A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Hasan Harakani Hazretlerinin yanında ucube sanat!!!

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 09 Ocak 2011 08:39:22

"Sanatın içine tükürenlerin" partisi: AKP... Başbakan Erdoğan, Kars'taki "İnsanlık Anıtı" için "ucube" dedi. Herkes "Yeter artık" dese de, kimse şaşırmadı. Zira AKP'lilerin sanat düşmanlıklarını böyle bir seviyeyle açığa vurdukları örnekler öyle çok ki...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, heykeltraş Mehmet Aksoy’un yaptığı, Kars’taki “İnsanlık Anıtı” için “ucube” dedi. Erdoğan, Kars’ta şu ifadeleri kullandı: “Burada Hasan Harakani Hazretlerinin hemen yanı başına bir ucube koymuşlar, garip bir şey dikmişler. Oradaki tüm vakıf eserlerinin, o sanatkarane eserlerin olduğu yerde böyle bir şey olması düşünülemez. Konuyla ilgili olarak belediye başkanı görevini süratle yerine getirecektir. Bunu süratle bekliyoruz. İnşallah ilk gelişimizde bunu da göreceğiz. O çevreyi nasıl istimlak ederek, kamulaştırarak tertemiz pırıl pırıl hale getirdiysek, o bölgeyi gayet güzel bir park haline belediyemiz süratle getirecektir.”

Açıklama, elbette ilk olarak akla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Ben böyle sanatın içine tükürürüm” sözlerini getirdi. Gerçi Gökçek 1994 yılında bu sözleri söylediğinde AKP’li değildi, zira henüz AKP yoktu, fakat Gökçek’in sözleri, AKP’lilerin kültür ve sanata yaklaşımını en iyi özetleyen cümle olarak sonradan da hafızalarda yerini korudu.

“Kültür ve Turizm” diye bakanlık mı olur?

AKP’nin kültür ve sanata dönük düşmanca, cahilce bakışının aslında en büyük kanıtı, bu partinin 2003 yılında Kültür Bakanlığı’nı Turizm Bakanlığı’yla birleştirmesi oldu. Böylece AKP, aslında kültür ürünlerini temel olarak pazarlanacak ve ülkeye gelir sağlayacak şeyler olarak gördüğünü, kültür-sanat politikasının da bu gözle oluşturulacağını en baştan ilan etmişti.
Aradan geçen yıllar, bu yaklaşımın trajikomik örneklerini sergiledi. Kültür-sanat gibi, bir toplumun gelişimi ve geleceği için muazzam öneme sahip bir alan, çapsız ve sanat düşmanı kişilerin eline bırakıldı.

İyi bari, “turizme karşı değil”miş

AKP’nin bu alandaki sembol ismi, Atilla Koç’tu. Ertuğrul Günay’dan önceki Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, göreve geldiğinde bu alanla ilişkisini şu sözlerle açıklayarak, dünya bakanlar tarihine geçecek bir inciyi Türkiye’ye hediye etmişti: “Turizme karşı değilim.”

Koç turizme karşı değildi ama, turizme zarardı! Koç’un 2005’te Muğla’da sarf ettiği “Kitle turizminde Almanlar fazla para bırakmıyor. Ancak Ruslar sonradan zengin olmanın görgüsüzlüğüyle fazla para bırakıyor. Ruslar bu söylediğimi de duymasın, bu sene çok Rus turist bekliyoruz” sözleri, yozluğu ve ırkçılığıyla turizme o dönem ciddi darbe vurmuştu.

Turizme karşı olmayan turizm bakanının, AKP’nin “ek iş olarak yaparsın” dercesine verdiği kültür bakanlığı görevi için ne donanıma sahip olduğu ise seneler boyunca anlaşılamadı.

Yunan eserlerini verip, İslam eserlerini alacakmış!

“Bizdeki Yunan eserlerini batı ülkelerine verelim, onlar da bize İslam eserlerini versinler” derken Koç hem cehaletini, ama daha önemlisi AKP’nin temsil ettiği gerici bakışın kültür-sanata bakışını net biçimde ortaya koyuyordu. Bu bakışa göre İslami olan, Osmanlı’ya ait olan her şey önemli, geri kalan ise anlamsız, boş, batı taklidi, “içine tükürülecek” sanatı oluşturuyordu.
Atilla Koç, belki de ne kadar sanatsever olduğunu göstermek için, sakal-ı şerifi Eyüp Sultan Camii’nden Atatürk Havalimanı’na taşıttırmış, şöyle bir baktığı sakalı sonra geri göndermişti.

Koç’un, beklenmedik çıkışlarıyla heyecanlandırdığı anlar da oldu. “Alfabe 32 harf olsun” dediğinde, acaba Kürtçe’de olan q, w, x harflerinin de mi eklenmesini öneriyor diye heyecan yaratmıştı Koç. Sonradan Arap alfabesindeki bazı harflerin girmesini savunduğu anlaşılınca ise, “Sen uyumaya devam et Atilla Koç” demişti herkes içinden.

