|
|
Hizbullah'ın beyin takımı serbestKategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 04 Ocak 2011 13:21:48 Hizbullah davası 10 yılda bitirilemedi, sanıklar serbest bırakıldı. Davada yargılananlar 188 kişinin ölümünden sorumlu tutuluyordu. Yılbaşında yürürlüğe giren CMK'nın 102 maddesiyle başlayan tutukluluk süreleriyle ilgili tartışma dün sona erdi. Yargıtay, sürenin Anayasal düzene karşı suçlar ile terör suçlarında 10 yıl olarak uygulanacağına karar verdi.
Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesiyle Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu terör örgütü Hizbullah mensubu 5 tutuklu serbest bırakıldı. Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesiyle cezaevinde kanun kapsamına giren tutukluların serbest bırakılması işlemlerine başlandı Yeni düzenlemeden Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan terör örgütü Hizbullah'a üye olmak ve faaliyetlerde bulunmaktan yargılanan üst düzey yöneticiler Edip Gümüş, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Sinan Yakut ve Şehmus Kınay serbest bırakılırken, askerlik sorunu olduğu belirlenen Cemal Tutar, Fuat Balca, Mahmut Demir, Kemal Gülşen ile Abdülkerim Kaya ise Askerlik Şubesine teslim edildi. Serbest bırakılan ve yurt dışına çıkma yasağı konulan 10 tutuklunun adli kontrol altında tutulacakları ve her gün en yakındaki polis veya jandarma karakoluna giderek imza verecekleri belirtildi. HALAYLARLA KARŞILANDILAR Kalabalık bir grup tarafından coşkuyla karşılanan tutuklululardan Edip Gümüş, cezaevi önünde toplanan kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, herkesi selamladığını belirterek, ''Cenabı Allah sizin bu muhabbetinizi, bu sevginizi inşallah dünyada da, ahirette de karşılıksız bırakmayacak. Bu muhabbet bu güzellikle Mevlam kıyamette de cennette de bizleri yan yana getirecek inşallah. Allah'u Teala dünyada da bizleri de kardeşlerimizi de aziz edecek. Bizlerin kurtuluşu bizden sonra gelenlere hayırlı kapıların açılmasına sebep olacak. Mevlam hepinizden razı olsun. İnşallah yarından itibaren bütün kardeşlerimle kucaklaşma imkanı bulacağım'' dedi. Gümüş ve arkadaşları, daha sonra konvoyla cezaevinden ayrıldı. ÜÇ İSİM ÖNE ÇIKMIŞTI Askeri kanat sorumlusu CEMAL TUTAR Örgütün üst düzey yöneticisiydi. Beykoz’da örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü baskında yakalanmıştı. 98 ayrı eylemde 73 kişinin ölümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle cezalandırılması istenmişti. 10 yıldır tutukluydu. 42 cinayetle suçlandı EDİP GÜMÜŞ Beykoz’daki operasyonda yakalandı. 35 ayrı eylemde 42 kişinin ölümünden sorumlu tutulmuştu. 10 yıldır tutukluydu. 1994 yılında 12 PKK’lının öldürüldüğü büyük eylemi organize ettiği ve yakalandıktan sonra itirafçı olduğu öne sürülmüştü. Hizbullah’ın tetikçisi RIFAT DEMİR Hizbullah’ın tetikçilerinden olduğu öne sürüldü. 2001 yılında yakalanmıştı. Aldığı emirler doğrultusunda karışıtğı eylemlerde 24 kişiyi öldürüdğü iddia edilmişti. Demir’de dün Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin veridği kararla tahliye edildi. DOMUZ BAĞI YÖNTEMİYLE ÖLDÜRME Domuz bağı, kişinin "az yer kaplamasını" sağlayarak öldürme yöntemi. Lübnan Hizbullahının kullandığı öldürme yöntemi bu adla anılıyor. Normal boy ve kilodaki bir kişi bu şekilde top haline getirilerek öldürülüyor. İlk önce kurbanın boynuna ip bağlanıyor. Eğer ölüme terkedilmeyecekse kurban boğuluyor. Ardından ipin ucun bedenin ön kısmından sarkıtılıp bacaklarının arasından arkaya geçiriliyor. İp çekilince bu insanın başı bacaklarının arasına sıkıştırılmış olyuor. İp daha sonra arka tarafa alınan ellere bağlanıyor. Eller bağlanınca sıra ayaklara geliyor. Oldukça uzun tutulan bu iple ayaklar da bağlanıyor. Ardından dizler kırılıp yukarı doğru itiliyor. İp bu şekilde üçe katlanan vücudun çevresine dolanıyor. Beden top gibi sarılıyor. Kurban kurtulmak için yaptığı her hamlede biraz daha boğularak bazen saatler süren bir şekilde ölüyor. 