A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bırakınız Yıksınlar!

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 10 Mart 2011 05:45:06

Mehmet Aksoy'un, göğsünü "İnsanlık Anıtı"na siper etmesini saygıyla karşılıyorum. Ancak Aksoy'un bu savaşta yalnız bırakılmaması gerekir. Başta sanatçılar, aydınlar olmak üzere tüm ilerici-demokrat insanlar, Mehmet Aksoy'un yanında "İnsanlık Anıtı"nı korumak için canlı kalkan olmalıdır. AKP iktidarı, bir tür "güvenoyu" olarak değerlendirdiği 12 Eylül'deki halkoylamasının sonuçlarından da güç ve cesaret alarak, demokrasinin çanına ot tıkamaya yönelik gizli gündemini artık daha korkusuzca uygulamaya başlamıştır.

Batı tipi demokrasilerin olmazsa olmaz koşulu sayılan örgütlenme, düşünce açıklama, karşı çıkma, protesto etme hakkı, günden güne kullanılamaz duruma gelmektedir. Özellikle basın özgürlüğü üzerindeki baskılar dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Hükümete en küçük muhalefet girişiminde bulunan medya organları her türlü yöntemle sindirilmeye çalışılmaktadır. Gazeteler, televizyon kanalları, bilgisunar (internet) siteleri, ekonomik ve siyasal kuşatma altındadır. Tüm bu baskılara karşın mesleklerini dürüstçe yapmaya çalışan gazetecileri ise “Silivri Toplama Kampı” beklemektedir! Son olarak Odatv’ye yapılan baskın ve ardından gelen tutuklamalar bunun yeni bir kanıtıdır. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı bile olup bitenler karşısında, “Bizi de alabilirler” diyebiliyorsa, artık bu ülkede hiç kimsenin güven içinde olduğunu söyleyemeyiz.

Muhalif basın

AKP’nin son dönemde “endişeli liberaller”i de ciddi biçimde kaygılandırmaya başlayan hoşgörüsüzlüğü, yalnızca “muhalif basın”la sınırlı değildir. Ekin-sanat alanında art arda yaşanan olaylar da, bu iktidarın genlerinde var olan tutuculuğu kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta gözler önüne sermiştir. Türkiye’de olaylar çok hızlı geliştiği ve gündem çabuk değiştiği için unutmuş olabiliriz. Değerli eğitimci Güner Yalçın’ın yerel bir gazetede anımsattığı güncel hoşgörüsüzlük örneklerini kendi yorumlarımla harmanlayarak kısaca bellek tazelemekte yarar var:

Olaylar zinciri

* İstanbul Tophane’deki bir sergi açılışında galeri basıldı; “içki içiliyor” bahanesiyle yaklaşık yirmi kişi coplarla, şişelerle yaralandı. O semtte galeri işletenler tehditle yerlerinden edilmeye çalışıldı.

* 47. Antalya Film Festivali’ne seçici kurul üyesi olarak çağrılan dünyaca ünlü, Boşnak kökenli Sırp yönetmen Emir Kusturica, “Balkanlar’daki soykırımı desteklediği” yalanıyla linç edilmek istendi. AKP medyasının tetikçiliğinde yürütülen bu kara propagandanın başını ise bir dönem kendisiyle aynı partide (Türkiye İşçi Partisi) yer aldığım Kültür Bakanı Ertuğrul Günay çekti! Ünlü yönetmen, Balkanlar’da Müslümanlara karşı işlenen suçları onaylamadığını söylemeye çalıştıysa da sesini kimseye duyuramadı ve canını kurtarmak için apar topar ülkesine dönmek zorunda kaldı.

* “2010 Avrupa Kültür Başkenti” etkinlikleri kapsamında İstanbul’da düzenlenen Avrupa Yazarlar Parlamentosu’na onur konuğu olarak çağrılan Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Hint asıllı yazar V. S. Naipaul, günler önce “İslam düşmanı” ilan edilip aleyhinde linç kampanyası başlatılınca Türkiye’ye gelmekten vazgeçti.

