Yoksul Balkan ülkelerindeki kadınların yeni doğmuş bebeklerinin, çocukları olmayan çiftlere 15 bin ile 25 bin euro arasında değişen fiyatlara satıldığı tespit edildi. Yunanistan merkezli olarak uzun zamandır sürdüğü belirtilen bu ticaretin son ürünü ise "kadın yumurtası". Sadece Yunanistan'da değil, tüm dünyada bebeklerin ve kadınların yumurtalarının yasadışı yollardan alınıp satılması çok uzun zamandır yapılan bir ticaret.
En son geçen yıl Çin’de bebek ticareti yapan 8 kişinin yakalanmasıyla, yoksul eyaletlerde doğum yapan kadınların özellikle tercih edilmeyen kız bebeklerinin 1500 – 2000 dolara alınıp satıldıkları belirlenmişti. Şimdi de Yunanistan’da bir mafya faaliyeti haline gelen bebek ve kadın yumurtası ticareti gözler önüne serildi.
Yoksulluk kadınlara tehditle bebeklerini sattırıyorSuç örgütlerinin ağına takılan yoksul Bulgar ve Romen kadınlar tehdit ve şantaj yoluyla bebeklerini satmaya zorlanıyorlar. Bu kadınlar doğum yapmaları için Yunanistan’a getiriliyor ve bebekler 15 bin ile 25 bin euro arasında değişen fiyatlarla çocuksuz çiftlere satılıyor. Annelere bunun karşılığında 3 bin euro veriliyor ve konuşmaları veya itiraz etmeleri halinde şiddet görmekle ve öldürülmekle tehdit ediliyorlar.
Bebek yoksa kadın yumurtalıkları varBebek ticaretinden sonra mafyanın el attığı bir başka konu da kadın yumurtası ticareti. Doğum gerçekleştiremeyen kadınlar dahi insan tüccarlarının elinden kurtulamıyor. Bulgaristan, Romanya ve Letonya’dan Yunanistan'a getirilen kadınların yumurtalıkları, güçlendirici hormon tedavisi gördürülerek çocuğu olmayan kadınlara pazarlanıyor.
Konuyla uğraşan bir Yunanlı avukatın yaptığı açıklamaya göre bu kadınların büyük bir çoğunluğu zaten insan kaçakçılığı mağduru ve bedenlerini satmaya zorlanıyorlar. Hiç bir sağlık kontrolleri yok ve yaptıkları şeyin olası komplikasyonlarından da haberdar değiller.
Elektra Koutra adlı genç Yunan avukat, yabancı kadınlara, çocuklarını geri alabilmeleri için yardım etmeye çalışıyor. Ancak Koutra, Yunan makamlarının bu konuyla mücadele etme işinde ağırdan almasından duyduğu rahatsızlığı da belirtiyor.
Krizi fırsata çevirmekte üstlerine yokBebeklerin ve kadın yumurtalarının yasadışı yollardan alınıp satılması çok uzun zamandır yapılıyor. 'Sektör' haline gelen bebek tüccarlığı, evladını satmak zorunda bırakılan binlerce insan için bir kazanç kapısı haline getirildi.
Sefaletin ardından depremin vurduğu Haitili çocuklar, insan tacirleri için kazanç kapısı olmuştu. Ülkedeki yardım kuruluşu AST’ın başkanı Yis Jean Guerson beş aylık bir yetim bebeği 100 dolara satmak için, “Bu fiyata bu bebek bedava. Çünkü o mavi gözlü bir zenci” diyerek müşteri kılığındaki habercilerle pazarlık yapmıştı.
İnsanlığını kaybet, hükümsüz olsunSanal ortam aracılığıyla kurulan 'bebek pazarına düşen ilanlar ise, kapitalizmin insanı mahkum ettiği çaresizliğe örnek oluşturuyor. Bir internet sitesinde 4-10 bin TL arasında değişen fiyatlarla bebekler satılıyor.
“7 aylık bebeğimi bazı sebeplerden dolayı evlatlık vermek istiyorum. İlgilenenlerin aramaları rica olunur",
“Altı aylık hamileyim. Bebeğimi 10 bin TL karşılığında, durumu iyi olan bir aile vereceğim. Doğum raporu kendi üzerine çıkartılacaktır",
“25 haftalık hamileyim. Maddi durumum el vermediği için bebeğimi 5 bin TL'ye, ona sahip çıkacak bir aileye evlatlık vermek istiyorum” şeklinde yayınlanan ilanlar, çaresizliğe düşen insanın neler yapabileceğini gözler önüne seriyor.
Denizli’de hurdacılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan bir ailenin kira ve bakkal borçlarını ödemek için 8 aylık kızları İrem’i 1.500 TL karşılığında başka bir aileye verdiği de hala akıllarda.
Koruma yurtları da pazar yeriGeçtiğimiz yıl SHÇEK Bahçelievler 75. Yıl Kampüsü’nün de aralarında bulunduğu yurtlarda inceleme yapan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, yurtta hamilelikleri gizlenen kızların doğurdukları bebekler varlıklı ailelere kurum çalışanlarınca 'bebek öldü' denilerek satıldığını tespit etmişti. Bazı yurtlar, yurtta kalan çocukların aileleri hakkında, ‘çocuğa bakamaz’ raporu düzenleyerek apar topar evlatlık verdiği ortaya çıkmıştı.
Kaynak : sol.org.tr