Payitaht: İstanbul, Padişah: Mehmet Reşat... Geçmişte, Sultan II. Mahmud ve Sultan Abdülaziz'in 'başaramadığı' katliamı İttihad ve Terakki hükümeti gerçekleştiriyor. İstanbul'da yaşayan 80.000 köpek, 1910'da 'Hayırsız Ada'ya sürgüne gönderilerek ölüme terk ediliyor. Bu ay 200. sayısını yayınlayan 'Toplumsal Tarih', 100 yıl önceki trajediyi kapağına taşıdı.
Bundan tam 100 yıl önce İstanbul'da yaşayan 80.000 köpeğin Hayırsız Ada'ya sürülerek, ölüme terk edildiğini biliyor musunuz?
Bu ay 200. sayısını yayınlayan 'Toplumsal Tarih' Dergisi, 100 yıl önce acımasızca öldürülen 80.000 bin köpeği kapağına taşıdı. İşte, İrvin Cemil Schick imzalı 'Büyük Köpek İtlafı' başlıklı yazıdan bazı bölümler:
İTTİHAD VE TERAKKİ EMRİ
- İstanbul'daki 1910 köpek itlafı, II. Abdülhamid'in hal'inden kısa süre sonra İttihad ve Terakki hükümeti tarafından düzenlenmiş, on binlerce köpek sistemli bir şekilde yakalanmış, kafeslere tıkılmış, mavnalara yüklenerek 'Hayırsız Ada'ya götürülmüş, orada aç-susuz, ağır ve cefalı bir ölüme terk edilmiştir.
- Bütün içecekleri, bir kuyudan petrol tenekeleriyle çekilen bir sudan ibarettir. Onun üzerine öyle bir heyecanlı atılıyorlar ki başlarında bekçiler onları sopayla ayırmak zorunda kalıyor.
DİPLOMATİK SORUN OLDU
- 1910'dan önce de köpekleri imha etmeye yönelik girişimler oldu. Örneğin 19. yüzyılın başlarında, Sultan II. Mahmud döneminde (1808-1839), köpekler bir İngilize saldırarak öldürmüş, bu durum elçiliğin şiddetli protestolarına neden olmuş ve büyük bir diplomatik soruna dönüşme tehlikesi baş göstermişti. Ancak padişahın, köpeklerin Marmara Denizi'nde ıssız bir adaya nakledilmesi buyruğu, kötü hava koşulları ve sert rüzgarın tekneleri gerisin geriye kıyıya sürüklemesi nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Halktan gelen baskı, padişahın emrini geri çekmesine neden oldu.
Yangın Allah'ın cezası
SULTAN Abdülaziz döneminde de (1861-1867) köpeklerin adaya götürülmesi gerçekleştirildi, fakat bu kez de Çemberlitaş'tan Kumkapı ve Gedikpaşa'ya kadar uzanan büyük yangın, 'Allah'ın köpeklerin sürülmesine verdiği ceza' olarak yorumlandı ve söylendiğine göre köpekler halkın yoğun baskısı altında geri getirildi.