|
|
Aklı saran kabukKategori: Ayorum Güncel | 2 Yorum | Yazan: Muammer Toprakcı | 06 Mart 2011 10:46:39 Son gazeteci tutuklamaları AKP yandaşlığı yapan bazı gazetecileri de tedirgin etti ve şu soruyu soranlar çoğalmaya başladı: "Türkiye nereye gidiyor?..." R.T.Erdoğan'ı televizyonlarda konuşurken gördükçe artık gözümün önüne hemen Hitler ya da Mussolini görüntüleri geliyor. Ankara Baro Başkanının çığlığı kulaklarımdan gitmiyor:
“Artık yeter!..” Ziyaretimize gelen ve bir sağlık merkezinde çalışan konuğum,Hintli bir hastanın söylediklerini sizinle paylaşayım.Bizden öte,uzaktaki yabancıların ne düşündüğünün bir göstergesi olsun... 94 yaşındaki Hintli,arkadaşımın Türk olduğunu öğrenince önce takılarak sonra da yüzündeki hatlara yansıyan üzüntüyle şunları söylüyor: “Hastalığımın artmasına neden olarak beni bu hale biraz da siz getirdiniz.Türkiye’deki gelişmeleri gördükçe üzüntüden kahroluyorum. Yalnız bize mi,tüm ezilen uluslara örnek olan; mazlum ülkelerin uyanışını ve direnişini başlatarak, sömürgeci ülkelere karşı ilk ulusal kurtuluş savaşını verip, ardından yaptığı devrimlerle çağdaş uygarlık yolunda önümüzü aydınlatan, bir anlamda hepimizin lideri olan o büyük insana ve onun başardıklarınıza ihanetinizi gördükçe yüreğim daralıyor, içim yanıyor ve keşke bu kadar uzun yaşamasaymışım diyorum.İnanın Hindistan’da halen çoğumuzun evinde, benim şu anda burada, Avusturalya’da da olduğu gibi, Atatürk’ün resmi vardır. Ama siz o büyük insanın yaptıklarını ortadan kaldırmak için herşeyi yapıyorsunuz. Başbakanınızı ve Cumhurbaşkanınızı televizyonda eşleriyle birlikte gördüğümde “yazık bu ülke bu hale mi gelecekti diye hayıflanıyorum.Bu gidişe seyirci kalan size de çok kızıyorum...” Arkadaşım bunları anlattığında, yaklaşık on yıl önce Hindistan’a eşimle birlikte yaptığımız geziyi anımsadım. Hindistan’ın güneyinde, Kurk denilen yüksek bir yaylada karşılaştığımız çok ama çok yaşlı bir amca, Türk olduğumuzu öğrenince neredeyse sevincinden ağlayacak hale gelmiş ve bize “Kemal paşamızın sağlığı nasıl?..” diye sormuştu... Dağda uzun yıllar Mustafa Kemal Paşa’nın öldügünü bilmeden, ona olan sevgi ve saygısıyla yaşamıştı. Gel de ağlama... Ne diyordu Mustafa Kemal Atatürk: “Geçmişi ne kadar çok unutursak geleceği korumak o kadar zor olur...” Bizler Köy Enstitülerimizi, Halkevlerimizi, Halkodalarımızı kapatarak, okullarımızda felsefe derslerimizi ortadan kaldırarak, giderek eğitim birliğimizi yok edip, ardından bir adım daha atarak yeniden ama bu sefer tersten birleştirip, tüm eğitimimizi İmam Hatipleştirerek akıllarımızı tutsak edip bu günlere geldik... 1972 yılında Elazığ Ortaokulu’nda, bir Cumhuriyet Bayramı kutlaması için,çocuklara o günkü becerimle hazırladığım Atatürk orotoryosunda, Nazım Hikmet’in Mustafa Kemal ile ilgili hepinizin bildiği “Sarışın bir kurda benziyordu...” ile başlayan o müthiş güzel dizeleri var diye soluğu Diyarbakır Askeri Sıkıyönetim Mahkemesi’nde almıştım. Fen Bilgisi öğretmeni eşim ise Ticaret Lisesi’nde Darwin teorisini öğretiyor diye Atatürk’e “gök gözlü deccal” diyen din dersi öğretmeninin saldırısına uğruyordu... Genç öğretmenlerine karşıdevrim ilk gözdağını veriyordu... Ya onların istediği gibi olacaktık ya da başımıza gelen ve gelecek olan sıkıntılara hoşgeldin diyecektik. Ne acı ki hapishaneleri sürgün tamamladı ve çok sevdiğimiz mesleğimizi ancak on yıl yapabidik... Çok sevdiğim değerli yazarımız Aydın Boysan anımsadığım kadarıyla bir yazısında öz olarak şöyle diyordu: ”Bizden önceki kuşaklar devrim inancı içinde yetiştiler ve çok şey başardılar. Bizim kuşak ne yazık ki onların yaptıklarına sahip çıkamadık. Ama daha acısı bizden sonraki kuşaklar daha da korkak çıktılar...” Haklıydı... Direnenimiz ezildi, direnemiyenimiz sindi... Ama artık atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere... Hiç değilse yarın çok geç olmadan değerli ozanımız Rıfat Ilgaz’ın sesine kulak verelim: “Yollar kesilmiş alanlar sarılmış Tel örgüler çevirmiş yöreni Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yanına Korkuluk ol... ‘’
YorumlarYusuf
{ 23 Kasım 2016 21:07:11 }
Muammer Hocam, nerelerdesiniz? İzmir sizi özledi.
Bilal SIMSIR
{ 12 Ocak 2012 08:55:10 }
Hepimizin bildigi gibi Turkiyenin bu hale gelmesinde,dis guclerin oldugu kadar icimizdeki doneklerin,kirilganlarin,vatan severim diye, vatanini ve halkini satanlarin cok buyuk payi var.isin urkutucu yani 80 den sonra bilincli olarak beslenen ve simdilerde uskudari defalarca gecen bu gericilerin halkimiz tarafindan hala desteklenmesi.yeni gelen nesil ise evlere senlik, tabii ki neyin ne oldugunun farkinda olupta kaygi duyanlar haric.benim hala ulkemizle ilgili umutlarim tukenmis degil.yeterki bilincli ve cesur bir sekilde birlikte hareket etmesini ogrensinler.sadece ve sadece ceplerini vede kendilerini dusunmesinler.UYANIN GENCLER ULKENIZE SAHIP CIKIN DINIMIZ ISLAM DIYE ARAPLASMAK ZORUNDA DEGILIZ.
Diğer Sayfalar: 1.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|