A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

20 yıldır direnen Cerattepe

Kategori Kategori: Çevre | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 27 Ekim 2007 06:26:42

20 yıldır sessiz sedasız maden arayıcılara direnen Cerattepe delinmek üzere. Dünyanın en yaşlı ve en zengin bitki örtüsüne sahip 25 bölgesinden biri olan Cerattepe'nin 'altın'dan daha değerli olduğunu haykırmak için 4 Kasım'da büyük bir eylem yapılacak.

Avrupa ve Kafkas bölgesinde doğal yaşlı ormanların en yoğun olduğu, Kafkas ekonomik bölgesinin en önemli uzantısı olan Cerattepe, onlarca endemik bitki türü ve özel hayvan türleri ile Türkiye’deki iki kuş göç yolundan birini barındırıyor. Bölgede aynı zamanda bakır ve altın da var. Ama yöre halkı yerüstü zenginliğine de sahip çıkarak; yaklaşık 20 yıl önce gelip altın, bakır, gümüş ve çinko aramak için ruhsat alan Kanadalı şirkete topyekün direnmiş.
 
 
Kanadalı direnişi kıramayınca, şirketi bir başka Kanadalı’ya satıp gitmiş. Ve o da, yüzde yüz yabancı olduğu halde, “Artvin Bakır İşletmeleri” adıyla faaliyete geçmiş. Adı yerli, kendi yabancı şirket maden aramakta ısrarlı. Ama çevre halkı da öyle… Bugüne kadar kendi içlerinde örgütlenip direnen ve başarılı da olan Artvinliler bu kez sorunu Türkiye gündemine oturtmaya hazırlanıyor. Ülkenin dört bir yanından siyasetçiler, doğaseverler, bilim adamlarından da destek alan Artvinliler, “doğal yaşlı cenneti koruyalım” diye 4 Kasım’da geniş katılımlı bir protesto gösterisi düzenledi. Gösteriyi iktidar partisi AKP’nin yerel teşkilatı da destekliyor.
Artvin Barosu Başkanı ve Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyelerinden Avukat Bedrettin Kalın, Kaz dağlarındaki maden faaliyetlerine karşı olduklarını belirterek söze başladı:

 
“Fakat Kaz dağlarındaki faaliyet sondaj faaliyetiydi; oysa Cerattepe’deki sorun, arama sorununu çoktan aştı. Cerattepe’de artık madeni çıkartmaya, işletmeye başlıyorlar. Dolayısıyla buradaki sorun çok daha yakıcı bir sorun.”

 
KANADALI AMA, TÜRK İMAJIYLA DALAVERE YAPIYOR
Bedrettin Kalın, Cerattepe’deki maden faaliyetini kısaca şöyle anlattı: “Cerattepe’deki maden faaliyeti 1990’lı yıllarda başlıyor. O tarihlerde Cominco Madencilik tarafından madenler işletilmeye çalışılıyor. Cominico Madencilik esas olarak altın madenciliği yapan bir firma. Firma sivil toplum kuruluşlarının ve halkın tepkileri nedeniyle bu altını çıkaramayacağını anlamış olmalı ki; maden işletme haklarını Inmet Mining adlı yine Kanadalı olan bir şirkete sattı. 2004 yılı itibarıyla Inmet Mining faaliyetine başladı. Bunlar da, ‘Biz altın değil bakır çıkaracağız’ dediler. Fakat Çayeli Bakır İşletmeleri’nin de sahibi olan şirket, yüzde 100 Kanada şirketi olduğu halde, Çayeli’nde ‘Çayeli Bakır İşletmeleri’ adıyla, Artvin’de de ‘Artvin Bakır İşletmeleri’ adıyla şirket faaliyete geçti. Türk şirketi imajını vermek için dalavere yapıyorlar.”

