A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

1939 Erzincan Depremi - Mutlak Sessizlik!..

Kategori Kategori: Bir Ressamın Yaşamı | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Cemil Eren | 29 Aralık 2010 12:22:41

26 aralıkta akşam yemeği pişmemiş. Üst üste iki mütalaa yapıp yemek yiyor, koğuşlara gidiyoruz... koğuşta her akşam yaşanan şamata nöbetçi subay gelince bitiyor. Herkes yataklara dalıyor. Koğuşlarımız uzun. Tavanı yok, çatı iki yana eğimli. Sobalar yanıyor sabaha kadar. Gece nöbet tutan öğrenci kömür atıyor.

Koğuşun okul avlusuna bakan duvarlarında
Pencereler var, yataklarımız
Duvarlara dayalı,
Pencereli duvarda bazı yataklar
Tam pencere önüne konmuş
Bütün yataklar duvara dik.

Benim yatağım sağır duvar tarafında,
Soğuk, kaputumu da üstüme örtüyorum.

Derin uykudayım
Yatağım olmadık biçimde sallanıyor
Düş gördüğümü düşünmeye başladığımda
Uyanmış olmalıyım,
Şimdi uyanırım ve bu kabus biter diyorum;
Uyansam da karyolam sağa sola, ileri geri
Sallanmaya devam ediyor
Başımı battaniyenin altından çıkartıpta
Neler olduğuna bakamıyorum
Öylesine sallanıyoruz ki uçacak gibi.
Bu kez alttan vurmaya başlıyor.

Güm güm güm!

Çıldırmış bir güç
Alttan son vuruşunu yapıyor
Altın vuruş!..

Müthiş bir gümbürtü!
Dünya çöküyor

Ne bir ses ne bir çığlık
Mutlak bir sessizlik!..

Uzun bir süre...
Ne kadar bilemiyorum,
Sonsuzluk gibi.

Çatının üstüme bindiği kesin
Elimle dokunabiliyorum
Kiremitli çatının altına
Karyolamın demirleri tutmuş çatıyı
Mutlak sessizlik sürüyor…

Sinek uçsa uçak sesi gibi duyulacak…
Sessizlik, şaşkınlık ne kadar sürdü
Kestiremiyorum…
Hiç bir yerde böylesine her türlü sesten
Çıtırtıdan arınmış bir sessizlik
Olamaz!..

Ölçemediğim bir zaman sonra
Kiremitlerin üzerinde ayak sesleri
Arkasından,
Birisi bana sesleniyor,
Abdullah’ın sesini tanıyorum.
Başka sesler de var,
Ben de alttan bağırıyorum,
Tepeme geliyorlar.
Kiremitlerin kaldırıldığını duyuyorum.
Yerimi belirtmek için tekrar bağırıyorum
Tam tepemdeler
Kiremitleri kaldırılıp bir de tahta kırınca
Hafif mavimsi gece ışığını görüyorum.
Onlar da beni görüyorlar…

Bir tahta daha kırıyorlar,
Dışarı çıkabileceğim kadar bir delik,
Karşımda Abdullah, iki kişi daha.
Yardımları ile çıkmaya çalışıyorum.
Hafif sıyrıklarla buzlu çatının üstündeyim.

Abdullah karşı sırada pencerenin önünde
Yatıyordu, kolaycacık çıkmış.
Bizim arkamızdaki duvar
Koğuşun dışına devrilmiş,
Bizim sırada olanlar kurtulmuş.
Karşı sırada pencere önünde olmayanlar!..
Kurtulamamışlar…

Yatağımdan çıkartılıp
Buz tutmuş kiremitlerin
Üstüne çıplak ayakla basıyorum
Ateşe mi bastım?
Değiştirerek tek ayakla basıyorum
Çorap yok, terlik yok, ayakkabı hiç yok.
Gece üstüme örttüğüm kaputumu alıyorum.

Sen haydi revirin önüne git!

Yerler de buz, koşarak gidiyorum,
Yine de ayaklarım dondu.

Ateş yakılmış, etrafına da kurtarılan
Ağır yaralıları yatırmışlar,
Depremden sonra
Epeyce bir zaman geçmiş olmalı!

İkinci sınıftan Fethi, bacağı yanık,
Soba üzerine devrilmiş,  
Ayak bileğinden dize kadar yanık;

Yine ikinci sınıftan Nazım,
Kafası sargılar içinde,
Konya’ya gittiğimizde
Görecektim kafasındaki
At nalına benzer yarayı.
Ve daha hafif yaralılar…

Artçı depremler çok sık
Yaram yok, sadece bir iki sıyrık.
Revirden tendürdiyot, pamuk, aspirin
Alınacak; revir yıkılmamış,
Ama içine girmeye yürek ister;
Revirde görevli olan er
Koştu getirdi gerekenleri…

Durmadan enkazdan çıkartılan
Yaralılar katılıyor,
Ateşin etrafındaki halkayı genişletiyoruz.

