Bu hafta Aydınlık gazetesinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne; Kırıkkale'nin Delice ilçesi Büyükavşar beldesinden Aristoteles'e; ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Crowley'den Orhan Çeker'in avukatı Hüseyin Çelik'e; Sultan 4. Mehmed'den Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne; Libya'dan Almanya'nın Düsseldorf kentine; Bild'den New York Post'a aklıma takılanlar...
Aydınlık gazetesi daha çıkmadan sansüre uğradı!
1 Mart 2011'de piyasaya çıkacak olan günlük Aydınlık gazetesi ilk sansürünü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yedi.
Aydınlık, reklam yapmak üzere İBB'ye bilboard (sokak ilan panosu, ilan tahtası hatta!!!!) kiralamak için başvuruda bulundu. Ancak afişte yer alan "Yandaş basına mecbur değilsiniz!" sloganı yüzünden afişler geri döndü.
İBB, Aydınlık yöneticilerine "Bu sloganı afişlerden çıkartmazsanız bilboard kiralayamazsınız" dedi.
Yeni slogan ne oldu acaba?
Şu olabilir mi?
"İleri demokraside yandaş basına mecbursunuz"
Kırıkkale’nin Delice ilçesi Büyükavşar beldesinde yıllardır hizmet veren pansiyonlu ilköğretim okulu, lise, sağlık ocağı ve PTT kapandı.
Neden mi?
Halk, referandumdan yüksek oranda “hayır” çıkan CHP’nin birinci parti olduğu, Alevi kasabası olması ile ilgili diyor...olabilir mi?
Yok canım o kadar da değil... mi acaba?
"Siyasetle ilgilenmeyen aydın insanları bekleyen korkunç bir son vardır: Cahiller tarafından yönetilmek!"
Aristoteles...
Adam 2.350 yıl önce bugünleri görmüş....
O günlerde böyle midir diye düşündüm de...
O zaman ileri demokrasi yoktu demek ki bugünleri ön görmüş!
Orhan Çeker'in avukatı Hüseyin Çelik, müvekkilinin ilahiyat hocası olması nedeniyle "Dekolte giyene tecavüz edilir" sözlerinin hukuk değil, dine göre yorumlanmasını istedi.
Avukat Murat Yurttaş, "Başbakan'ın “Ulemaya sorun” dediği ülkede bunda şaşılacak yan yok" yorumunda bulundu.
Doğru söze ne denir!
İmam cemaaat ilişkisi...
Tuncay Güney diye biri vardı, kimdi hatırlayan var mı?
Yok canım Yılmaz değil Tuncay.
Hani Kanada, haham filan…
Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’ne bağlı Babakale Köyü’nde yapımına Kaymak Mustafa Paşa tarafından 1679 yılında başlanan balıkçı barınağı, 332 yıl aradan sonra tamamlanarak törenle hizmete açıldı.
Balıkçı Barınağı'nın temelinin atıldığı 1679 yılında tahtta Sultan 4. Mehmed bulunuyordu.
Şimdi Tayyip Erdoğan bulunuyor.
Başarı...?
Libya'daki işçilerimizi tahliye etmekle değil, işçilerimizi Libya'ya gitmek zorunda bırakmamak başarı kabul edildiği zaman adam oluruz.
Başbakan Erdoğan’ın Almanya’nın Düsseldorf kentinde Türklere yapacağı konuşmanın afişlerine devletin kesesinden, yani vatandaşın cebinden 360 bin euro masraf yapıldı.
Tanıtımın reklam afişleri Almanları kızdırdı. Almanya'nın tirajı 3 milyondan fazla olan, ülkenin en saygın gazetesi Bild’ın, “Kafanızı hangi köşeye çevirseniz bu adam karşınıza çıkıyor” dediği haberde, Türkiye Başbakanlığı’nın 1200 adet afiş astırdığını yazdı.
Asılan 1200 posterin çoğunun Türkçe olması da ülkede tartışma yarattı. Afişte yer alan “Başbakanımız Düsseldorf’a geliyor” (Unser Ministerprasident in Düsseldorf) ifadesi Almanya’da “Erdoğan kimin başbakanı” tartışmasını beraberinde getirdi.
Almanlar “entegrasyon” proğramı kapsamında Almanya’da yaşayan Türkler’in Alman vatandaşı olduğunu ve Türk Başbakanına değil Alman Başbakanına tabi olduklarını savunuyor.
Tanıtım için harcanan 360 bin euronun başbakanlık tarafından ödendiğini belirten gazete, Belediye’den öğrendiği bilgiler doğrultusunda Düsseldorf’ta 281 normal, 125 ışıklı pano; Köln’de ise 559 normal ve 300 ışıklı panoda Erdoğan’ın posterlerinin yer aldığını duyurdu.
Bir diğeri….
ABD’nin gazetesi New York Post ise “İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yanında bir uçak dolusu gazeteci ile New York’a geldiğinde bando parası dahil bütün masrafları Türkiye ödedi. Hatta ABD’den Brooklyn Belediye Başkanı’nın geçen yıl İstanbul’a yaptığı 5 günlük gezide harcadığı 40 bin doları da Türkiye ödedi” diye yazdı.
Bir de 100 gün sonraki seçimleri düşünün...!!
Ve o zaman, nerede benim vergilerim demeyin.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Crowley, İçişleri Bakanı Atalay’ın, “Türkiye, basın özgürlüğü açısından Amerika'dan daha özgürdür” açıklamasına, “ABD'de son zamanlarda gazetecilerin hapse atıldığı bir anı hatırlayamıyorum” yanıtını verdi.
Unutkanlığındandır.
İçişleri Bakanı Atalay yalan söyleyecek değil ya.
Aptallığıma verin ama sadece Allahtan korktuğunu söyleyen ve her yere 85 yakın koruma ve binlerce polis ile giden kişi kim….???
a) Kaddafi
b) Mubarek
c) Zeynelabidin Bin Ali
d) Hiçbiri
Son iki yıl içinde, Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün basın özgürlüğü indeksinde 102’inci sıradan 138’inciliğe geriledi.
Kaç ülke mi var? 178