 
BAKIRI ALIP ALTINI BIRAKMAZLAR
“Bunlar bakır işleteceğiz, diye başladılar; ama bunu çok inandırıcı bulmuyoruz. Çünkü bakırın hemen üzerinde altın rezervi var. Alttan bakırı alıp da üsteki altını bırakmaları gibi bir şey söz konusu değil. İnandırıcı da değil. Bütün her şeyin sorumlusu Maden Kanunu denen çok kötü kanundur.”

 
EŞİNE ENDER RASTLANACAK BİR MİTİNG
“Şimdiye kadar yaptığımız eylemlerle Cerattepe’deki sorunu ulusal boyuta taşıyamadık. Kaz dağları ile ilgili gelişmeler kamuoyunun bilgilenmesini sağladı. Bizim sıkıntımız konuyu ulusal boyuta taşıyamamak. 4 Kasım’da yapacağımız mitingle sesimizi duyurmak istiyoruz. 4 Kasım’da Türkiye’de eşine ender rastlanılacak bir miting gerçekleştireceğiz.

 
“Miting başvuru komitesinde 45-50 örgüt var ve bunların içinde AK Parti İl Başkanlığı da var, sivil toplum kuruluşları, belediyeler, sendikalar ve siyasi partilerin tümü, MHP’den tutun sağdan sola bütün siyasi yelpazedeki partiler de var. Sanırım bir tek maden şirketi bu oluşumun dışında kalıyor. Katılımın da çok yüksek olacağını düşünüyoruz. Mitingde, ‘Maden Yasası eşittir Maden Talanı’, ‘Engelli Bir Doğa istemiyoruz’ diyerek sesimizi tüm Türkiye’ye duyurmaya çalışacağız.”

 
10 BİNLERCE AĞAÇ KESİLECEK
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Erdoğan Gazihan da Kanadalı şirketin teleferikle taşıma işlemi için 10 binlerce ağacı keseceğini söylüyor:

“Bunların çalışma alanı 1600- 1700 metrede. Yanında kent ormanı, hemen yanında Hatila Milli Parkı var. Bunların hemen üzerinde ve şehrin tam tepe noktasında çalışıyorlar. İkinci ruhsat alanı çok daha geniş, ta şehrin içine kadar iniyor. Bizim buradaki bütün su kaynaklarımız, doğal yaşlı ormanlarımız, dünya üzerinde korunan alanlar içerisinde tanınan bir yer. Bunlar başladığında bütün yaşam alanlarının hepsi kirlenecek. Daha önceden kesilen bir yığın ağaç vardı. Teleferik alanı için 10 binlerce ağacı kesecekler. Teleferik Çoruh’un karşı kısmına geçip, oradan Çayeli’ne geçecek.”

 
CERATTEPE’DE BUGÜNKÜ DURUM NE?
Bugünkü durumda; Artvin Barosu ve Yeşil Artvin Derneği 2005 yılı Haziran ayında Erzurum İdare Mahkemesi’nde işletme ruhsatının iptali için iki ayrı dava açtı. Mahkeme konunun önemini ve gecikme halinde telafisi imkânsız zararların doğacağını takdir ederek, “Yürütmenin durdurulması” kararı verdi. Yargı süreci devam ediyor.
 
 
Cerattepe neler kaybedecek?
Yer altı ve yerüstü suları bozulacak, verimli topraklar, doğal yaşlı ormanlar hızla yok olacak. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Erdoğan Gazihan, çıkarılacak madenin ülke ekonomisine hiçbir katkı yapmayacağını belirtiyor.
Gazihan, maden arama çalışmalarına karşı çıkma nedenlerini şöyle sıralıyor:

Artvin’in hemen tepesinde “doğal yaşlı ormanlar”la kaplı Cerattepe’de yapılacak madencilik, doğamızı, suyumuzu, toprağımızı, kısaca yaşam alanlarımızı kirletecek ve yok edecektir.

Çıkarılacak madenin ülke ekonomisine hiçbir katkı yapmayacağı açıktır. Şirketin kendi ifadeleri ile belirttiği istihdam yaratma potansiyeli 80-90 kişi ile sınırlıdır ve bu istihdam sadece 7-8 yıllık bir dönem içindir.