* 2010 yılının son günlerinde, bir televizyon kanalında izlence sunan Osmanlı hayranı “popüler tarihçiler” (bunlara “popüler tahrikçi” demek daha uygun düşer) Cumhuriyet dönemi Türk müziğinin öncülerinden “Türk Beşleri” (Cemal Reşit Rey, Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Necil Kâzım Akses, Hasan Ferit Anlar) için “Türk Leşleri” diyebilmişlerdir. Kuşku yok ki bu büyük saygısızlık, yalnızca beş saygın değerimize değil, onların kişiliğinde çağdaşlığa ve aydınlanma devrimine yapılmıştır.

* Bir televizyon kanalında Kanuni Sultan Süleyman dönemini anlatan “Muhteşem Yüzyıl” adlı dizinin ilk bölümü yayımlanıyor. Ardından, “Ecdadımız aşağılanıyor!” diye bir saldırı kampanyası başlatılıyor. AKP’li Trabzon Belediye Başkanı bile (başka işi yokmuş gibi) “dizinin yayından kaldırılması için” cep telefonlarımıza ileti göndererek eylem çağrısı yapıyor. Bu toz duman arasında tartışmaya Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katılıyor, kanalın cezalandırılmasını istiyor. RTÜK de hemen buyruğa uyuyor, diziyi yayımlayan kanala uyarı cezası veriyor.

* AKP hükümeti, insanların yaşam biçimine yönelik sınırlayıcı uygulamalarına da her gün yenilerini ekliyor. Başörtüsü zorlamaları yetmezmiş gibi, okullarda kız öğrencilerin erkek arkadaşlarına 45 santimden fazla yaklaşmaları yasaklanıyor! “Ulusal içkimiz” rakının reklamları sansürleniyor, çoluk çocuğunuzla içkili bir lokantaya gitmeniz bile suç sayılıyor! Son çıkarılan “Tütün Mamulleri ve Alkollü İçeceklerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik”e göre, artık bilgisunar üzerinden içki satın alamayacaksınız. AKP iktidarı, halkımızı “günah”tan korumak için, kır lokantalarında içki satışına yasak getirdi; lokantalarda ise içki yaşını 24’e çıkardı. Artık sergi açılışlarında, kokteyllerde öyle ayaküstü içki içmek de yok!

“Mehmet Aksoy Olayı”

AKP’nin ekin ve sanat düşmanlığına en çarpıcı örnek ise “Mehmet Aksoy Olayı”dır.


Dünyaca ünlü sanatçımız Mehmet Aksoy, dönemin AKP’li belediyesinin isteği üzerine, Kars’ta “İnsanlık Anıtı” adlı dev bir yontunun çalışmalarına başlıyor. Anıtın ana iletisi “dostluk ve barış”. Yapıtta, “insanların ayrılmasının, yarılmasının, bölünmesinin acılara, gözyaşlarına neden olacağı” düşüncesi yansıtılmaya çalışılıyor. Yontu henüz tamamlanmamış. Ama her konuda kendini uzman sanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8 Ocak 2011 günü Kars’ta bir “seçmene selam” konuşması yaparak “İnsanlık Anıtı”na saldırıyor. Dünya çapındaki bir sanatçının yapıtını “ucube” olarak nitelendiriyor ve “Bunu hemen buradan kaldırın!” diye yerel yöneticilere emir veriyor! Sanatın ve sanatçının yanında olması gereken Kültür Bakanı, önce kem küm ediyor, sonra Başbakan’dan zılgıt yiyince sesini kesiyor. Durumdan görev çıkaran Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise hemen Başbakan’a destek çıkıyor, derin mimarlık ve sanat tarihi bilgisiyle, “Bu heykel Kars’a hiç yakışmadı!” diyor.

Başbakan’ın, “Kaldırın bu ucubeyi buradan” diyerek kürsüden verdiği buyruğa, Kars Belediye Meclisi’nin AKP’li ve MHP’li üyeleri, “Ferman padişahımızındır” yaklaşımıyla boyun eğince, daha önce yine AKP’li bir Belediye Başkanı’nın (Naif Alibeyoğlu) isteğiyle yapımına başlanan “İnsanlık Anıtı” için bu kez oybirliği ile yıkım kararı alınıyor. Böylece, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin her hafta grup toplantısında AKP ve Başbakan Erdoğan hakkında ettiği ağır sözlerin nasıl bir aldatmaca ve oyun olduğu, bu tarihsel işbirliği ile belgelenmiş oluyor…

İlk saldırı değil!