“Hasankeyf’te kültürel varlığımız yok”

AKP’nin sanat ve kültüre bunca uzak kadroları, bu alandaki yağmayı yürütürken cehaletlerinden gelen pervasızlıkla da hareket ediyorlardı. Hasankeyf sular altında kalmasın diye herkes seferber olduğunda Atilla Koç, “Hasankeyf’te kültürel varlığımız yok” diyebilmişti.

Aynı bakan, Antalya’daki Aspendos antik tiyatrosu’nda düzenlenen yüksek gürültülü şovların yapıya ciddi zarar verdiği hakkında rapor yazılınca, hem kültür hem turizm bakanı olarak “O iş kapandı” diyerek her türlü şova izin veriyordu.

Bu dönem, AKP’nin başta AKM, çok sayıdaki tiyatro, opera ve bale sahnesini yıkarak buraları “para getirecek” işletmelere dönüştürme uğraşı içerisinde olduğu dönemdi. Emektâr sanatçılar, sanatlarını icra ettikleri mabedlerini korumak için sokaklara dökülürken, AKP’nin kültür bakanı Atilla Koç “65 yaşında ve daha yaşlı bir kişi nasıl arya söyleyecek, nasıl bale yapacak? Bazı sanatçılarımız sahnede değil, evde ölmeli” diyordu.

Cehalet hep egemen oldu

Ülkeyi yurtdışında Fazıl Say’ın temsil etmesinin her türlü ayak oyunuyla önüe geçerken, Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı uluslararası etkinliklerin açılışlarında Müslüm Gürses’i sahneye çıkaran bir iktidar oldu AKP.

AKP açısından sanat ve kültür alanında tam bir cehalet söz konusu idi. Bornova Anadolu Lisesi’nde “Amelie” filmi gösterilince, AKP Bornova İlçe Teşkilatı filme “porno film” diyerek Milli Eğitim Bakanlığı’na şikayette bulunmuştu.

Yalnızca yabancı ürünlere karşı bir cehalet değil AKP’ninki. Halihazırda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi sitesine göre “Bestecilerimiz” sadece şu isimlerden oluşuyor: Hacı Arif Bey, Hamamizade İsmail Dede Efendi, Itrî, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça. Evet, bu kadar.

Bakanlık ihaleyle Apollon Tapınağı’nı yıktıracaktı

AKP, kültür-sanat alanında yıkımın adı oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın özelleştirme ihalesini kazanan bir firma, dükkan yapmak için Aydın'ın Didim İlçesi'ndeki tarihi Apollon Tapınağı'nın sur duvarını yıktı. Yıkım, ancak belediyenin müdahalesiyle kısmen durdurulabildi.

“Allianoi diye bir yer yok”

Aynı zihniyet, Allianoi’nin üzerini kumla ve betonla örterken, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun tezi, devletin yıllarca Kürtler’e yönelik tezini anımsatıyordu: Allianoi diye bir yer yok.

Eroğlu şunları demişti: “Allianoi, güya ilim adamı diye geçinenlerin meşhur olmak için uydurdukları bir şeydir. Katiyyen Allianoi diye bir şey yok. Burada basit, her yerde görünen bir kaplıca var.”

Bakanın “yok” dediği, Bergama İlçesi sınırları içinde yer alan ve 1998'de keşfedilen, içinde çeşmeler, hamamlar, yollar, köprüler, caddeler ve kiliseler bulunan antik kent Allianoi, 2001 yılında 1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmişti.

İnsan zekasıyla dalga geçen, tipik AKP pervasızlığını yansıtan bu açıklama popçu Tarkan’ı bile isyan ettirince, AKP Tarkan’ı azarlamakta gecikmedi: “Tarkan şarkı söylemeye devam etsin.”

Atilla Koç faciasından sonra, “soldan” devşirdikleri gibi Kültür ve Turizm Bakanı yaptıkları Ertuğrul Günay da bu tavra “Allianoi duyarlılığı abartıldı” sözleriyle destek veriyordu.

Sanatta eleştiriye asla tahammül yok

AKP’nin kendisini eleştiren sanatçılara karşı gösterdiği tepkiler ise, artık sıradan bir yazının boyutunu aşacak kadar uzun bir liste oluşturuyor. Başbakan Erdoğan’ın karikatüristlere açtığı davalar hâlâ zihinlerde.

AKP, eleştirilerine tahammül edemediği sanatçılara tepeden bakan tavrıyla da dikkat çekti hep. AKP’li İnebolu Belediye Başkanı İdris Güleç, Karadeniz sahil yolunu konu alan ödüllü belgesel “Son Kumsal”ın gösteriminin 10. dakikasında maraza çıkarttı, yönetmen Aydın Kudu’ya “Tasınızı tarağınızı toplayıp burayı terk edin. Senin şimdi ağzını burnunu dağıtırım. Sen beni ne sanıyorsun... Defolun gidin buradan” dedi.

“Defolun gidin buradan” diyen, sanatçının ağzını burnunu dağıtmakla tehdit eden AKP’nin Başbakanı, “İnsanlık Anıtı”na “ucube” deyince kimsenin şaşırmaması boşuna mı?

Kaynak : sol.org.tr

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git