Ayrıca, çalışacak olan bu elemanların önemli bir kısmı yabancı uyruklu teknik elemanlardan oluşacaktır. Halbuki Artvin’in herhangi bir yöresinde kurulacak olan turistik bir otel veya yeni açılan Artvin Çoruh Üniversitesi’nde kurulacak yeni bir bölüm, bir yüksekokul veya bir fakülte ile daha fazla sayıda insan daha uzun süreler için istihdam edilebilir.

Bu sayede artacak olan turist veya öğrenci sayısı ile bölgenin ekonomik gelişimine -doğaya zarar vermeden- katkıda bulunulmuş olacaktır.

Alandaki cevher kükürtlü olduğundan oluşacak asit maden suları yüzey ve yeraltı suları yoluyla çevre sağlığını tehdit edecektir.
 
 
Madencilikte binlerce yılda oluşmuş olan verimli üst toprak kazı sırasında verimsiz toprak ile karıştırılarak yok olacaktır.
 
 
Önceleri 8 ton altın rezervine göre yapılması düşünülen 70 metre yüksekliğinde ve 25 hektarlık yüzeyi olan siyanür ve ağır metallerle kirletilmiş atık barajı, sadece ekosistemi değil, sonsuza kadar görsel kaliteyi ve yörenin turizm potansiyelini de olumsuz etkileyecektir.

 
SOSYO EKONOMİK ETKİLERİ
Projenin işletme aşamasında işlendirilecek personel sayısı 89 olarak belirtilmektedir (ÇED Raporu, 2005). Bu personelin büyük bir kısmını mühendis, uzman gibi teknik elemanlar oluşturacaklardır ki bunlar arasında yabancı uyruklu mühendisler ile Türkiye’nin başka yörelerinden gelecek olan kişiler bulunacaktır. Diğer bir anlatımla, istihdam edilecek olan bu personelden kaç tanesinin yerel halktan olacağı ve böylece yerel istihdam sorununa ne kadar katkı sağlayacağı konusunda detaylı bilgi verilememiştir.
 
 
Maden Kanunu uyarınca, maden şirketinin elde etmeyi düşündüğü gelirin sadece yüzde 2.2 gibi çok düşük bir oranı (toplam 12-14 milyon dolar) ilgili kamu kurumlarına ödenecektir. Artvin’e yıllık sadece altyapı yatırımları için 30 milyon YTL (yaklaşık 23 milyon dolar) aktarılmakta olduğu düşünüldüğünde elde edilecek 12-14 milyon dolarla ilgili bir değerlendirme yapılabilir. Ayrıca, bu tip yatırımlara devlet tarafından sağlanan “teşvik” (vergi muafiyeti, SSK primlerinin ve harcanan elektriğin yarısının devlet tarafından ödenmesi, vb.) ile devletin aldığı payın çok üzerinde bir para maden işletmecisine geri ödenmiş olacaktır. Bu, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.
 


10 BİN AĞAÇ KESİLECEK
Proje sahası ve teleferik hattı güzergahındaki ormanlar ladin, kayın, sarıçam, göknar, meşe ve fıstık çamı gibi türlerden oluşmaktadır. Proje sahası ve teleferik hattı güzergahında kesilecek olan toplam ağaç sayısı 9100 civarında olup, kesilecek ağaçların toplam serveti yaklaşık 7.624 m3’tür (ÇED Raporu, 2005). Teleferik hattı güzergahı boyunca muhafaza ormanı karakterinde sahalar bulunmakta olup, buralardan kesim yapılmaması gerekir.

Maden sahasının bulunduğu yer çok tipik, korunması için özel yönetim statüleri oluşturulan, doğal yaşlı ormanlardan oluşmaktadır. Bu ormanlar, büyük oranda korunmuş ve insan eli ile ana ekosistem yapısı değiştirilmemiş çok özel ekosistemlerdir. Üzerindeki madencilik faaliyetleri sonucu son derece hassas bir dengede bulunan doğal yaşlı orman ekosistemi yapısı değişerek hızla tahrip olacaktır.
 