Mehmet Aksoy, üstün nitelikli yapıtlarıyla dünya çapında ün kazanmış bir sanatçımızdır. Türkiye’nin pek çok ilinde onun özgün çalışmaları vardır. Datça’daki Can Yücel gömüt yontusu da Mehmet Aksoy’un imzasını taşır.

AKP’lilerin Mehmet Aksoy’a karşı düşmanlığı yeni değildir. Unutmuş olanlara anımsatayım: Daha önce de bu partinin Ankara Anakent Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek, sanatçının “Periler Ülkesinde” yontusunu “müstehcen” bularak kaldırmış, bununla da yetinmeyerek, “Tüküreyim böyle sanatın içine!” diyerek, adını sanat tarihine yazdırmıştı! Bu insanlar, sanat yapıtları konusunda nasıl böyle uluorta konuşabiliyorlar? Hangi bilgilerine ve uzmanlıklarına dayanarak sanatı, sanatçıyı yargılayabiliyorlar? Benim usuma, “Cahil, cüretkâr olur!” sözü geliyor. Bunun başka bir açıklaması olamaz.AKP yanlısı gazeteler, “İnsanlık Anıtı”nın SİT alanında kaçak yapıldığına ilişkin yalan haberler yayarak kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Oysa Mehmet Aksoy, yapımına 2006 yılında başlanan anıt için Kars Belediyesi ile ayrıntılı sözleşme imzaladıklarını anımsatıyor; konuyu yargıdan sonra Uluslararası Anıtlar ve SİT’ler Konseyi’ne de taşıyacağını söylüyor. Mehmet Aksoy’a ve onun yapıtına yönelik bu ağır saldırı karşısında sessiz kalamayız. Türkiye’nin tüm aydınları, sanatçıları, AKP’nin sanatı aşağılayan tutumuna karşı ortak bir duyarlılık sergilemelidir.

Taliban zihniyeti

AKP’nin resim ve yontu karşıtlığı, geçmişteki “Milli Görüş” çizgisinin günümüzdeki uzantısıdır. Bu düşmanlık, AKP’nin ideolojik köklerinde ve genlerinde vardır. Her fırsatta karşımıza bu yüzleriyle çıkmaları rastlantı değildir. Yontuyu “put” gören bir anlayışın temsilcisidir İslamcı akım.

Kars Belediyesi, Başbakan’ın buyruğu doğrultusunda yıkım işini gerçekleştirmek için ihale hazırlıklarını yürütürken, Mehmet Aksoy da Erzurum İdare Mahkemesi’nde bu kararın kaldırılması istemiyle dava açtı. Umarız bu yanlış karar yargıdan döner. Ama eğer dönmez ve AKP’li Kars Belediyesi “İnsanlık Anıtı”nı yıkmaya kalkarsa, o zaman da dünya, AKP’nin gerçek yüzünü görmüş olur. Öte yandan “liberal aydınlar”, canla başla destekledikleri “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” felsefesinin, AKP iktidarında nasıl “Bırakınız yıksınlar!” noktasına evrildiğini gözlemleme olanağına kavuşurlar.

Mehmet Aksoy, yıkım tehlikesiyle karşı karşıya bulunan yapıtını savunmak için çırpınıyor. Sesini, çığlığını herkese duyurmaya çalışıyor. Ama inanın, daha çok da Türkiye’nin onurunu korumak için bu çabayı gösteriyor. Kars’taki dev anıtın yıkılmasının dış dünyada Türkiye algısını ne duruma getireceğini bildiğinden, bu çılgınlığı önlemeye çalışıyor.

Mehmet Aksoy’un, göğsünü “İnsanlık Anıtı”na siper etmesini saygıyla karşılıyorum. Ancak Aksoy’un bu savaşta yalnız bırakılmaması gerekir. Başta sanatçılar, aydınlar olmak üzere tüm ilerici-demokrat insanlar, Mehmet Aksoy’un yanında “İnsanlık Anıtı”nı korumak için canlı kalkan olmalıdır.

Atilla Aşut | Cumhuriyet, 8 Mart 2011

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git