Üçüncü sınıfın koğuşu yıkılmadı
Hepsi korkmuş, ama sağlam.
Yalnız biri ikinci kattan yere atladığı
İçin kolunu kırmış.

Üçüncü sınıf, sağlam erler ve
Enkazdan sağlam çıkanlar
Kurtarma çalışmalarına katılıyorlar…
Okulun içi ana baba günü,
Koşuşturmalar, bağırışlar, yaralı taşıyan sedyeler
Revir görevlisi er sık sık revire gidip geliyor…

Üçüncü sınıftan bazı öğrenciler kente gitmişler
Okul subaylarına ve öğretmenlere yardıma…
Bizi sıra dayağından geçiren yüzbaşı ölmüş;
Resim öğretmenimiz Şemsettin Arel ve ailesi,
İkinci sınıfın yüzbaşısı kurtulanlar arasında,
Tarih öğretmeni de.

Bize ulaşan haberler kötü
Erzincan tamamen yıkılmış
Ölü sayısı 40- 50 binlerde…

Ortalık çoktan aydınlandı,
Deprem 27 aralık saat 3 civarında olmuş.
Sonradan bir kitapta okuduğuma göre
Şiddeti 7, 8.
Kentin dokusu büyük oranda kerpiç yığma duvarlar.
Orduevi daha özenle yapılmış olmasına karşın
Ana caddeye bakan duvarı caddeye uçmuş
Odanın içinde yatan generalle birlikte…

Sabah olunca kentten sağ kalan subaylardan
Okulu merak edip gelenler oldu.
Okulun mutfağı, deposu açıldı,
Çay, peynir, ekmek dağıtıldı.

Enkazların altında canlı kalmamıştı…
Yaşayanların gereksinimlerine dönüldü.
Giysi deposu kırılarak açıldı,
Şayak elbiseler, ayakkabılar, kaputlar dağıtıldı.

Akşam olunca sığınacak yer yoktu,
Enkazların altından karyolalar
Çıkartıldı, demirler yan yana dikine konup
Üzerleri battaniyelerle örtülerek
Uyduruk barınaklar yapıldı
İçeri sürünerek giriliyordu.

Üçüncü sınıftaki ağabeyler
Beni kendi barınaklarına aldı
Her barınakta 5- 6 kişi kalabiliyor.

Akşam yemeği olarak çorba.
Birkaç gaz feneri bulunmuş
Onları yakıyoruz.
Şamata her yanda.

Battaniye çadırların içinde
Yataklara oturup
Fıkralar anlatıyoruz,
İhtiyaç gidermek için
Araziye çıkmak
Gecenin karanlığında
Cesaret istiyor.

Çok yakınımızda kurt, köpek, çakal sesleri…
Uyduruk çadırlarımıza yaklaşıyorlar…
Uyumak olası değil, uyunsa bile
Birisi nöbetçi…

Ertesi gün enkazlara gidip
İşimize yarayacak şeyler arıyoruz
Battaniye, yatak, yastık…
Yıkıntıların arasından geçmek zor.

İki üç gün sonra tekrar gidiyorum,
Avluya yan yana yatırılmış
Üstleri beyaz çarşaflarla örtülmüş
Ölüler iki üç sıra, biraz ötede
İki kardeş yan yana…
Ve çocuklarını arayan analar babalar,
Kimi istanbul’dan, kimi yakın kentlerden…

Birkaç gün sonra tekrar enkaza gittiğimde
Hamamın önünden geçerek gidiliyor,
Enkazdan çıkartılamayan cesetlerden
Ağır bir koku geliyor... Koşarak geçiyorum
Soğuğa karşın çürüme başlamış…
Bir daha gidemiyorum toprak altında
Can vermiş arkadaşlarımın yanına…

Demiryolları hasar görmüş
Trenler gelemiyor.
İlk tren bir hafta sonra bekleniyor.
Koşup istasyona gidiyoruz, okula yakın
Bir vagon dolusu ekmek
Vagonun kapısına üşüşmüş
Aç insanlar,
Bize de veriyorlar birer tane…

Okulun nizamiye kapısının karşısında
Okulun su deposu var.
Çeşmesi biraz derinde.
Üstü kapalı, kapı kilidi kırılmış
Sularımızı oradan getiriyoruz bazen.