 
 
Üniversitenin raporunda, “Çevresel sorunların yaşanmayacağı yöntem, teknoloji ve kuralların tam olarak ortaya konulana dek, yapılması planlanan madencilik faaliyetinin durdurulmasının kamu yararına uygun olduğunu düşünmekte ve tarihsel bir sorumluluk bilinciyle bu raporu kamuoyu ile paylaşmayı yine tarihi bir görev olarak görmektedir” deniliyor.
 
 
GELECEK KUŞAKLARA KÖTÜ BİR MİRAS KALACAK
*
Kafkas Üniversitesi Artvin Orman Fakültesi Akademik Kurulu; Artvin Cerattepe Mevkii’nde yapılması planlanan madencilik etkinliklerinin yöreye, bölgeye ya da ulusal ekonomiye yararlı olmayacağı gibi, onarılamaz çevresel sorunların da doğmasına neden olacağı değerlendirmesini yapıyor. 22 öğretim üyesinin imzası bulunan raporda, maden aramalarına devam edilmesi halinde ortaya çıkabilecek tehlikelere dikkat çekiliyor:
* Cerattepe’de madencilik faaliyetlerinin başlaması durumunda, şu anda bakıra odaklanan maden işletmeciliği daha sonra altın çıkarmak için yeni bir süreç başlatabilecek, bu noktada ilave çevre sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.
* Altın madeni işletmeciliği sonucu oluşan ve atık barajında saklanacak olan siyanür ve diğer ağır metallerle kirlenmiş, insan ve bitki sağlığı için zehirli 3.5 milyon metreküp atık malzeme, 70 metre gövde yüksekliği olan ve yaklaşık 25 hektarı kaplayan devasa bir atık barajı, olağanüstü bir peyzaj güzelliği içinde bir çirkinlik abidesi olarak Artvin’e ve Artvinlilere sonsuza kadar hemşehrilik edecek, gelecek kuşaklara bırakılan çevresel bir yük -bir kötü miras- olarak kalacaktır.
* Maden işletmeciliğinin olası iflası durumunda veya maden işletme faaliyeti bittikten sonra oluşacak çevresel tahribatın düzeltilmesi amacıyla yatırılmış herhangi bir teminat olmadığından, söz konusu çevre tahribatlarının bedeli kamuya yüklenecektir.
* Madenin çıkarılması esnasında oluşacak patlatmaların Artvin’deki heyelanların artmasına neden olacağı, MTA ve diğer ilgili uzmanların raporları ile net olarak ortaya konmaktadır.
 
ANAYASAYA AYKIRI: KAMU YARARI YOK
* Cerattepe’de gerçekleştirilmesi planlanan etkinliğin “kamu yararı” kapsamına girebilmesi için doğacak faydanın gerek mekan, gerekse toplum katmanları olarak yaygın biçimde gerçekleşmesi gerekmektedir.
* Anayasanın 169. maddesine göre orman alanları sadece kamu yararı varsa irtifak konusu olabilmektedir. Orman ekosisteminde gerçekleştirilmek istenilen madencilik faaliyeti, çevre, sağlık ve eğitim gibi daha büyük kamu yararı içermediğinden, bir ormanın tahsisi için kamu yararı değil, üstün kamu yararı ve kesin zorunluluk aranması gerekmektedir.
* Bu zorunlulukların da tartışmaya konu edilen etkinlikte var olmadığı, tersine yapılacak işlemlerin Artvin’in yaşam destek sistemleri için ciddi riskler taşıdığı gerekçeleriyle, Artvin-Cerattepe’deki madencilik faaliyetleri durdurulmalıdır.
* Öte yandan, yörede planlanan bu etkinlik aynı zamanda Anayasamızın; “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir.” şeklinde başlayan 56. maddesine de aykırıdır.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 4 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git