|
|
Bağışlamanın Gücü - ve doğası henüz saptanamayan saldırılar!Kategori: Kültür/Sanat | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 25 Kasım 2010 22:47:40 Yabancı öğrencilere yapılan saldırılar, gördükleri şiddetin boyutu son iki yılda Avustralya basınında gittikçe daha sık yer almaya başladı. Saldırıların özellikle Hintli öğrencilere yönelmesi, buna karşın medya ve polis tarafından ırkçı değil de adi suç olarak nitelenmesi tartışmalara yol açtı. Arka arkaya gelen saldırılar özellikle Hindistan'da büyük tepki uyandırdı. Bir ara Avustralya'daki Hintli öğrencileri de ayaklandırdı.
Görkem Acaroğlu... Oyun yazarı. Başarılı, ödüllü bir tiyatro yönetmeni. Özel bir çizgisi, güçlü, iddialı, sağlam bir duruşu var. Footscray’deki evinde yeni oyunu üzerinde söyleştik. Bu oyun nereden çıktı, nasıl yazıldı, nasıl sahnelendi... Amacı neydi, ne vermek istedi... Yet to Ascertain the Nature of the Crime... Suçun Doğası Henüz Saptanamamıştır Geçtiğimiz Nisan ayında, hep Hintli öğrencilere yönelen şiddet olaylarının nasıl olup da ırkçı saldırılar olarak görülmediği Görkem’in ilgisini çeker. Bu konuyu belgesel tiyatronun olanakları ile araştırmak için kolları sıvar. Nitelikli oyuncularla konuyu uzun uzun tartışır, yöntem belirler. Hintli Öğrenciler Birlikleri Federasyonu ile iletişime geçer. Oyuncuları, saldırıya uğramış öğrencilerle söyleşi yaparken, kendisi de konuyla yakından ilgili Hintli gazeteci ve yazarlar, Avustralya’nın uluslararası eğitim sektöründe iş yapan kişiler, anahtar konumdaki politikacılarla görüşmeye başlar. Tüm bu araştırma sürecinde nelerle karşılaştığını sordum Görkem’e. Uluslararası öğrenci sektörünün boyutlarını farketmiş öncelikle. Hindistan’ın yüzlerce milyondan oluşan koca bir orta sınıfı olduğunu, gençlerini okutmak için Avustralya’yı seçtiklerini, öte yandan, göç yasaları Liberal hükümet tarafından Avustralya’da okuyan öğrenciler lehine değiştirilince, özellikle 11 Eylül’den sonra Avustralya’ya gelen öğrenci sayısında patlama yaşandığını saptamış. Belki bir rastlantı ama ilginç bir rastlantı, diyor. Kısa sürede berberlik, aşçılık gibi Avustralya’da eksikliği hissedilen iş kollarında eğitim vermek için okullar açılmış, bu okullarda okumaya öğrenciler gelmeye başlamış. Okulların bazılarının amacı elbette eğitim vermenin dışında imiş. Tam da bu noktada hiç beklemediği bir gerçekle karşılaşmış Görkem. Eğitim için ülkeye gelen Hintli öğrenciler, buldukları bütün işlerde çok ucuza çalışmaya ya da çalıştırılmaya başlamış. Ucuz bir işçi pazarına dönüşmüş Hintli öğrenci sektörü. Emeğin sömürüldüğü bir işgücü pazarı da Avustralya’da kurulmuş yani. Avustralya’da nüfusun pek çok azınlıktan oluştuğunu, bu azınlıklardan birinin de Anglo-Saksonlar olduğunu ama toplumun gerçek yapısını hiç yansıtmayan bir Anglo-Sakson egemenliğinin kurumlaşmış olduğunun farkındadır Görkem. Bu anlamda medyanın da, Avustralya’nın bir Anglo-Sakson kültürü olduğu mitini korumak gibi bir misyonla hareket ettiğini düşünür. Fakat ırkçılığı araştırmak için yola çıkıp da işgücünün sömürüldüğü müthiş bir pazarla karşılaşmak onu şaşırtır. Ses kaydı yapılmış söyleşiler, bir şirket tarafından yazıya çevrilir. Görkem, oyuncular ve öykü yazarı Roanna Gonsalves oturup dinler, okur, tartışırlar. Ronnane Gonsalves oyunun ilk halini yazar. Görkem, oyuncular, Avustralyalı oyun yazarları Raimondo Cortese ve Damien Millar tarafından yeniden okunur ve düzenlenir oyun. Görkem bir kez daha çalışır oyunun üzerinde ve Ronnane Gonsalves’e gönderir, son halini vermesi için. Oyun, farklı bakış açılarının verildiği, hızlı bir oyun. Özellikle, saldırıya uğramış, bunun acısını çekmiş gençlerin bakışlarına ağırlık veriyor. Gördükleri şiddetin tersine, Avustralya basınına onların sesleri, görüşleri pek yansımamıştır. Görkem oyununu, politik, hayatın hatta sokağın tam içinden gelen ama düşündürücü, sarsıcı ve aydınlatıcı olarak nitelendiriyor. Evrensel yönünü ise bir çırpıda şöyle vurguluyor. “İnsanın bağışlama gücü ve yeteneğini anlatıyor.” Saldırıya uğramış, kötü davranışlarla karşılaşmış, okumak için gelip temizlikçilik, taksi sürücülüğü, garsonluk yapan Hindistan’lı gençlerin insanın içini sızlatan bir gözlemleri var. Avustralya’lı gençlerin sahipsiz, aile ilgisinden yoksun, sokaklarda kendilerini harcadıklarını düşünüyorlar. Yaşadığımız topluma, çağa, düzene ve insanın hallerine değişik açılardan bakmaya hazırsanız, doğası henüz saptanamamış bu suç “Yet to Ascertain the Nature of the Crime” pazar akşamına değin Melbourne’da sahneleniyor. Kaçırmayın! Yet To Ascertain the Nature of the Crime Tarih: 24- 28 Kasım, 2010 her akşam saat 7:30 da Yer: Arts House at North Melbourne Town Hall Biletler ve bilgi : www.lamama.com.au
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|