188 CİNAYET Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle aralarında terör örgütü Hizbullah'ın üst düzey sorumlularının da bulunduğu 10 sanık, yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından sorumlu tutulmuştu. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yaklaşık 9 yıl süren, 30 Aralık 2009'da karar verilen Hizbullah ana davasında, sanıklar Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balcı, Abdulkerim Kaya, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Kemal Gülşen, Sinan Yakut, Şeyhmus Kinay, Yusuf Beğiç, Mehmet Veysi Özel, Rifat Demir, Mehmet Beşir Acar, Mehmet Tahir Ak ve Mehmet Garip Özer ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla yıkarak yerine şeri esaslara dayalı İslam devleti kurmayı amaçlama'' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesine giden dosyanın karara bağlanmaması nedeniyle, yeni düzenlemeden sonra CMK'nın 102. maddesinden yararlanan, Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan sanıklar Edip Gümüş, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Sinan Yakut ve Şeyhmus Kınay serbest bırakılmış, askerlik sorunu olduğu belirlenen Cemal Tutar, Fuat Balcı, Mahmut Demir, Kemal Gülşen ile Abdulkerim Kaya ise askerlik şubesine teslim edilmişti. Serbest bırakılan ve yurt dışına çıkma yasağı konulan 10 tutuklunun adli kontrol altında tutulacağı ve her gün en yakındaki polis veya jandarma karakoluna giderek imza vereceği bildirildi. Sanıklar, aralarında yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından sorumlu tutulmuştu. GEREKÇELİ KARARDAN Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan bin 180 sayfalık gerekçeli kararda, terör örgütü PKK'nın silahlı eylemlerinin terör örgütü Hizbullah'ın silahlı eylemlere kalkışmasında etkili olduğu belirtilmişti. Gerekçeli kararda, ''Güneydoğu'da PKK'nın silahlı propagandayı çok etkili bir yöntem olarak kullanması ve buna bağlı olarak oluşturduğu etki alanı, bölgede var olan radikal İslami hareketlerin silahlı eylemlere kalkışmasında etkisi de ayrıca tartışılmalıdır'' denilmişti. Terör örgütü Hizbullah'ın yabancı ülkelerden İran'la bir dönem bağının olduğu kaydedilen kararda, ''Sanıklardan Edip Gümüş, 3 defa İran'a giderek bir villada kaldığını, orada Hüseyin Velioğlu ile görüştüğünü belirtmişti. Ancak örgütün İran istihbaratının bizzat yönlendirmesi sonucu herhangi bir eylem yapıp yapmadığı tespit edilememiştir'' ifadesine yer verilmişti. Kararda, yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmesi eylemleri de yer almıştı. Batman'da 1993 yılının eylül ayında Sincar'ın öldürülmesi eyleminin talimatını sanık Musa Özer'in verdiği, eylem sorumlusunun Sinan Yakut, tetikçilerin de Rıfat Demir ile ''Hüseyin'' kod adlı kişi olduğu belirtilmişti. Batman'a geldiği haberi alınan milletvekili Sincar'ın çarşıda vurulduğu bildirilmişti. Yazar Konca Kuriş'in ise 1998 yılının temmuz ayında Mersin'de evinin önünde silah zoruyla kaçırıldığı, aynı ildeki bir hücre evinde bir süre tutulduktan sonra örgüte ait otomobille Konya'ya götürüldüğü kaydedilmişti. Kuriş'in cesedi, Konya'nın Meram ilçesindeki bir evde 3 cesetle birlikte bulunmuştu.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|