A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ankara'ya Uçsaydım

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 19 Mart 2011 14:17:17

Bugün ne yaptım ben? Unuttum. Bugün ne oldu? Unuttum. Bugün ne düşündüm ben? Unuttum. Bugün bir şey yazdım mı? Unuttum Bugün çiğdemlerle selamlaştım. Bunu unutmadım. "Dağlarına bahar gelmiş memleketim" diyerek bir duble rakı içtim.

28 Şubat – 6 Mart

28 Şubat, Pazartesi

Ayların en kısasını seviyor muyum?
 
 Hayır!
 
Soğuk iliklerimize işledi bu yıl bu ay da. Donduk; dondurdu bizi. Ayın ne suçu var? Mevsimler böyle! Olsun, ben yine de bu ayı ve ondan sonrakini sevmiyorum. Ondan öncekini de. İnsan lahanaya dönüyor kat kat giysilerle. Bulaşık suyu gibi bir havanın tutsağı olunca da, insanda ne sinir kalıyor ne de huzur! Nisandan başlayarak havalar ısınacak diye seviniyorum.
 
Çiğdemler ne zaman günaydın diyecek bakalım Çiğdemleri görünce bahçede, o gece “dağlarına bahar gelmiş memleketimin” diyerek rakı içmeyi gelenek haline getirdim ya, helal olsun bana!
 
Bu, aynı zamanda ülkemi ne kadar özlediğimi de gösteriyor. Rakıyla mı özlem giderilir?
 
Elbette rakıyla, cacıkla, salatayla, ızgara köfteyle...
 
Karşıma çiğdemleri de alınca, özlem gidermek yerine özlem artırmak oluyor bu benimkisi ama, olsun varsın.
 
 
1 Mart, Salı
 
Kosinski’nin Boyalı Kuş romanı İkinci Dünya Savaşı felaketinin iç yüzünü gösteriyor aslında. Avrupa’daki herhangi bir ülkede geçiyor romanın konusu. Küçük bir çocuğun gözüyle köyler, köylüler, kadınlar, savaş, günlük yaşam... .tüyler ürpertici bir biçimde ele alınıyor. Bir çocuk onca dayağı, işkenceyi nasıl kaldırabilir? Kaldırıyor işte! Savaşın sona ermesiyle ailesi kendisini bulur. Ama o vahşileşmiştir, sıcak aile ortamına alışamaz. Geceleri sokaklardadır hep, kendisi gibilerin arasında. Sesini yitiren çocuk, hastanede, telefonla konuşmaya çalışırken sesini yeniden kazanır:
 
“Ağzımı açtım, havayı içime çektim bütün gücümle. Gırtlağımdan anlamsız hırıltılar çıkıyordu. Konuşmak için bütün gücümü harcıyor, acı duyuyordum. Anlamsız gürültüler, ilkin hece, sonra söz oluverdi. Kabuğundan fışkıran bezelye taneleri gibi birbiri ardından döküldüklerini seziyor, duyuyordum. Telefon ahizesini yerine koyduğumda bu mucizeye inanamamıştım daha.
 
Heceleri, sözcükleri, cümleleri, Mitka’nın şarkılarını tekrarladım. Uzak, çok uzak bir köy kilisesinde yitirdiğim sesim, geri gelip beni bulmuştu.
 
Odayı dolduruyordu sesim. Bağırarak, hiç durmadan hızlı hızlı köylü ağzı, ardından da gece kuşlarının argosuyla konuştum. Suyla ağırlaşan kar gibi anlam kazanınca değerlenen bu sesler beni büyülemişti.
Bu sesin benim olduğuna, balkona açılan kapıdan çıkıp gitmeyeceğine binlerce kez inanmaya çalıştım.”
 
Boyalı Kuş, bu cümlelerle bitiyor.
 
 
2 Mart, Çarşamba
 
Ahmet Özer’in yeni şiir kitabı Bir Şehrin Boynundayız (YKY, 2011), yaşamlardan “artakalan  günlere el” veriyor. “kuşatma altında” geçen “düş ırmağı”nın çağıltıları dizelere yansıyor. “bunca yaşanmışlığın uçurumlar taşıyan diline” sahip çıkıyor Ahmet Özer. Yalnızlığının ve uzun şiirsel yolculuğunun bir dökümünü yapıyor sanki “uzun koşucusu oldum ömrümüzün” derken.
 
