya cismini ise sormaya bile gerek yok. Kayıp onlar çünkü. Evet kayıp!

Kaçı mezar ziyaretine gidiyor ? Yas tutmayı bilmeyenlere ne demeli? Yalnızlıklarının kendi yarınlarında kendileri de tek başlarına ölene kadar. Ölenin hafızası olmaz. Yaşadıklarında hafızası olmayanları ise tarih bağışlamaz. Bağışlamıyor da...

Evet “gelişmiş” hatta “çokkkk gelişmiş” ekonomilere sahip olduklarını iddia eden coğrafyalarda insan ihmal ediliyor, insan şimdiye kadar akıldan geçirilemeyecek ölçüde ihmal edildi. Ve yalnızlık yeni tür bir hastalık olarak boğazımıza sarılıyor/sarıldı/sarılacak. Toplumsal doku paramparça ! Bireyin, insanın, kadın ve erkeklerin ve çocukların 20. yüzyılın sonunda ve 21. yüzyılın bu ilk yıllarında en önemli meselelerinden biridir yalnızlık.

Bunları yazmak, bunları anlatmak gerekiyor.

... Ve Kapımı Çaldı Yalnızlık  isimli kitabımda (İstanbul, 2007) bunu yapmaya çalıştım. Ama yalnızlık sürdükçe ve « modern zamanların » başabela  hastalığı olarak can aldıkca yeniden ve yeniden yazmak ve yorumlamak gerekiyor. Bugün yeniden aynı konuya değiniyorum. Mutlaka daha sonra da yazacağım. Yüzyılımızın en ciddi sorunlarından biri yalnızlıktır. Hafıza ve onunla ilintili dertler ve hastalıklar dolayısıyla beyin de ciddi meselelerden biridir. Belki bu iki dert birbirine de bağlıdır. Çünkü yalnız yaşayanların beyin işlevleri de azalıyormuş ve bu da ister istemez hafızayı zayıflatıyormuş.

Yalnızlık Paris’te ve çevresinde ve başka birçok megapolde de (hemen aklıma  Berlin, Münih, Londra, Brüksel, New-York, Madrid geliyor) çok somut bir biçimde her gün karşımızda :

Paris’te Seine kıyılarında ve Seine’in yalnızlıklar başkentini kuzeyine doğru delip geçen ve ötelere uzanan kanallarının kenarlarında insanlar tek başına balık tutuyorlar : Kimseyle tek satır laf etmeden bir öğleden sonrayı su kenarında tek başına  geçiriyorlar. Yalnızlıklarında yitik.

Yolculuklara yalnız çıkıyorlar : Metro, otobüs, tren ve tramvay yolculuklarında yalnızlık neredeyse size de bulaşıyor. Yolculuk bitiyor, yanızlık kokusu çeketinize, gömleğinize siniyor, kötü bir anı olarak hafızanızda kalıyor. Çıkmamacasına.

Yalnızlık lokantalarda, sokaklarda ve sinema salonlarında bile dolaşıyor (!) ve her köşeye eğemen. Öldüresiye bir yalnızlıktır bu.
   
Ne olur dikkat : Bu korkunç megapolde ve benzerlerinde megayalnızlık(lar) SİZE DE BULAŞMASIN! Sarılın kimliklerinize. Ana, baba, nene ve dedelerinize. Hala, bibi, dayı, amcalarınıza. Sarılın kardeşlerinize. Bütün megayalnızlıklara nanik!

 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Tayyip Ozturk { 16 Nisan 2011 14:11:44 }
Bati yasam felsefesin de bireyselligi goklere cikarmasi veya yasamlarimiza egemen olmasi sonun da; bencilligi , yaratici dusunceden uzaklasmayi, insanlarin sosyal dayvranis bicimlerinin zayiflamasi, yasamadan zevk alamaz hale gelmeyi, kisacaasi kendini gelistiremeyen insan surulerinin cogalmasina yol actigina inaniyorum. ve sonuc da sevmesini bilmeyen, ozverili davranis yetenekleri kazanamayan, kibar olamayan, erdemli olmayi beceremeyen topluluklar haline gelemkteyiz. Ama bu olusumdan yararlananlar da var elbette, gucu elin de tutan kesimler acisindan harika bir gelisme bu surec.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git