Dağda bir saray çağrışımı. Gitmeden önce masal! Kadir ağabeyim anlatırdı. Yabandomuzları inermiş bahçelere... Çalılıklar içinde bir vadi, yamaçta keçiyolu, aşagıda bağlar bahçeler... Böyle düşlerdim Dağsaray'ı.
Kaleycik köyünde konaklamıştık
Babamın atıyla gittiğimizde.
Güvercin kafesleriyle doluydu
Piroğlunun avlusu.
Evin dışı meyve ve sebze bahçesi
Köy sulak, bahçeler içinde.
Kaleycik'ten tırmanırsın dağa
Tepeyi aşınca masallar ülkesi
Dağsaray...
Köyün girişinde
Dayımın evi
Kerpiçten
Dam yapı
Önünde bahçe
Gölgede iki çoban köpeği,
Karabaş, Alaş...
Üzüm bağları
Kıraç Kürt Köyüne değin
Uzar gider...
Bağ bozumu,
Sonbahar
Pekmezler, kümeler, pestiller...
Cibreler
İmbiklerde kaynar
Anasondan süzülen
Buharlar soğuyunca
Rakı...
Çay bardaklarında sıcak sıcak!
İmbiklerin birine uğramışsan
Diğerlerini geçemezsin
Üst üste içtiğim sıcak rakılardan
Sarhoşum ilk kez...
Köyün ortasında Yunak!..
Suyu bol,
Kaynatılır kazanlarda.
Beni de yıkamıştı Filik
Dayımın büyük kızı.
Akrabalar evlerine çağırır
Sofra hazır
Yemek bitmeden
Kaldırır sırada bekleyen,
Yemezsen bozulurlar
Arka arkaya her evde yiyeceksin!..
Köyün üst başında Topçam!..
Yüzlerce yıllık çamlar...
Kurban kesilip kazanların kaynadığı yer...
Oyunlar halaylar!..
Yarım saatlik yolda Ulu Pınar!..
Çeşmeler, fındık ağaçları, çamlar
Köyün eğlence yeri...
Bir bayram!
Dayımla beraber gidiyoruz
Köy Odasında bayramlaşmaya!
Erkeklerle...
Sedirler ve sandalyeler,
Ben üniformalı teğmen
Cakalı...
Dayımın belinde tabanca,
Görünmez!..
Diğerleri de boş değil,
Hep öyle gezerlermiş!..
Bedri Rahmi'nin Kara Dut'u
Ezberimde...
'' Yarelerim göz göz oldu
Hekim gözleyi gözleyi! ''
Dil Tarih Fakültesinin
Girişindeki sergisinde
Resmin üstüne yazılmış,
Resimle birlikte uçuşuyor
Uçarı belleğimde...
Köy Düğünündeyim
Zamah dönüyor
Üçetekler
Savruluyor allı morlu
Kızlar rüzgar,
Genç körpe kızlar.
Ben acemi ressam
Elimde resim defteri
Yakalayabilecek miyim
Ritimleri, renkleri
Uçarı kızları kağıtta!..
Sarhoşum;
Müzik,
Ritm ve
Renklerden;
Başımı döndürüyor
Zamah!..
Çizgilerimle katılıyorum
Gözlerimin önünde uçuşan
Çılgın savruluşa
Sevdalı gibi...
Kalem, kağıda dokunamadan
Yüzümü yalayıp geçiyor
Mor- mavi- sırmalı etekler...
Renkler uçuşuyor yakalanmaz
Sonbahar yeline kapılmış
Esrik mi esrik
Yeleser!..
Başımda kavak yelleri
Zamah'la ben de savruluyorum
Renklere karışmış...
''Kara dutum
Çatal karam
Çingenem''
'' Nar tanem''
Diyor üstad B. Rahmi
Birtanem yok!..
Bir şiiri yaşıyorum
Disiplinlerden uzak!
Uçarı...