Dağlarca, Nâzım Hikmet... portresi, Paris, Cenevre... tarihi, çocukluğuyla ve anılarıyla birleşiyor, bir bütün oluşturuyor sanki.
 
“yer değiştiriyoruz hayatla
benim yerimde başkasının fotoğrafı
onun ceplerinde bilinmeyen adresler
baktığımız her yönden önümüze dökülüyor:
mart güneşi kırların yeli ve yırtılan kâğıtlar.”
 
 
3 Mart, Perşembe
 
Kâmil Çağlar Aksu’nun ilk şiir kitabı Sır ve Sûr için şunları yazdım arka kapak yazısı olarak:
 
“Akıp.gidiyor ‘Halnâme’, oysa destan değil ama destan gibi sürükleyici. Yaratılışın öyküsüne teğet, insanın aşka evrilişi, yaşama da. Gizemli ama biçemde, söylemde yeni. Konuşur gibi (konuşma değil) günümüz dünyasına, günlük yaşama sokuluyor diklenerek. Ben’den bütünlenen zengin, derin imgelerle kimlik arayışına göndermeler. Ses, ritm: Si ve Sin, Sır ve Sûr. Hal’leri uçurumuna yazılan eşsiz mektup.”
 
“ Nar Çıktı”
 
canım nar çekmiyor yâr,
çünkü narın içinde
çok ayrılık var.
 
 
4 Mart, Cuma
 
Bugün ne yaptım ben?
 
Unuttum.
 
Bugün ne oldu?
 
Unuttum.
 
Bugün ne düşündüm ben?
 
Unuttum.
 
Bugün bir şey yazdım mı?
 
Unuttum
 
Bugün çiğdemlerle selamlaştım. Bunu unutmadım. “Dağlarına bahar gelmiş memleketim” diyerek bir duble rakı içtim.
 
 
5 Mart, Cumartesi
 
Düşüm gerçekleşseydi ne olurdu!
 
Ankara’ya uçsaydım bugün Arif Damar Özel Ödülü’nü almak için. Benim için çoktan yitik bir kent haline gelen Ankara’da hava güneşli olsaydı. Otelime yerleştikten sonra ilk önce kitapçılara koşsaydım. Edinemediğim kitapları, dergileri doldursaydım çantama. Sonra da ressam arkadaşım Mehmet Ali Doğan’ın atölyesine gitseydim ve beni karşısında görünce şaşırsaydı. Ataç Elalmış zeytin ağacının gövdesini boyuyor olsaydı.  M. Tuğrul Velidedeoğlu “Yalnız Başına” sergisinin katalogunu verseydi bana..Akşam da Mülkiyeliler’de levrek yeseydik ordan burdan, gelecekten, sergilerden, resimlerden... konuşsaydık.
 
 
6 Mart, Pazar
 
Düşümü görmeyi sürdürüyorum:
 
Oteldeki sabah kahvaltımdan sonra çok sevdiğim avukat arkadaşım Uğur beni otelime yakın bir yerden alsaydı. Samsunlu bir pidecide yöresel bir kahvaltı yapsaydık konuşa konuşa. Eritilmiş kaşar peyniri, fasulye turşusu kavurması ve mısır ekmeğiyle kahvaltıya başlasaydık ağzı buran çaylar eşliğinde. Ardından da ben ıspanaklı, o peynirli pide yeseydik. Kahvaltıdan sonra o evine, ben de dolmuşla  Kızılay’a..
 
Kitapçıları ve büyük marketleri dolaşsaydım. Balıkçıların ve sebzecilerin önünde durup gördüğüm manzaralardan büyülenseydim. Canım balık ekmek çekseydi. Bakla yiyebilseydim bir yerde.Akşama çok sevdiğim bir arkadaşımla lokantaya gitseydik ve enfes mezeler eşliğinde rakı içseydim.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git