Müdüriyet yıkılmamış, okul müdürü
Albay evinde ölmüş…

Garip mi yoksa doğal mı?
Ölen arkadaşlarımızı hiç anmıyoruz
Onlar hiç yaşamamış gibi…

Küçük pilli bir radyodan
Savaşı, diğer haberleri dinliyoruz…
 
Erzincan’a yardım göndermeye başlamışlar,
Bizim okula da kızılay çadırları geliyor.
Başımızdaki subayın denetimi ile kuruyoruz,
Geniş konik çadırlar, beyaz…
Onar onar yerleştiriliyoruz çadırlara.
Şimdi daha rahatız…
Hava da açıldı, güneşli
Meraklıları futbol sahasında top oynuyorlar.

Evlerimize mektuplar yolladık sağız diye.

Bayağı alışmıştık buradaki düzensizliğe!..
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

nihal tuncbilek { 02 Aralık 2013 09:01:36 }
Kiymetli Beyefendi, yazinizi bugun okuyabildim.Ben Erzincan'liyim.Annem 1939 depremini yasayan biri olarak bize hep anlatir,zor gecen gunlerinden ve gonderildikleri Antakya halkinin konukseverliginden her zaman bahseder.Ben ayrica kiziniz Zeynep'in Namik Kemal Orta Okulundan sinifarkadasiyim.Sizin saniyorum, askeri lise ogrenciliginizde yasadiginizbu aciyi ve diger deprem acilarini bir daha yasamamayi diliyorum ve size hurmetlerimi sunuyorum.Zeynep'e sevgiler..Nihal Agan Tuncbilek
nilgün { 01 Ağustos 2011 16:30:10 }
siz ve sizin gibiler çok yaşasın. benim ihtiyacım var çünkü size. fırçanıza ve kaleminiz durmasın.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







YILMAZ GÜNEY’E DAİR ekitab
Dünya Sağlık Örgütü: Yeni Kovid-19 varyantı ölümleri arttırabilir.
Yazarlarımızdan Sevgili Aykut Yazgan’ı kaybettik
Yurt dışına göç eden Türk vatandaşları: 2022'de son 7 yılın rekoru kırıldı
Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilgileri bir internet sitesinde!

Türkiye’de 21 yılda 15 bini aşkın arazi, 289 bini aşkın konut ve işyeri yabancılara satıldı
FRANSA İKTİDAR CEPHESİ DERSLERİ HAL VE GİDİŞ: SIFIR
YA HABİBİ... BURASI FRANSA: NANTER’DE BİR POLİS BİR ÇOCUĞU ÖLDÜRDÜ... NAHEL M. 17 YAŞINDAYDI...
Kahovka barajının yıkılmasının vahim sonuçları
Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı

Birleşmiş Milletler’den 48 ülke için korkutan rapor
Daron Acemoğlu: Türk halkını zor günler bekliyor
Türkiye’de yıllık et tüketimi 10 kg dan az
Çin Alman otomobillerini tahtından ediyor.
Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur

ANA(KADIN)LARIN SESİ
Dünya genelinde kanser vakalarında büyük artış
İnsan vücudu ne kadar sıcağa dayanabilir?
Para, Bir İnsanı Elit Yapar mı?
2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor

"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN
GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ

SABİTESİZ GÖRECELİ OLABİLİR Mİ?
Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE

Kuzey Denizi'nde sızıntı korkusu
AKBELEN ORMANI DİRENİYOR
Akbelen Ormanı'ndaki çevre direnişi
WMO aşırı sıcaklarda kalp krizi ve ölüm uyarısında bulundu
2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir

Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu

'Kayıp sekizinci kıta' Zelandiya ilk kez nasıl haritalandırıldı, sonuçları ne olabilir?
İnsanların ataları 'yeryüzünden silinme noktasına gelmiş olabilir'
Buz adam Ötzi Anadolulu çıktı
Güneş fırtınaları bizim için ne anlama geliyor?
Eratosthenes MÖ 3. Yüzyılda dünya'nın çevresini nasıl ölçtü?

Dünya cinsiyet eşitliği konusunda ne durumda?
Türkiye Avrupa’da lider, dünyada 14. Sırada
Türkiye'de su krizi araştırması yayımlandı
Suudi Arabistan yüzlerce göçmeni öldürdü
Yalan haberlere neden inanıyoruz?

Göbeklitepe'deki son keşifler ne anlama geliyor?
AYKUT YAZGAN’I OKUMAK
Megapik “Yeniden” adlı kitabın yazarı Dr. Meltem Hınçal ile bir söyleşi....
Mektub var, Ragip Duran’dan
Türkiye’de farkında olmak ya da olabilmek...

BOTAN ÇAYI
7 Harika
Bir Yabancı Gibi
SOKRATES
EFLATUN

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git