Greenpeace'den anlamlı bir eylem daha; Seninki kaç santim? Bugün dünya denizlerindeki büyük balık türlerinin yüzde 90'ı, toplam balık türlerinin ise yüzde 60'ı tükenmiş durumda. 2050 yılına geldiğimizde ise dünyadaki balık stokları tükenecek. Tüm dünya gibi Türkiye'de durum farklı değil...
Balık stoklarımız ve balıkçılık can çekişiyor.
Endüstriyel avcılık ve aç gözlülük arttıkça, yumurtlama zamanları ve yerlerinde avlanıldıkça balık stokları hızla azalıyor. Balıklar azaldıkça daha çok yavru balık avlanmaya ve satılmaya başlanıyor. Yavru balık avlandıkça ve satışı devam ettikçe de türler üremeye fırsat bulamadığı için durum daha da geri dönülemez hale geliyor.
Küçük Balık Yoksa Büyük Balık da Yok!
Henüz üreme olgunluğuna, boyuna erişmemiş yavru balıkların avlanması, satılması, tüketilmesi deniz kaynaklarının ziyan edilmesidir. Olgunluk çağına gelen bir balığın her yumurtladığında binlerce balık ürettiği unutulmamalıdır. Her canlı en az bir kez üreme hakkına sahiptir, ve eğer yarın da denizlerimiz de balık türleri olmasını istiyorsak acilen balık boylarına önem vermeliyiz. Ayrıca anaç balıklar boyut olarak büyüdükçe daha da fazla yumurta verirler, işte bu yüzden balıklar için her cm. hayati derecede önemlidir.
Türkiye’de avlanması ve satılması yasal balık boylarına uyulmadığını balık pazarlarında gördüğümüz yavru balıklardan anlamak mümkün.
Örnek mi?
Lüferin en az bir kez üreyebilmesi için minimum 20 ila 24 cm’e ulaşması gerekirken bugün yasal avlanma boyu 14 cm olarak verilmiştir. Anlayacağınız aslında yavrusu olan çinekop boyu. Aynı şekilde palamutun üreme boyu 38 cm ila 42 cm arasında iken yasal avlanma boyu 25 cm dir!
Bu durum açıkça gösteriyor ki, denizlerimizdeki biyoçeşitliliğin korunmasını sağlayacak ciddi bir yönetim planına ihtiyaç duyulmaktadır. Ticari balık türlerinin yumurtlama ve gelişme alanlarının deniz rezervi olarak korunması da en etkin yöntemlerden biridir.
Hep birlikte, Tarım Bakanlığı‘nın acilen balık stoklarının ve balıkçılarımızın geleceği adına yavru balık satışını engellemesi ve yasal balık boylarını bilimsel temellere oturtmasını sağlayalım. Yavru balık satmayın, almayın, tüketmeyin, denizlerimizin geleceğini korumaya yardım edinki gelecek nesillerde balık yiyebilsinler.
Eyleme katılın!
Detalı bilgi ve eyleme katılmak için ziyaret edilecek adres:
Seninki kaç santim? – Greenpeace.
kapalı çarşi nin arkasindaki balik tezgahlarinin önunden her geçisimde yavru balıkları gördükce bunlarin satilmasi niye yasaklanmaz diye düşünürüm.aslında yasak olmadığından değil yasağa uymamanın cezası olmadığindan kimse umursamıyordur sanırım.yetkililer cezasını vermiyorsa etkililer cezasını vermeli diyorum.yani vatandaş birlik olabilirse en etkili ve kesin cezayı vermiş olur,adam sende demeyın ,yavru balıkları almayın.dünyayı kurtaran adam olamayız ama onlardan biri olduğunu hissetmek bile güzel