|
|
Hayatın hızına yetişemiyor musunuz?Kategori: Teknoloji | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 05 Kasım 2010 15:06:58 Sürekli bir yoğunluk içinde hayatın akışına kendini kaptıranlara çözüm; "Eşzamanlı Yaşam". Intel'in Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 14 ülkede gerçekleştirdiği yeni araştırma, modern dünyada günümüzün sadece tamamladığımız yüksek profilli işlerle değil, aynı zamanda bu faaliyetler arasında ortaya çıkan planlanmamış küçük zaman adacıklarında yaptıklarımız ile de zenginleştiğini ortaya koyuyor.
Araştırma, “Eşzamanlı Yaşam” olarak tanımlanan bu anlarda mobil cihazlar sayesinde günümüzü daha etkin kullanmamızı sağlayan birçok işi yaptığımızı ortaya koyuyor. Günümüzün hızlı ve yoğun temposunda çoğu zaman kendimizi iş, eğlence, aile ve arkadaşlarla ilgili sorumluluklarımızı kapsayan birçok şeyi nasıl bir güne sığdıracağımızı düşünürken buluyoruz. Intel’in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde yaptırdığı yeni araştırmaya göre bölgede yaşayan insanların %89’u kendilerini “yoğun”, yaklaşık yarısı (%49) da “çok yoğun” veya “delicesine bir yoğunluk içinde” olarak tanımlıyor. Günümüz yoğun yaşam tarzının sonucu olarak insanlar etkinlikler arasında geçişler yapmak ya da onlara ayak uydurmak durumunda kalıyor. Intel etnografya araştırmacıları, günlük hayatımızı dengelemenin yolunu buldu: “Eşzamanlı Yaşam”. Intel Sosyal Yaklaşımlar Araştırma Grubu tarafından Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 14 ülkede gerçekleştirilen araştırma, gün içinde sahip olduğumuz küçük zaman adacıkları ile mobil cihazlar arasındaki yakın ilişkiyi gözler önüne seriyor. “Eşzamanlı Yaşam” olarak tanımlayabileceğimiz bu boşluklar, bize faydalı işlerimizi tamamlama, önceden planlamadığımız ama değerli etkinlikleri gerçekleştirme şansı tanıyor. Intel’in araştırmasına göre dizüstü bilgisayarlar ve mobil cihazlar Eşzamanlı Yaşam’ı daha etkin kullanmamızı, böylece hayatımızı zenginleştirmemizi, dünya ile bağlantıda kalmamızı sağlıyor. Intel’in araştırması, insanların dizüstü bilgisayar ve akıllı telefonlar gibi mobil cihazlarını kullanma biçimlerinin evrim geçirdiğini, günümüzde bu cihazların iş için kullanılmanın yanı sıra ilişki geliştirme ve kendini ifade etme araçları olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan dizüstü bilgisayar sahiplerinin %91’i cihazlarını bir iletişim aracı olarak görürken, %87’si bu cihazların yaratıcı fikirler geliştirmelerine yardımcı olduğunu belirtiyor. Mobilitenin her geçen gün daha da önem kazandığı modern dünyada günlük koşturma arasında farklı faaliyetleri gerçekleştirmek ve günümüzü etkin kullanmak için dizüstü bilgisayarlara ve mobil cihazlara büyük görev düşüyor. Intel’in araştırmasına katılan kullanıcıların %81’i mobil cihazlar sayesinde günün yoğun temposu içinde her gün birçok yararlı küçük işi gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Eşzamanlı Yaşam’dan en fazla yararlanan ve küçük boşluk anlarında mobil cihazları ile en fazla faydalı işler yapanlar Mısır (%97), Suudi Arabistan (%96) ve Romanya’da (%90). Türk kullanıcıların da %64’ü bu boş zamanlarda mobil cihazlarını kullandıklarını belirtiyor. 14 ülkede araştırmaya katılan tüm kullanıcılar mobil cihazları olmadan acı çekeceklerini belirtiyorlar. Bundan en fazla olumsuz etkileneceklerini söyleyenler ise %95 ile Mısırlılar ve Güney Afrikalılar. Araştırmaya katılanlara mobil cihazların en fazla ne için faydalı olduğu da soruldu. Kullanıcılar arasında en fazla Rumenler mobil cihazları hem iş (%98) hem de iletişim aracı (%98) olarak görüyor. Mobil cihazları en çok internete erişim aracı olarak görenler %93 ile Polonyalılar. Diğer kullanım amaçlarına bakıldığında Polonyalılar en fazla e-posta (%93) ve internet (%89) kullananlar, Rumenler ise en fazla sosyal ağlara bağlananlar (%71) olarak dikkat çekiyor. Türkler mobil cihazlarını en fazla sosyal ağlara bağlanmak (%54) ve e-posta için (%53) kullanıyor. En fazla Ruslar (%69) mobil cihazları olmadığında kendilerini yalnız ve soyutlanmış hissedeceklerini söylüyor. Günümüzde artık insanlar sürekli “bağlı” olmak istiyor. Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’ndeki insanlar aileleri ve arkadaşları ile bağ kurmak ve onlara bağlı kalmak için Eşzamanlı Yaşam dilimlerinde mobil cihazlarını kullandıklarını belirtiyorlar. Ruslar %88, Güney Afrikalılar %87, Mısırlılar ise %85 ile bu konuda ilk üç sırada yer alıyor. 14 ülkede kullanıcıların %88’i mobil cihazlarını sosyal ağlara erişim aracı olarak, arkadaşları ya da aileleri ile ilişki kurmak ve bu ilişkileri sürdürmek için kullanıyor. Mobil cihazlarını insanlarla bağlantıda olmak, ilişki kurmak için en çok kullananlar ise %96 oranla Ruslar. 14 ülkede ankete katılanların %91’i mobil cihazlarını bir iletişim aracı olarak gördüklerini belirtiyor. Bunun için en yaygın yol %77 oranla e-posta. E-postayı v67 ile internette bilgi arayışı izliyor. Sosyal ağlara bağlanma ya da anında mesajlaşma %54 ile üçüncü sırada onları takip ediyor. Araştırmaya katılan hemen hemen her beş kişiden dördü (%79), çevrimiçi topluluk ve ilgi gruplarına günlük olarak bağlanmanın önemli olduğunu, her beş kişiden yaklaşık üçü de (%57) bunun günlük yaşamlarının çok önemli bir kısmı olduğunu belirtiyor. Katılımcıların yarısından fazlası (%52), herhangi bir mobil cihaza sahip olmamaları halinde kendilerini yalnız kalmış, soyutlanmış hissediyorlar. Kendilerini en fazla soyutlanmış hissedeceklerini belirtenler ise %69 oranla yine Ruslar. Araştırmaya katılanların %87’si mobil cihazları olmadığı takdirde hayatlarında önemli bir fark hissedeceklerini, %88’i de ilişki kurmakta ve geliştirmekte mobil cihazlardan yararlandıklarını belirtiyor.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|