|
|
Sonunda KAFAYI yedik!Kategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 30 Ekim 2010 03:09:12 Bugünlerde medyada 2 haber üzerinden çok fazla yorum yapıldı. Bunlardan birincisi, eğitim düzeyi yükseldikçe insanların AKP hakkındaki kanaatlerinin olumsuza dönüşmesi yani referandumda da eğitim düzeyi yükseldikçe EVET oylarının düşmesi konusuydu.
Diğeri ise ”Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı “Dünyadaki cinsiyet eşitsizliği raporu” oldu. Özellikle köşe yazarları, kadın-erkek eşitliği alanında 134 ülke arasında 126’ncı yani sondan 8’inci olmamızı ele alan değerlendirmelerde bulundular. Her iki konu da sadaka siyasetini de yakından ilgilendiriyor. Nasıl mı? Aşağıdaki bilgiler dikkate alındığında ne demek istediğim anlaşılacaktır. Önce kadınları ilgilendiren bir rapordan başlayalım. Birleşmiş Milletler örgütünün 6 Ekim 2009’da yayınladığı rapor Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi verileri dikkate alınarak hazırlanmış. Buna göre Türkiye, kadınların durumu alanında Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bile gerisinden kalarak 109 ülke arasında 101’nci sırada yer alıyor. Sıralamadaki yerimiz sadaka siyasetinin neden etkili olduğunu göstermiyor mu? Birleşmiş Milletler örgütünün yayınladığı 2009 yılı raporuna göre Türkiye, okur-yazar olmayan yetişkinlerin genel nüfusa oranında 135 ülke arasında 77’nci sırada yer alıyor. Daha açık söylemek gerekirse, okur-yazar oranı yüzde 88, 7. Bu durum sadaka siyasetinin kaynaklarından biri değil midir? Yine aynı rapora göre okullaşma oranında da durum parlak değil. Rapor, Türkiye’de, her 100 çocuktan ancak 71’inin okula gittiğini söylüyor. Bu olumsuz tablo da sadaka siyasetine zemin hazırlamıyor mu? Dünya Bankası’nın yayınladığı bir rapora göre Türkiye kız çocuklarını okula göndermeyen ülkeler sıralamasında kötü bir yerde. Türkiye’de okul çağında bulunan her 100 kız öğrenciden 89’u okula gitmiyor. Bu konuda Afrika ve Arap ülkeleri Fas, Namibya, Trinidat Tobago, Zimbabve ile aynı konumdayız. Rapora göre Suudi Arabistan, Senegal, Togo, Filipinler, Madagaskar gibi ülkelerin durumu bizden daha iyi. Sıralamadaki yerimiz sadaka siyasetinin işinin ne denli kolay olduğunu göstermiyor mu? SADAKA SİYASETİ KİTAP OKUMAYAN TOPLUMDAN BESLENİYOR Şimdi gelelim çok daha üzücü gerçeklere. Malum İstanbul Kitap Fuarı 30 Ekim’de başlıyor. İlk kez fuara katılacak bir yazar olarak belki de boyumun ölçüsünü alacağım. Kitap Fuarı öncesi aşağıdaki bilgileri lütfen bir yere not edin. Birleşmiş Milletlerin yayınladığı İnsani Gelişim Raporu’na göre kitap okuma sıralamasında, Türkiye 134 ülke arasında 86. sırada yer alıyor. Sıkı durun, 73 milyonluk Türkiye’de, okuma alışkanlığına sahip insan sayısı sadece 70 bin. Kardeş ülke, 7 milyon nüfuslu Azerbaycan’da yeni çıkan kitaplar ortalama 100 bin basılırken, 73 milyon nüfuslu Türkiye’de yeni çıkan kitaplar 2-3 bin basılıyor. Kitaba ilgi göstermeyen yurdum insanı günde ortalama 5 saat televizyon seyrederken, kitap okumaya ise yılda sadece 6 saat ayırıyor. Birleşmiş Milletler raporuna göre bir Japon yılda 25, bir İsviçreli 10, bir Fransız 7 kitap okuyormuş. Haklı olarak bir Türk yılda kaç kitap okuyor diye soracaksınız değil mi. Söyleyeyim, 1 Türk yılda değil 10 yılda 1 kitap okuyormuş. Yukarıdaki veriler kitap okumayan bir toplum olduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır. Bu da sadaka siyasetinin işinin çok kolay olduğunu kanıtlamaz mı? AKIL SAĞLIĞINDA SONDAN BİRİNCİYİZ İngiltere’nin 0xford ve Cambridge üniversitelerinin ölçütlerine göre yapılan geleneksel “En Mutlu Ülkeler” araştırmasından da kısaca bahsedelim. Bu araştırmada gelir, eğitim, beslenme kalitesi, seçim özgürlüğü, cinsiyet eşitliği gibi ölçütlerle belirlenen mutluluk endeksinden hareketle ülkelere puan veriliyor. Türklere 10 puan üzerinden 5,2 puan verilen araştırmaya göre ‘En Mutlu Ülkeler’ sıralamasında Türkiye, 95 ülke arasında 67’nci sırada yer alıyor. OECD’nin yayınladığı “Bir Bakışta Toplum” başlıklı bir raporda ise 21 ülkedeki akıl sağlığı sorunları inceleniyor. Akıl sağlığımız konusunda bu listede kaçıncı sıradayız diye merak edenlere duyurulur, sondan birinciyiz. Toplumumuzun ne hale getirildiğinin farkında mısınız? Seçimlerin kaderini yardım bağımlılarının belirlediği, okumayan ve mutsuz bir ülke gerçeğini kabul etmek kolay değil. Önümüzdeki yıl seçim var. Zaman akıp gidiyor. Yardım bağımlılarını sadaka siyasetinin etkisinden kurtaracak alternatif politikalar ise hala ufukta görünmüyor. Tık yok, uykuya devam. Gürbüz Evren | Odatv.com
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|