|
|
Yandaş basının yakın tarihi : 2002 - 2010Kategori: Ayorum Güncel | 1 Yorum | Yazan: Haberci | 01 Eylül 2010 12:07:21 2002'den 2010'a basın nasıl yandaşlaştı? AKP'nin medyaya müdahaleleri hız kesmeden sürüyor. Bu konuda atılan son adım, Radikal'in başına geçen Eyüp Can oldu. 2002'den bu yana yandaş basın yaratma çalışmaları meyvesini veriyor.
Radikal ve Referans’ın birleşmesinin ardından oluşacak yeni gazetenin başına Eyüp Can’ın geçeceği, daha önce basına yansımıştı. İsmet Berkan, dün yazdığı veda yazısıyla, Radikal gazetesi genel yayın yönetmenliği görevini Eyüp Can’a devretti. Bu devirle birlikte yeniden yapılanma konusunda en önemli adımı atan Radikal’in, denge siyaseti yürüten bir gazeteden yandaş bir gazeteye kayması bekleniyor. Eyüp Can’ın hızlı ilerleyişi Doğan Grubu gazetelerinde hükümeti rahatsız eden yönetici ve yazarların yerine iktidara yakın isimlerin geçirilmesi, özellikle birkaç yıldır belirginleşti. Gazeteciliğe Zaman’da başlayan, 2001’de ABD’den döndükten sora yine Zaman’da çalışan Eyüp Can, 2004 yılında Doğan Grubu’na transfer olmuştu. 2004'te yeni kurulan Referans gazetesinin başına getirilen Can, 22 Haziran 2009'da Hürriyet gazetesinin haber koordinatörlüğünü üstlenmişti. Referans gazetesi genel yayın yönetmenliği görevini sürdürürken, Hürriyet gazetesinde de köşe yazan Eyüp Can, genel yayın yönetmenliğini üstleneceği yeni Radikal’in “Taraf ile Cumhuriyet'in arasında” olacağını açıklamıştı. Kritik genel yayın yönetmenleri AKP’nin iktidara gelişiyle, birçok yeni gazete yayına başlarken, var olan gazetelerde de ciddi değişiklikler yaşandı. AKP’nin rahatsız olduğu basın kuruluşlarına yönelik çok net müdahaleler anlamına gelen genel yayın yönetmeliği değişiklikleri, uzun süre basında yer almıştı. Bu konuda en çok tartışılan olay, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün bu görevinden alınması oldu. Özkök’ün görevinden ayrılmasının ardından, onun hükümet ile yeterince iyi geçinmeyerek Doğan Grubu’na zarar verdiği, bu nedenle de ayrılmasının iyi olduğu yazıldı. Basında yandaşlaştırma açısından atılan önemli adımlardan biri de Star gazetesinin yönetiminin düzenlenmesiydi. Star gazetesinin yönetimine, Zaman’dan yetişen Mustafa Karaalioğlu’nun getirilmesi etkili oldu. Zaman’da gazeteciliğe başlayan, Yeni Şafak'ın kuruluşunda yer alan Karaalioğlu, Haziran 2007'den bu yana Star Medya Grubu'nun başında. Gazete yönetiminde yapılan önemli değişikliklerden biri de Sabah’ta gerçekleşti. Çalık Grubu’nun satın alması ile yandaş medya arasında önemli bir yere yerleşen Sabah’ta da önemli yönetsel değişiklikler gerçekleşti. “Daha işlevsel olabilmek” için yapılan bu değişikliklerde en son Erdal Şafak’ta karar kılındı. Hangi gazete ne zaman taraf değiştirdi AKP’nin iktidara gelmesinde en etkili faktörlerden biri olan Doğan Grubu ile AKP’nin arası birkaç yıl sonra açıldı. Bu “zıtlaşma”da Doğan Grubu’nun uzun süre dayanamayacağı belliyken, AKP de hızla kendi medyasını yaratmaya başladı. TMSF aracılığıyla uzun süre ATV ve Sabah’ı yöneten hükümet, daha sonra çok tartışılan bir ihale ile bu yayın organlarını 2007’de Çalık Grubu’na sattı. Benzer bir şekilde TMSF’de kalan ve 2006 yılında satılan Star gazetesi de yandaş medyada önemli bir yer tuttu. Star’ı daha sonra “Erdoğan benim idolümdür” diyen Ethem Sancak satın aldı. Taraf değiştiren gazeteler konusunda en keskin dönüş Radikal’de gerçekleşiyor. “Doğan’ın solu” olarak bilinen Radikal, şimdi yandaş medyada yer almaya hazırlanıyor. Yeni kurulanlar da oldu Bu zaman diliminde yeni kurulan bazı gazeteler de önemli görevler üstlendi. 2007’de Ergenekon soruşturması başlamadan çok kısa bir süre önce kurulan Taraf gazetesi, özellikle gizli belge yayınlamak konusunda çok iş yaptı. Zaman zaman Başbakan’dan “fırça” da yiyen Taraf, yine de yandaşlıktan vazgeçmedi. Büyük oranda Zaman’da yetişen bir kadroya dayanan Bugün gazetesi de bu süreçte yeniden kuruldu. Ilıcaklara ve Ciner’e ait olan Bugün, Koza Grubu’na satıldı. Birçok “önemli” habere imza atan Bugün gazetesi, Koza Madencilik’in sahibi Akın İpek’e ait. İpek, yandaş basını güçlendirmek için cansiperane girişimleriyle gündeme gelmişti. Kritik istifalar ve kovulmalar AKP’nin yanına çekemediği yayın organlarının iç işleyişine müdahale etmekte kullandığı bir yöntem de yazarların susturulması oldu. Bir dönem sık sık yazarlara sansür uygulanmasını savunan ve aksi durumda “sizin başınız ağrır” diyerek gazete patronlarını tehdit eden Erdoğan, bu konuda da önemli başarılar elde etti. Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Necati Doğru’nun istifaları bu açıdan önemli örneklerdi. Bu konuda son örnek de Radikal’deki yönetim değişikliğinden sonra yaşandı. Yönetimi ele alan Eyüp Can, Yazı İşleri Müdürü Erdal Güven araclığıyla Haluk Şahin ve Türker Alkan’a onlarla çalışmak istemediğini iletti. Şahin bu karar için twitter’da “Eyüp Can bir bakıma bana yardım etti, çünkü okurumun o gazeteyi terk ettiğinin farkındaydım. Ne zaman ve nasıl bıraksam diye bekliyordum” dedi. Önemli transferler Gazeteler arasında yaşanan yer değiştirmeler de yandaş medyanın gelişmesinde etkili oldu. En önemli transferler Taraf’tan geldi. Birçok liberal kalemi bünyesine katan Taraf, daha etkili bir gazete konumuna geldi. Cumhuriyet’ten Radikal’e geçen ve bu geçişten sonra Cumhuriyet’e saldıran Oral Çalışlar da bu konudaki önemli örneklerdendi. Son dönemde kurulan ve muhalif olarak bilinen isimleri de toplamasıyla öne çıkan Habertürk’ün sükseli transferlerinden biri Yiğit Bulut oldu. Bu geçişten sonra iktidara daha yakın konumlanan Bulut, Habertürk’te hızla yükseldi. Gazetesinde daha tarafsız bir görüntü vermeye çalışan Habertürk, televizyon kanalında Yiğit Bulut ile, internet sitesinde de Kenan Tekdağ ile iktidara yakın bir yayıncılık yapmayı tercih etti. TRT’nin yeri belli İktidara geldikten sonra TRT’ye de müdahale etmekte bir beis görmeyen AKP, TRT’nin daha militan bir yayıncılık yapmasını sağladı. Henüz gerçekleşmeyen baskınları ve gözaltıları önceden haber vermesi nedeniyle tartışılan, Zaman gibi gazetelerden gelen isimlere yaptırılan çok sayıda program nedeniyle eleştirilen TRT de yandaş medya içinde önemli bir yere sahip. Her şey Zaman’la başlar AKP’nin iktidara geldiği dönemde militan anlamda AKP’cilik yapan neredeyse sadece Zaman gazetesi vardı. Doğan Grubu’nun da açık desteğiyle gelen, ancak bir süre sonra bu grupla arası açılan AKP, Yenişafak gibi gazetelerin de desteğini görüyordu. Basında bugün yandaş olarak bilinen tüm kuruluşlarda Zaman kökenli bir yöneticinin olması, Zaman’ın bu konuda ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Son gelinen durum Gelinen son noktada büyük basında neredeyse hiç taraflaşma kalmadı. Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteler muhalif tavırlarını korurken, AKP yeni kurulan ve taraf değiştiren birçok gazete ile birlikte yandaş medya cephesini güçlendirdi. Yediği cezalardan sonra daha korunmacı bir tavır takınmaya çalışan Doğan Grubu da “ortada” bir habercilik yapmaya çalışıyor. Habertürk gazetesi bağımsızlık iddiasını öne çıkartsa da, internet sitesi ile televizyon kanalında AKP’cilik kendisini daha çok belli ediyor. Zaman, Yeni Şafak, Vakit ve Taraf’ın başını çektiği yandaş basında Sabah, Star, Bugün gibi gazeteler de ağırlıklı bir yer tutuyor. Kaynak : soL - Haber Merkezi
YorumlarHasan Uyanik
{ 11 Eylül 2010 23:50:43 }
Anlamadigim sey, daha oncede bu basinin birilerinin miydi ki taraf degistirdi? Yani onceden bu basini acaba birileri de mi kendi cikarina kullandi? mesela darbeciler, jakobenler, sozum ona socular, ergenekoncular, sahsi menfaatini dusunenler... Sahi ne oldu ulkemin su 195 milyar dolarcigini calan hortumcular. Hani o seriat geliiiyooooooooooooorrrrrrrrrrrrrrrr naralari, kaset furyasi perdesinin arkasindan ulkemin 195 milyar dolarcigini calanlar. Neden onlardan kimse bahsetmiyor? Ah benim guzel ulkem sagida, solu da kendi menfaatini dusunen canim ulkem ve canim halkim, bir gun insallah iyiler gelecek bu sag da sol da birbirini yiyecek insallah. O gun halk iktidar, vatan bas taci olacak. siz zirvalamaya devam edin.
Diğer Sayfalar: 1.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|